Trump–Şara Görüşmesi… Türk Dışişleri Bakanı’nın Sürpriz Katılımı ve DSG’nin Geleceği

Trump ile Ahmed Şara’nın Beyaz Saray’daki tarihi görüşmesi, Suriye’nin IŞİD karşıtı koalisyona katılımından DSG’nin geleceğine, Türkiye’nin sürece dahil edilmesinden İsrail’le olası güvenlik düzenlemelerine kadar geniş bir dosyayı yeniden şekillendiriyor. Hakan Fidan’ın sürpriz katılımı ise Ankara’nın masadaki ağırlığını ve kırmızı çizgilerini görünür kılıyor.

21 Kasım 2025 - 10:00
21 Kasım 2025 - 10:00
 0
Trump–Şara Görüşmesi… Türk Dışişleri Bakanı’nın Sürpriz Katılımı ve DSG’nin Geleceği

Al Majalla’da yayımlanan kapsamlı analizinde Ömer Önhon, Başkan Donald Trump ile Suriye Devlet Başkanı Ahmed Şara arasında gerçekleşen tarihi zirvenin, yalnızca Suriye iç dengelerini değil, Türkiye–ABD–Suriye üçgenini ve DSG’nin geleceğini de yeniden şekillendirebileceğini vurguladı.

ABD Başkanı Donald Trump’ın 10 Kasım’da Ahmed Şara’yı Beyaz Saray’da ağırlaması, diplomasi tarihinde bir dönüm noktası oldu. Trump’ın “zor bir coğrafyada güçlü bir adam” sözleriyle karşıladığı Şara, kısa süre önce ABD’nin en çok aradığı isimlerden biri iken bugün uluslararası meşruiyet arayışının merkezinde yer alıyor.

ABD ve uluslararası toplum, Şara’nın geçmişteki cihatçı bağlantılarını büyük ölçüde gündem dışına iterek, Suriye’de “yeni bir düzen kurma” sürecine kapı aralamış durumda. Şara’nın son dönemde IŞİD hücrelerine yönelik operasyonları öne çıkarması, Hristiyan azınlığa verilen mesajlar ve Suriye Yahudileri ile temasları bu çerçevede değerlendiriliyor.

Suriye'nin Koalisyona Katılımı ve DSG’nin Akıbeti

Görüşmenin en dikkat çeken sonucu, Suriye’nin resmen IŞİD karşıtı uluslararası koalisyona katılması oldu. Zirvede en kritik başlıklardan biri, Kürtlerin yeni devlet yapısına entegrasyonu ve ilerleyen günlerde başlaması beklenen Şam–DSG görüşmeleri oldu.

Yaptırımlar konusunda da ilerleme sağlanmakla birlikte, “Sezar Yasası”nın kaldırılması için Kongre’nin sürece dahil olması gerekiyor.

Suriye–İsrail Güvenlik Anlaşması Tartışması

Trump ve Şara, Suriye ile İsrail arasında olası bir güvenlik anlaşmasını da görüştü. Şara, İsrail’le iyi ilişkiler hedeflediklerini söylerken, Golan’ın tamamında ve ilave Suriye topraklarında süren İsrail işgali nedeniyle kısa vadede anlaşmanın gerçekçi olmadığını belirtti. Washington’un bu dosyada “çıkış yolu” aradığı iddia ediliyor.

Petrol Kaynakları, Yönetim Modeli ve Ekonomik Yapı

Görüşmelerde Suriye’nin gelecekteki idari modeli ve petrol kaynaklarının kullanımı da masadaydı. Ülkenin başlıca petrol alanlarının DSG’nin kontrolünde olması, Şam’ın yeniden inşa için gerekli gelire erişimini engelliyor. Dünya Bankası’na göre ihtiyacın en az 216 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor.

HAKAN FİDAN’IN SÜRPRİZ WASHINGTON ZİYARETİ

Üçlü Masa: ABD – Türkiye – Suriye

Ziyaretin en büyük sürprizi, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Washington’da sürece dahil edilmesiydi. Fidan’ın varlığı ABD’nin Suriye dosyasında Türkiye’nin onayını ve katılımını garanti altına almak istediğini gösteriyor.

