Türkiye’nin yürütülen koalisyon çalışmalarında YPG’nin yapılandırılmasına karşı çıktığını belirten Külünk, Türkiye Suriye sınırında yer alan Cerablus ve Azez bölgeleri arasında kalan coğrafyanın “güvenli” bölge olarak konumlandırılması gerektiğini duyurduğunu ifade etti.
YPG’nin bir kurtarıcı rol üstlenmesinin ve dünya kamuoyunda kahramanlaştırılmasının Türkiye’nin güney sınırlarını tehdit eden bir durum olduğunu savunan Külünk, Türkiye’nin en başından beri kırmızı çizgilerini belirttiğini ifade etti.
PYD’nin bir oldu bittiyle Fırat’ın Batısı\'na geçtiğine değinin Külünk, Cerablus – Azez bölgesinin Türkiye’nin kırmızı hattı olduğunu vurguladı. Bunlardan taviz verilmesinin veya ihlâlinin cevapsız kalmayacağının çok net olarak bilinmesi gerektiğini dile getiren Külünk, bununda Türkiye’nin sınır güvenliğini ve varlığını tehdit edici her türlü unsura karşı kendi meşru güvenliğini sağlamak anlamına geleceğini yazdı.
Türkiye’nin ABD Genelkurmay Başkanı’na IŞİD terör unsurlarının bir saldırıda bulunacağı ve bu bölgede bulunan YPG’nin müdahalesi ile ile Cerablus’un YPG’ye teslim edilmesi üzerine yürütülen çoklu neo-planlara ve oldu bittilere müsaade edilmeyeceği bilinmelidir ifadelerini kullanan Külünk yazısını şöyle sonlandırdı:
Türkiye, güney sınırında Akdeniz’e doğru uzanan bir PKK koridoruna izin vermemelidir, bu konu çok önemli bir millî güvenlik meselesidir. Gerekirse Cerablus dâhil olmak üzere bölgeye müdahale edilmelidir.