Sanatçı Gönül Dilan: 'Kürdistan' etiketli paylaşımım nedeniyle Aşık Veysel filminden çıkarıldım

Sanatçı Gönül Dilan, büyük bir heyecanla hazırlandığı Aşık Veysel filmi projesinden, 2018 yılında Kürdistan Bölgesi'nde verdiği bir konserin konumunu sosyal medyada "Kürdistan" olarak etiketlemesi gerekçe gösterilerek çıkarıldığını duyurdu. Yaşadığı durumu "ırkçı ve ayrımcı" olarak nitelendiren Dilan, bu olayın sanat hayatında karşılaştığı ilk ayrımcılık olmadığını belirterek, daha önce de benzer bir nedenle TRT Kurdi'deki projesinin sonlandırıldığını ilk kez açıkladı ve "Artık susmayacağım" diyerek sessizliğini bozdu.

Kürt sanatçı Gönül Dilan, Rûdaw’dan Ömer Sönmez’e yaptığı özel açıklamada, yaklaşık sekiz aydır hazırlandığı ve Aşık Veysel'in ilk eşini canlandıracağı film projesinden yönetmen tarafından habersizce ve gerekçesiz bir şekilde çıkarıldığını anlattı. Dilan, sürecin perde arkasında yıllar önce yaptığı bir sosyal medya paylaşımının olduğunu belirtti.

"Büyük bir heyecanla projeye başlamıştım"

Projeye dahil olma sürecini ve yaşadığı hayal kırıklığını anlatan Gönül Dilan, “Ben yaklaşık 7-8 ay önce bir menajer ablamız ve aynı zamanda yönetmen Gökhan Keskin tarafından bu projeye dahil edildim. Teklif geldi ve sonra biz değerlendirdik. Audition'ımı çektim gönderdim. Audition ile girdim yani bu projeye. Daha sonra senaryoyu okudum, uzun süre senaryoyu çalıştım ve akabinde de bütün oyuncularla beraber bir basın lansmanı yapıldı. Basın lansmanında ben de vardım. Hep beraber bir röportaj verdik. Sonra sosyal medya hesaplarımda resmi bir şekilde bu projeye dahil olduğumu paylaştım" dedi.

“Diğer işlerimi bu proje için iptal ettim”

Aşık Veysel gibi önemli bir halk ozanının hayatını anlatan filmde yer almaktan büyük bir mutluluk duyduğunu belirten Dilan, projeye olan bağlılığını şu sözlerle ifade etti:

"Oynayacağım rol, sevilen halk ozanımız Aşık Veysel'in birinci eşiydi. Ben çok büyük bir heyecanla ve büyük bir sevgiyle bu projeye çalışmaya başladım. Gerçekten birçok oyuncu arkadaşım beni anlayacaktır; hem şive çalışmak hem senaryoya çalışmak öyle kolay bir şey değil ve çok vaktimi aldı. Bana gelen bu süreç içerisindeki diğer sinema projelerimi, diğer işlerimi de bu proje için iptal ettim. Çünkü bu projeye yoğunlaşmak istemiştim. Kendim de sanatçı kişiliğimden dolayı, aynı zamanda bağlama öğretmeniyim. Aşık Veysel'i her zaman çok sevmiştim. Çok sevdiğim bir ozandır. Kısacası çok emek verdim.”

WhatsApp üzerinden gelen mesaj

Proje hazırlıkları devam ederken yönetmen Gökhan Keskin'den aldığı bir mesajla her şeyin değiştiğini söyleyen Dilan, o anı şöyle anlattı:

“Bir gün Gökhan Keskin bey bana WhatsApp üzerinden bir mesaj attı. 2018'de Kürdistan Bölgesi’nde verdiğim bir konser ve orada paylaştığım başka bir resim olmak üzere iki eski paylaşımımı bana gönderdi. O paylaşımlarımın üstünde lokasyon bölümünde ‘Kürdistan eyaleti’ yazdığı için bundan rahatsızlık duyduğunu, bunu kaldırmam gerektiğini söyledi. Ben de bunda herhangi bir sakınca olmadığını, sonuçta orasının Kürdistan Bölgesel Yönetimi, resmi bir ülke olduğunu ve lokasyonun otomatik olarak çıktığını anlattım. 'Oradayken lokasyonla bir şey paylaştığın zaman lokasyon olarak Amerika Birleşik Devletleri'ni gösterecek hali yok' dedim. Bunu ona bu şekilde anlattım, biraz kırıldı bana."

