Xıdır Kırmızıçiçek: CHP ve Kemalizm Gerçeği

Savaştan yenik çıkmış Osmanlı kalıntıları üzerinde kendini yeniden yaratmak isteyen Türk milliyetçilerine sahte bir İlah lazımdı. Atatürk, bu milliyetçi, ırkçı, faşist zihniyetin yaratmış olduğu sahte bir ilahtır.

TC cumhuriyet tarihi baştan sona kadar yalanlarla oluşturulmuş, dünya egemenliğine soyunan Türk milliyetçilerinin aldıkları yenilgiden psikolojik olarak kurtulmak ve halkın beynini yıkamak amacıyla hazırlanmış, her dönem daha fazla abartılarak piyasaya sürülmüş, ırkçı - Türkçü milliyetçi faşist eğiliminin kendini kurtarma operasyonudur.

M. Kemal nasyonal bir faşisttir, çevresindekilerde ittihat - terakkiden gelen benzer kişilerdir. M. Kemal hiç bir zaman emperyalizme karşı olmamıştır, aksine dünya egemenliğine oynayan Osmanlı-Alman ittifakının bir askeridir ve bu ittifak için Birinci dünya savaşında savaşmıştır. Üç kıtaya yayılan Osmanlı imparatorluğu sanki emperyalist emeller peşinde değilmiş gibi, Atatürk’ün emperyalizme karşı olduğunu söylemek sadece büyük bir yalandan ibarettir.

Bu anlamda halkları özgürleştiren Büyük Sovyet devrimiyle hiç bir benzer yanı yoktur. Lenin, başından beri Emperyalist paylaşım savaşına karşı çıkmış, 1917’de devrim gerçekleşince savaştan çekilmiştir. Rus imparatorluğunda 17 bağımsız devlet yaratmıştır. Halklara, kültürlere, dillere özerklik vb. Statüler tanınarak, özgürlüklerin önünü açmıştır. Birinci dünya savaşı 1918\'de fiilen bitmiştir.

M.Kemal 1919\'da Anadolu’ya, Anadolu’daki isyanları bastırması amacıyla Padişah tarafından gönderilmişidir. Birinci dünya savaşı bitmiş, Osmanlının işgalindeki topraklarda en az 35 devlet ortaya çıkmıştır. M. Kemal’in yedi düğeler karşı savaştığı saçmalığı ırkçılığın beyinlere kazımak istediği bir planlı operasyondur. Dünya savaşı bitmiş, bütün dünya savaş yorgunudur ve sınırlar çizildikten sonra herkes kendi topraklarına çekilmiştir. (Urfa, Maraş ve Antep’te Kürtlerin Fransızlara karşı direnişi vardır ki, bununda Kemalizm’le ilgisi yoktur.) Almanlarla birlikte dünyaya egemen olma hayali yıkılan Türk milliyetçilerinin hayali bir kurtarıcıya ve kahramana ihtiyacı vardır. Aynı psikoloji Almanlarda da vardır. Türklerde Atatürk fenomeni, Almanlarda paralel olarak Hitler fenomeni ortaya çıkmıştır. ikisininde ideolojik temeli aynıdır. Atatürk Anadolu’da halkları ve özelliklede Kürtleri soykırımdan geçirerek Türklüğü dayatmıştır. Batıda İzmir’de Fransızlar vardır, Fransızlar çatışmasız geri çekilmişlerdir. Burada sivil savunmasız Rumlar soykırımdan geçirilmiştir.

Sakarya meydan muharebesi, birinci ve ikinci İnönü zaferleri tamamen uydurmacadan ibarettir. İçanadoluda Çapanoğlu isyanı vardır, buda Çerkez Ethem tarafından bastırılmıştır. Bunun dışında ne karşıda yedi düğel vardır nede böyle bir savaş yürütülmüştür.

