Sadr’ın ilk olarak ABD güçlerinin ülkeden çıkarılması için ‘Direniş Birlikleri’ kurma çağrısıyla yaptığı çıkışın ardından İran destekli milis grupların liderleriyle İran’ın Kum kentinde toplantı düzenlemesi ve son olarak da Irak’taki ABD varlığına karşı ‘milyonluk gösteri’ çağrısında bulunması eleştirileri de beraberinde getirdi. Nitekim İran destekli milis grupları ‘yasadışı’ örgütler olarak niteleyen ve bu konudaki muhalif tavrıyla bilinen Sadr’ın grup liderleriyle toplantı yapması birçok çevrenin tepkisini çekti.
Mukteda es-Sadr'a yakınlığıyla bilinen Muhammed Salih el-Iraki, dünkü açıklamasında, milyonluk gösterinin tarihini 24 Ocak olarak duyurdu.
Irak’ta Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ve Ebu Mehdi el-Muhendis’in ölümüyle sonuçlanan ABD’nin hava saldırıları sonrasında Sadr’ın attığı adımlar farklı şekillerde yorumlandı. Bazı çevreler Sadr’ın Irak’ın içişlerine müdahale etmekle suçladığı İran’ın eksenine kaymaya başladığı görüşünü savunurken, diğer bazı çevreler ise Sadr’ın milyonluk gösteri çağrısıyla üç ayı aşkın bir süredir devam eden protesto gösterilerini sonlandırmayı amaçladığını belirtiyor.
Haşdi Şabi'ye bağlı Bedir Örgütü Kuzey Cephesi (Türkmen Tugayı) Sorumlusu Ali el-Hüseyni’nin, paylaştığı videoda doğrudan göstericileri hedef alan ifadeler kullanması, ikinci görüşü destekler nitelikte. Hüseyni, söz konusu videoda, göstericileri ‘milyonluk gösteriler sırasında meydanlardan atmak ve ortadan kaldırmakla’ tehdit ediyor. İran destekli Bedir Örgütü lideri Hadi el-Amiri’nin açıklamasında, Sadr’ın milyonluk gösteri çağrısına destek vermesi de yine ikinci görüşü destekliyor.
Sadr’ı eleştiren çevreler, bu çağrının Irak’ta yapılacak ‘milyonluk gösteri’ çağrısının İran’ın Kum kentinden yapılmasına dikkati çekerek, ABD’nin Irak’taki varlığının ülkenin geri kalan sorunlarına kıyasla daha hassas bir mesele olduğunu vurguluyor.
Aktivistler, Sadr’a, protestoların şu an devam ettiği meydanlarda muhtemel bir çatışmanın önüne geçilmesi için düzenlenecek milyonluk gösteriler için başka alanları tercih etmesi çağrısında bulundu.
Muhammed Salih el-Iraki ise Sadr’ın çağrısına karşı çıkanlara tepki gösterdi.
Iraki, Twitter hesabından paylaştığı mesajda şu ifadeleri kullandı;
“Bu sözlerim sayın Mukted es-Sadr’ın çağrısını reddedenlere: Siz, bağımsız bir başbakan istiyorsunuz, Sadr da bağımsız bir Irak istiyor. Hangisi daha iyi bir talep? Bence bağımsız Irak için çalışmak, kötü niyetli politikalarıyla Irak'a yıkım getiren Amerikalılara karşı gösteri yapmayı reddetmenizden daha iyidir” diye yazdı.
Iraklı Şiilerin en üst dini mercii Ali es-Sistani’nin 9 Aralık Cuma hutbesinden verdiği mesaj ise Sadr’ın çağrısına tepki olarak değerlendiriliyor. Nitekim sosyal medya üzerinde hızla yayılan hutbe videosunda, Sistani, ‘Irak halkının çıkarları pahasına şahsi hedeflerine ulaşmak ve çıkar elde etmek için pusuya yatan ve protestoları sömürmek isteyenlere’ karşı güçlü bir şekilde uyarıyor.
Bağımsız Milletvekili Faik eş-Şeyh Ali, Twitter hesabından paylaştığı mesajda, “Protestoların ve göstericilerin düşmanları, ABD’yi protestolarla tehdit eden, protestoların ABD Büyükelçiliği tarafından yürütüldüğünü ve göstericilerin elçiliğin ajanları olduğunu iddia edenlerdir. Bunlara şöyle cevap veriyorum: Iraklı göstericiler vatansever ve bağımsızdır, ajan değildir” ifadelerini kullandı.
Arabic Booker ödülünün sahibi Iraklı roman yazarı Ahmed Sadavi, Facebook hesabından yaptığı paylaşımda, Sadr’ın milyonluk gösteri çağrısını şov olarak nitelendirdi.
Sadavi açıklamasında, “Iraklı göstericiler bu kadar rahat ve iyi durumda değil. Üç aydır kan revan içinde olup büyük fedakarlıklarda bulunan bu kişilerin kendilerini yalnızca o yozlaşmış hükümetin parti ve milislerini destekleyenlerin propagandasını yaptığı ihanet suçlamalarından korumak için bu şovenist faaliyetlere girişeceğini zannetmiyorum. Eğer gerçek bir göstericiysen göstericileri bu uyduruk sınava sokmazsın. ABD üslerini Irak’a kim kurdu? Bunları kuran göstericiler değil, göstericilerin aleyhlerinde protesto ettiği ve değişmesini talep ettiği siyasi elitlerdir” ifadelerini kullandı.