New York'ta eski ABD Başkanı Donald Trump hakkında yürütülen "sus payı" ödemesi soruşturması kapsamında açılan ceza davasına ilişkin gelişmeler yaşanıyor. New York Büyük Jürisi, Trump hakkındaki suçlamaları kabul etti. İddianamede, Stormy Daniels'e "sus payı" ödemesi dahil seçim kampanyası ve iş kayıtlarında ihlal eylemlerini içeren 30'dan fazla suçlama yer alıyor. Trump'ın avukatları, eski başkanın güvenliğinden sorumlu Gizli Servisin güvenlik hazırlıkları yaparken ek zamana ihtiyacı olduğunu belirtti. Trump'ın 4 Nisan'da mahkemeye çıkması bekleniyor.
Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın hakkındaki "sus payı" soruşturması kapsamında kabul edilen suçlamalar nedeniyle 4 Nisan'da mahkemeye çıkacağı açıklandı. Trump'ın avukatı Joe Tacopina, savcılıkla herhangi bir pazarlık yapmayacaklarını ve iddianameye karşı "önemli yasal itirazlar" sunacaklarını söyledi. Tacopina, Trump'ın kesinlikle gönüllü olarak teslim olacağını ve "Mar-a-Lago'daki malikanesinde saklanamayacak" olduğunu belirtti. Trump'ın diğer avukatı Jim Trusty de hukuk ekibinin iddianameyi reddetmek için karşı bir başvuru yapacaklarını açıkladı. Ancak henüz karşı başvurunun kesin zamanı bilinmiyor.
Trump'ın suçlamalarla karşı karşıya kalmasıyla birlikte, New York'ta güvenlik önlemleri artırıldı. Büyük jüri kararı sonrası, mahkeme binası ve Trump Tower çevresinde olağanüstü güvenlik önlemleri alındı. NYPD tüm memurları göreve çağırdı ve şimdilik herhangi bir güvenlik tehdidinin olmadığı belirtildi. Belediye Başkanı Eric Adams'ın sözcüsü, güvenliği sağlamak için yöneticilerin sürekli iletişim halinde olduğunu ifade etti.
Trump'ın güvenliğinden sorumlu Gizli Servis üyelerinin, 4 Nisan'daki duruşmanın lojistiğini gözden geçirmek için NYPD ve mahkeme yetkilileriyle bir araya geleceği bildirildi. Görüşmelerde, Trump'ın gözaltına alınma süreci gibi detaylar ele alınacak. Trump, tarihinde bir başka eski başkanın karşılaşmadığı bir suçlama nedeniyle yargılanacak ve 2024 başkanlık seçimlerine aday olduğunu belirtmişti. Geçtiğimiz günlerde jüri kararını "siyasi" olarak niteleyerek "seçimlere müdahale" olduğunu savunmuştu.
