TBMM Yeni Döneme Çözüm Süreci Gölgesinde Başladı

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 28. Dönem 4. Yasama Yılı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla açıldı. Yeni dönemin ilk gündem maddeleri arasında 11. Yargı Paketi, “Terörsüz Türkiye” süreci ve 2026 yılı bütçesi bulunuyor.

Meclis’in açılışıyla birlikte CHP, DEM Parti ve Vatan Partisi temsilcileri, hem sürece hem de siyasi atmosferin geleceğine ilişkin görüşlerini kamuoyuyla paylaştı. Aydınlık'ta yer alan haberdeki tartışmaların odağında ise “silah bırakma süreci”, komisyon çalışmaları ve Meclis’in rolü vardı.

CHP: “Meclis siyasi güç merkezi olmalı”

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Meclis’in yeniden ülkenin siyasi güç merkezi haline gelmesi gerektiğini vurguladı. Emir, “Yasalar sarayda hazırlanıyor, milletvekillerine tutuşturuluyor. Halkın derdine derman olmayacak yasalar çıkıyor” diyerek iktidarı eleştirdi.

Emir, partisinin terörle mücadelede kararlı olduğunu ancak demokratik siyaset alanında da adımların atılması gerektiğini söyledi. “CHP bu konuda tek tutarlı partidir. Terörle sonuna kadar mücadele ama aynı zamanda Meclis’in görevini yapması gerektiğini savunuyoruz” ifadelerini kullandı.

"Bu komisyon sadece PKK silah bıraksın diye kurulmadı.” şeklinde konuşan Emir, “Komisyondan umutlu bir beklenti hepimizde var. Ama güven var mı? Olması gerektiği yerde değil. Niye çünkü daha çok dinleyen ama adım atmayan bir komisyon oldu burası. Dinlemeler kıymetli ama çok kolay adımlar atılabilirdi. Mesela Cumartesi Anneleri niçin Taksim’e çıkamıyor. İstanbul’da darbe, Diyarbakır’da anlaşma olmaz. Türkiye’ye demokrasi, Türkiye’ye adalet, Türkiye’ye özgürlük, Türkiye’ye barış diyoruz. Seçilmiş belediye başkanlarına darbe yaparsan bunun demokrasiyle ve hukukun üstünlüğüyle ilgisi yok mu?" ifadesini kullandı.

DEM Parti: “Ezberbozan bir süreç yaşıyoruz”

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ise sürecin hızla ilerlediğini ancak yasal düzenlemelerde geç kalındığını belirtti. “Güven artırıcı adımlardan hâlâ yoksunuz. Kayyumların kaldırılması, AİHM ve AYM kararlarının uygulanması en kolay yapılabileceklerdi” dedi.

Koçyiğit, MHP’nin Öcalan ile görüşme önerisine olumlu yaklaştıklarını dile getirdi: “Sayın Öcalan bu sürecin baş aktörüdür. Onunla görüşmeyen bir komisyonun demokratik çözüme katkısı sınırlı olur.”

“Türkiye ortak vatanımız” mesajı
DEM Parti, Kürt sorununda demokratik çözüm arayışının Türkler ve Kürtlerin birlikte kazanacağı bir yol olacağını vurguladı. Koçyiğit, “Yeni bir yaşam formunu hayata geçirebiliriz. Çatımız Türkiye’dir” dedi.

DEM Parti ayrıca sürecin ilerlemesi için özel bir “geçiş süreci yasası” gerektiğini açıkladı. Koçyiğit, “Süreci hızlandıracak, ihtiyaçlara yanıt verecek özel bir kanuna ihtiyaç var. Hazırlıklarımız tamam” ifadelerini kullandı.

Koçyiğit, DEM Parti’nin sürecin kanuni boyutuna yönelik yaklaşımını da paylaştı. ‘Müstakil geçiş süreci yasası’ fikrine yakın olduklarını belirterek şöyle tamamladı:

“Komisyon tarihi bir komisyon. Sorumluluğu da tarihi. 30 kişi silah bıraktı ama ülkeye dönemedi. Yürek burkan bir görüntü değil miydi? Ülkelerine dönmelerini sağlayamadık. Burada siyaset kurumu sorumludur. Süreç yasaları; geçiş süreci yasaları, ara dönem yasaları adına ne dersek diyelim Meclis’in daha fazla oyalanmaması gerekiyor. Bu düzenleme olmadan insanlar nasıl silah bırakacaklar? Ya da bırakanlar ne olacak? Süreç nasıl devam edecek?"

Vatan Partisi’nden Silah bırakma süreci yorumu

Eski TBMM Başkanvekili ve Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Korkmazcan ise CHP’nin Meclis açılışını protesto etmesini eleştirdi. “TBMM, siyasi çekişmelerin malzemesi olamaz. Bu, milletvekillerinin yeminine aykırıdır” dedi.

Korkmazcan, sürecin fazla uzatıldığını savunarak Vatan Partisi’nin “bütünleşme ve affetme formülünü” hatırlattı. “Devletle bütünleşmek isteyenler vatandaş kimliğiyle kazanılmalı. Meclis bu noktada sınırları net koymalıdır” ifadelerini kullandı.

Korkmazcan ayrıca Gazze meselesine de dikkat çekti. “TBMM’ye büyük görev düşüyor. Filistin’in devlet bütünlüğü Batılıların değil, Türkiye’nin öncülüğüyle sağlanmalıdır” dedi.

Meclis’in açılışıyla birlikte farklı partilerin mesajları, önümüzdeki dönemde hem iç siyasetin hem de çözüm sürecinin zorlu tartışmalarla geçeceğini gösteriyor. Özellikle “silah bırakma” ve “demokratik reform” başlıkları, yeni yasama yılının ana eksenini oluşturacak.