“Beni her yeden engellemiş”

Bu konuşmanın ardından yönetmene bir daha ulaşamadığını ve projenin dışında bırakıldığını üçüncü kişilerden öğrendiğini belirten Dilan, yaşadığı mağduriyeti şu sözlerle dile getirdi:

"Aradan bayağı bir zaman geçti. Filmin çekim zamanı geldiği için kendisini aradım ama ulaşamadım, beni her yerden engellemişti. Sonra üçüncü kişiler tarafından, bundan 2-3 hafta önce filmin çekildiğini, her şeyin bittiğini ve yerime başkasını oynattığını öğrendim. Bana bir açıklama yapma gereği dahi duymamış. Şimdi çirkinlik üstüne çirkinlik yani. Bu daha çirkin bir hareket.”

Bu ilk değil: Demirtaş paylaşımı nedeni ile TRT Kurdi'deki dizim bitirildi

Gönül Dilan, bu olayın sanat hayatında karşılaştığı ilk ayrımcı tutum olmadığını vurgulayarak, daha önce de siyasi görüşü nedeniyle bir projesinin sonlandırıldığını ilk kez kamuoyuyla paylaştı:

"Daha önce de maruz kaldım. Seçim çalışmalarında desteklediğim ve sevdiğim bir siyasetçi olan Sevgili Selahattin Demirtaş'ı sosyal medya hesabımda paylaştığım için, ona oy vereceğimi söylediğim için TRT Kurdi'de Kemal Gümüş diye bir müdür var, kendisi tarafından bir tepki gördüm ve bu yüzden 'Hêvî' dizimiz bitti. Bunu ilk defa duyuruyorum, çünkü artık susmayacağım. Sürekli müzik ve sanat hayatımda böyle şeylere maruz kaldım ama hep sustum. İnsanları deşifre etmeyeyim dedim ama artık gerçekten bir yere kadar. Gökhan Keskin'in bu olayı da tuzu biberi oldu. Sustukça insanlar daha çok ırkçılık yapmaya başlıyorlar.”

"Halkım yanımda ama sanatçılar sessiz"

Yaşadığı olayı yurt dışından döndükten sonra avukatıyla görüşerek kamuoyuna duyurduğunu ve hukuki yollara başvuracağını belirten Dilan, kimseden bir geri dönüş almadığını söyledi. En büyük desteği halktan gördüğünü ancak sanat camiasının sessizliğinden yakındığını ifade etti:

"İşin en güzel tarafı, benim arkamda sadece halk vardı. Kürt ve Türk halkı sağ olsunlar, beni seven, destekleyen halk vardı. Herkes şu an sosyal medyada beni aşırı derecede destekliyor. Ama işin tuhaf tarafı şu; hiçbir sanatçı arkadaşım beni arayıp ‘geçmiş olsun, böyle bir olay yaşamışsın’ demedi. Herhalde kimse kendini bu topun altına atmak istemiyor."

Dilan, sözlerini sanatın birleştirici gücüne vurgu yaparak noktaladı:

"Ben bir Kürt olarak, bir Kürt kadını olarak bunu söylemek istiyorum: Kimliğimden dolayı, rengimden dolayı kimsenin beni ayrıştırmasını, ötekileştirmesini istemiyorum. Çünkü sanat bölüştürmek için değil, bir araya getirmek için vardır.”