Ankara ve İstanbul'da eş zamanlı olarak düzenlenen bir operasyonla aralarında ünlü isimlerin ve iş adamlarının da bulunduğu kimi isimlerin evlerine baskınlar düzenlendi.
Türkiye medyası, aralarında tanınmış iş adamı Ali Ağaoğlu'nun da bulunduğu çok sayıda gözaltı olduğunu duyurdu.
İlgili Konular
Türkiye
Gözaltı operasyonu kapsamında kimi siyasetçilerin birinci derece yakınlarının da bulunduğu belirtiliyor.
DHA'ya açıklama yapan Ağaoğlu Grup Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Rahvalı, Ali Ağaoğlu'nun gözaltında olduğu iddiaları hakkında, "Gözaltında değil. Bilgi alınması amacıyla emniyete davet edildi" dedi.
Mali Şube ekiplerinin uzun zamandır sürdürülen hazırlık çalışmalarının ardından "kamu ihalelerinde fesat ve rüşvet operasyonu" başlattığı kaydediliyor.
Bugün sabaha karşı başlatıldığı belirtilen operasyonda 18 adrese baskın yapıldı ve aralarında Türkiye’nin önde gelen iş adamlarının da bulunduğu 22 kişinin gözaltına alındığı haber verildi.
Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alınan kişiler İstanbul Emniyet Müdürlüğü Vatan Yerleşkesi'ne getirilmişti.
Baskın düzenlenen adreslerde aramaların sürdüğü, 'TOKİ Operasyonu' olarak anılan operasyonun diğer illeri de kapsayacağı ve gözaltı sayısının artacağı belirtiliyor.
Gözaltına alınan şahısların kimlikleri hakkında resmi açıklama henüz yapılmadı.
Türkiye medyası ve Twitter'da yayılan haber ve mesajlarda ise, gözaltına alınanlar arasında Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın ve İçişleri Bakanı Muammer Güler'in oğullarının da olduğu belirtildi. Gelişmeler üzerine Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ile katılacağı, Gölbaşı Eğitim ve Sosyal Tesisi’nin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na devredilmesine ilişkin protokolün imza törenini iptal etti.
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, bu sabahki operasyonla ilgili sorulara yanıt olarak, "Adli soruşturmanın devam ettiği bu aşamada açıklama yapmak doğru değil. Bütün detaylarıyla daha sonra kamuoyu bilgilendilecektir" şeklinde konuştu.
Basının aktardığı suçlamalar...
Medyada yer alan haberlere göre, bir yıldır devam ettiği belirtilen, fiziki ve teknik takip süreci sonunda başlatılan soruşturmada sahte belgeler ve hayali ihracat gibi yöntemlere şüpheli para transferleri, kimi bakanlıkların yetkileri kullanılarak imar usulsüzlükleri, rant yolsuzlukları, yerel yönetimlerin imara açmadığı arazilerin rüşvet vermek suretiyle bakanlık kanalıyla yasa dışı şekilde imara açılması, Fatih Belediyesinin sit alanındaki arazilerin yine bakanlık gücü kullanılarak yasa dışı şekilde imar ve inşaata açılması, Marmaray projesine ciddi zarar vereceği halde rüşvet karşılığında bazı arsalara imar ve inşaat izni verilmesi gibi suçlamalardan söz ediliyor.
CHP'den istifa çağrısı
CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, İstanbul'da bu sabah başlayan yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda üç bakanın oğlunun gözaltına alınması haberleriyle ilgili olarak Başbakan Erdoğan'a istifa veya güvenoyu çağrısında bulundu.
CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, bu sabah ortaya çıkan vahim tabloyu soru önergesiyle derhal TBMM’ye taşıdı. Umut Oran’ın Başbakan Erdoğan’a yönelttiği soru önergesi şöyle:
“İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ve Mali Şube polisleri bu sabah Yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla ilgili olarak çok sayıda gözaltı işlemi gerçekleştirdi. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın oğlu Salih Kaan Çağlayan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın oğlu Abdullah Oğuz Bayraktar ve İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler, Çevre Bakanlığı Genel Müdürü Mehmet Ali Kahraman, Çevre Bakanı Danışmanı Sadık Soylu ve Zafer Çağlayan’ın Özel Kalem Müdürleri Mustafa Behçet Kaynar ve Onur Kaya'nın da gözaltına alınanlar arasında olduğu belirtilmektedir."
"Yolsuzluk operasyonunda Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir ile Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan'ın işadamları Ali Ağaoğlu ve Rıza Sarraf’ın da bulunduğu açıklandı. Ayrıca gözaltına alınan Sadık Soylu'nun da AKP Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu’nun akrabası olduğu öne sürülmektedir."
CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, önergesinde, Başbakan Erdoğan'a, "üç bakanınızın dolaylı olarak da olsa isminin karıştığı bu yolsuzluk operasyonu nedeniyle istifa edecek misiniz? Gelişmiş ülkelerde ve batı demokrasilerinde benzeri durumlarda sıkça başvurulan bir yöntem olarak Anayasa’nın 111. maddesini işleterek hükümetiniz için güvenoyu isteyecek misiniz? Söz konusu operasyon öncesinde size bilgi verildi mi? Bilgi verildiyse bu konuda tarafınıza ilk olarak ne zaman bilgi ve duyumlar aktarıldı? Bakan çocuklarının telefonlarının bir yıldır dinlendiğinin ortaya çıkması karşısında bu durumu tam bir yıl önce öğrendinizse niçin gereğini yapıp söz konusu bakanları görevden almadınız?" sorularını yöneltti.
