Gazeteci Sinan Aygül’ün kamuoyunda ‘Sansür Yasası’ olarak bilinen ve Ekim 2022 tarihinde Türk Ceza Kanunu'na eklenen ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak’ iddiasıyla yargılandığı dava beraatla sonuçlandı. Yargıtay 8. Ceza Dairesi, gazeteci Aygül, 'Cinsel taciz' iddiasını haber yaptığı için 'Dezenformasyon Yasası' kapsamında verilen cezayı bozdu.
Gazeteci Sinan Aygül, 14 Aralık 2022'de Türk Ceza Kanunu'nun 217'nci maddesinde düzenlenen ve kamuoyunda 'Dezenformasyon Yasası' olarak bilinen yasayla 'Yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak' iddiasıyla gözaltına alınarak tutuklanmıştı. Aygül, 22 Aralık’ta tahliye edilirken, Tatvan Asliye Ceza Mahkemesince 28 Şubat 2023’te 10 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Dün Van Bölge Adliye Mahkemesi 2'nci Ceza Dairesinde görülen duruşmaya, Sinan Aygül ve avukatı Diyar Orak Ses ve Görüntü Bilişim Sistemleri (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
"Suç İşleme Kastı İle Hareket Etmediği Anlaşılmıştır"
Aygül’ün avukatlarının itirazı üzerine Van Bölge Adliye Mahkemesi itirazı reddetti. Kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, cezanın yasaya ve usule uygun olduğunu belirterek, onanmasını talep etti. Yargıtay 8. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını oy birliği ile bozdu. Bozma gerekçesinde, şunlar kaydedildi:
"Somut olay değerlendirildiğinde, sanığın suç tarihinde saat 22.24 sıralarında yanıltıcı bilgiyi sosyal medya hesabından paylaştığı, yetkili kişiler ile yaptığı görüşmelerden sonra aldığı bilginin eksik ya da yanlış olabileceğini belirterek, düzeltme mesajlarını attığı, paylaşımını tamamen kaldırdığı, teyit etmeden konuyu paylaştığı için kamuoyundan özür dilediği, buna göre sanığın paylaşımının gerçeğe aykırı olduğunu öğrenir öğrenmez paylaşımını kaldırmasına ve düzeltme mesajları atmasına yönelik eylemleri ve kullandığı ifadeler bir bütün olarak dikkate alındığında, sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle hareket etmediği, bir gazeteci olarak haber verme hakkını kullandığı ve suç işleme kastı ile hareket etmediği anlaşıldığından, sanığın eyleminin 5237 sayılı Kanun'un 217/A maddesinde düzenlenen 'halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçunun' unsurlarını oluşturmayacağı gözetilmeden, beraatı yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi nedeniyle, kurulan hüküm isabetli bulunmamıştır."
“Yargı Düzgün İşlemiş Olsaydı Bu Dosya İstinaftan Dönecekti”
Dezenformasyon yaptığı iddiasıyla ilk yargılanan ve ilk beraat alan gazeteci olduğunu belirten gazeteci Sinan Aygül, bu kararın emsal niteliği taşıdığını belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Bugün ucube yasa olarak bildiğimiz TCK 217 olan kamuoyunda sansür yasası olarak bilinen Dezenformasyon yasası olarak yutturulmaya çalışan ucube bir yasa vardı. Bu yasa daha çıkmadan önce tasarı aşamasındayken ve çıktıktan sonra gazeteciler ve basın meslek örgütü olarak çok ciddi eleştirilerimiz vardı. Ne yazık ki yasa geçti ve uygulanmaya başlandı ve ilk uygulaması ne yazık ki bana yöneldi. Yasa kapsamında gözaltına alınmam tutuklanan, ceza alan ilk gazeteci oldum. Ve beraat alan ilk gazeteci de oldum. Yargıtay, Anayasa Mahkemesinin iptal talebini reddetmesine rağmen yasanın ilk uygulaması Yargıtay tarafından bozuldu. Bugün Van Bölge Mahkemesine gönderildi. Van Bölge Adliye Mahkemesinden de beraat kararı aldık. Mahkemede yasağın ilk çıktığı andan itibaren tepkimizi göstermiştim yargılamanın başından sonuna kadar hiç konuşmadım yasayı protesto ettiğimi böyle uygulanamaz bir yasa maddesine savunma yapmanın bu ucubeyi meşrulaştıracağını söyleyerek konuşmadım.
Bugün İstinaf mahkemesinde de şu cümleyle bitirdim savunmamı. İstinaf mahkemeleri ne yazık ki yerel mahkemelerin onay makamı gibi çalışıyor aynı cezaya biz İstinaf mahkemesine itiraz ettiğimizde ayrıntılı gerekçelerimizle itiraz etmiştik. Ama hiç okunmadan bir iki satırla geçiştirilerek onaylandı. Aynı heyet bugün Yargıtay’ın bozma kararını uyarak beraat kararı verdi. Burada ne yazık ki sistemsel bir sorun var. Belki yargı düzgün işlemiş olsaydı bu dosya İstinaftan dönmüş olacaktı. Ne yerel mahkeme aşamasında ne de İstinaf aşamasında savunmalarımız dikkate alınmadı. Yargıtay aşamasında geri döndü oradan da onaylansaydı ayrı bir hukuk faciası yaşayacaktık belki. Bugün beraat kararını almış olmamız sevindirici. Zaten uygulanamayacağını söylediğimiz bir yasa maddesiydi uygulanamadığı da emsal karar tescil edildi. Bütün camiamıza ve basın özgürlüğüne hayırlı olmasını diliyorum."