1920\'lerden başlayarak Kurdistan üzerine seferler yapılmıştır. 1923\'te Lozan anlaşmasıyla kendini sağlama alan Türk milliyetçiliği ve Atatürk, Ermeni soykırımının bir benzerini Kürtlere uygulayarak Türkleştirme politikası dayatmıştır.

Sason operasyonları 9 adettir.

Pülümür operasyonları yine 9 adettir.

Van’da Nasturiler üzerine seferler yapılmıştır.

Şeyh Sait isyanı sürecinde Kürdistan\'ın önemli bir bölümü kırımdan geçirilmiş, toplu idamlar gerçekleştirilmiştir. Bunların içinde milletvekili olanlarda vardır. Dersim mebusu hasan Hayri, Seyit Abdulkadir gibi...

Ağrı, Zilan, Genç ve en son dersime kadar uzanan bu süreç tam anlamıyla bir soykırım, kimliksizleştirme ve irade kırma savaşıdır.

Atatürk’ün kahramanlığından bahsedilecekse, kadın çocuk demeden imha edilen yüzbinlerce Kürt ve Kürt alevinin trajedisi üzerinden değerlendirilmelidir. Dersimde, esirlerle, cesetlerle ve kesik başlarla poz veren zihniyet Kemalizm denen zihniyetin ta kendisidir. Hayvanlar ve insanlarla birlikte yakılıp yıkılan köyler, ateşe atılan bebekler, karnı süngülenen hamile gelinler, tecavüz edilen kadınlar Atatürk denilen kahramanın \'kahramanlık seceresinin\' önemli bir parçasıdır. Sürgünlere gönderilen yüzbinlerde bunun tamamlayanı olmuştur.

Kürdistan üzerinde yürütülecek bütün operasyon planlarının altında ATATÜRK, İNÖNÜ ve FEVZİ ÇAKMAK\'ın imzaları vardır. Atatürk’ün hasta olduğu, Dersim katliamından haberi olmadığı büyük bir yalandır.

1938\'de Celal Bayar hükümetine yaptırılan katliamda, Bizzat bayar \'\'Atatürk Dersimde sorumluluk bana aittir temizleyin\'\' dedi demektedir. Ki bu doğrudur.

Kürtleri ve Kürt Alevileri kendi topraklarında, kendi evlerinde soykırıma tabi tutmak bir insanlık suçudur. Atatürk silahsız savunmasız bir halkı yok etme gibi büyük bir insanlık suçlusudur.

Laiklikten söz edilmektedir, Diyanet işleri başkanlığının olduğu bir ülke laik olamaz. Alevi cemleri yasaklanıp, birçok alevi dedesi öldürülürken, laiklikten söz edilemez. Aksine Hristiyan azınlıklara bazı haklar tanınmışsa o da İngilizlerin baskısından dolayıdır. Atatürk’e ilerici, devrimci misyonlar yüklemek, işlenen insanlık suçunun üstünü kapatma amaçlıdır.

Adolf Hitler, Atatürk için ‘’ Doğuda bir yıldız parlıyor, O benim İLHAM KAYNAĞIMDIR’’,BİZE TAKİP ETMEMİZ GEREKEN YOLU GÖSTERDİ\'\' diyor. Yine Türkler ermeni sorununu soykırımla çözmediler mi, biz neden Yahudi sorununu aynı şekilde çözmeyelim’’ diyor. Hitler’e ırkçılıkta ilham kaynağı olan biri devrimci, ilerici olamaz. Savarona yatı bizzat hitlerin hediyesidir.

Halen Atatürk’e ve CHP’sine seccadeye gelen aleviler için bu durum bir soykırımcıya tapınma anlamında yüzkarasıdır.

Halkımızın Kapıkullarına ve Yeniçerilere ihtiyacı yoktur.

Okullarda okutulan tarih bilgisiyle ortaya çıkıp Atatürkçü olanlara tavsiyem, resmi yalanlarla dolu tarih dışında da okuma ve araştırmayı öğrenmeleridir.