Fidan, Trump–Şara görüşmesine kısmen katıldı, ardından ABD Dışişleri Bakanı Rubio, Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şibani, ABD’nin özel temsilcileri Steve Witkoff ve Tom Barrack ile ayrı bir toplantıya geçti. Bir ara ABD Başkan Yardımcısı J. D. Vance de toplantıya katıldı.

Türkiye’nin Kaygısı: YPG ve DSG’nin Konumu

Türkiye açısından en hassas konu YPG’nin yeni Suriye düzeni içinde nasıl konumlandırılacağı.

Trump yönetimi, DSG politikasını tamamen değiştirmese de bu gücü Suriye ordusuna entegre ederek meşrulaştırma eğiliminde görünüyor.

ABD özel temsilcisi Tom Barrack, “üçlü çerçevenin” hedeflerini şöyle özetledi:

• DSG’nin ekonomik, sivil ve savunma yapısına entegre edilmesi

• Türkiye–Suriye–İsrail ilişkilerinin yeniden tanımlanması

• İsrail–Hamas ateşkesinin sürdürülmesi için zemin oluşturulması

DSG–Şam Görüşmelerinde Üzerinde Çalışılan Formül

Gündemdeki Taslak: DSG’nin Suriye Ordusuna Entegrasyonu

Haftaya başlaması beklenen görüşmelerde değerlendirilen formül şunları içeriyor:

• DSG’nin Suriye ordusuna bağlı 1–2 tümen ve birkaç tugay şeklinde entegre edilmesi

• Bu birliklerin hâlihazırda DSG kontrolünde olan bölgelerde konuşlanmaya devam etmesi

• En az bir birliğin ülke çapında terörle mücadele amaçlı görevlendirilmesi

• DSG komutanlarının bir kısmının Suriye Savunma Bakanlığı içindeki üst düzey kadrolara alınması

Bu düzenleme, Türkiye’nin “DSG tamamen dağıtılsın” talebiyle çelişiyor; zira sahadaki güç yapısını koruyarak bu yapıya yasal statü kazandırıyor.

PKK güçlerinin Akıbeti ve Türkiye’nin Endişesi

Reuters’ın son haberine göre Türkiye, Kuzey Irak’tan yaklaşık 8.000 PKK üyesinin dönüşünü içeren bir plan üzerinde çalışıyor. Bu yapıdaki bazı unsurların Suriye’ye kayabileceği ihtimali Ankara için önemli bir güvenlik kaygısı oluşturuyor.

Fidan’dan Uyarı: “Yönetilmeyen Sorunlar Suriye’yi Parçalar”

Fidan Washington’da güleryüzlü bir profil verse de basın toplantısında ciddi bir uyarı yaptı:

“Kuzey ve doğu Suriye’de sorunların doğru yönetilmemesi, ülkenin bölünmesini hızlandırabilir.”

Fidan ayrıca daha geniş gündemde ABD ile şu konuları da görüştüklerini açıkladı:

• Gazze ateşkesi

• Rusya–Ukrayna savaşı

• Rus petrolüne yönelik yaptırımlar

• İran dosyası

Türkiye–İsrail Gerilimi ve Gazze Dosyasının Suriye’yle Bağı

Gazze ateşkesi konusu, Suriye dosyasıyla da bağlantılı. Türkiye’nin Filistin’e açık desteği nedeniyle Ankara–Tel Aviv ilişkileri dibe vurmuş durumda. Türkiye, Trump’ın barış planında rol almaya hazır olduğunu söylese de İsrail, Erdoğan’ın Hamas ile ilişkilerini gerekçe göstererek buna karşı çıkıyor.

ABD ise hem Suriye hem Gazze sahasında Türkiye–İsrail geriliminin tırmanmasını istemiyor.

 

Bu haber toplam 1 kişi tarafından görüldü.
Son güncellenme: 10:00:25