Abdullah Öcalan'ın Fatih Altaylı’ya 28 yıl önce verdiği röportaj yayınlandı

PKK’nin haziran ayında yayına aldığı “Özgür Düşünceler” adlı internet sitesinde, Silivri'de tutuklu bulunan gazeteci Fatih Altaylı'nın 1997’de PKK lideri Abdullah Öcalan’la yaptığı ve Altaylı'nın ifadesine göre o dönem “kanalın kapanacağı” endişesiyle yayımlanamayan röportajın yaklaşık 30 dakikalık ilk bölümü yayınlandı.

Röportajda Abdullah Öcalan, Türkiye’nin yakın tarihine, Kürt sorununa, Susurluk skandalına, silah bırakma tartışmalarına ve Türkiye’nin geleceğine ilişkin değerlendirmelerde bulunuyor.

“Susurluk, Cumhuriyet tarihinde bir kilometre taşı”

Kendisine yönelik suikast girişimlerinden söz eden Öcalan, Abdullah Çatlı dahil bazı isimlerin “uyuşturucu trafiği içinde yer aldığını” iddia ediyor. Bölgedeki durumu “uyuşturucu rantı mı desem, özel savaş rantı mı desem; o (durum) oluştu” sözleriyle tanımlıyor.

Susurluk Skandalı’ndan bir yıl sonra yapılan röportajda Öcalan, olayın Türkiye tarihinde dönüm noktası olduğunu vurgulayarak, “Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir kilometre taşı rolü oynayacağa benziyor” ifadesini kullanıyor.

“Cizre harap olmasın, kültürel merkez yapacağım”

Çatışmaların bölgeye büyük yıkım getirdiğini belirten Öcalan, “Bugün Güneydoğu harabe halinde. Dicle ve Fırat kıyılarında tarihte olduğu gibi cennet yaratılabilir. Bu savaş gücünü yaşam gücüne dönüştürmek istiyoruz” diyor.

Kültürel merkezler kurma arzusunu da dile getiren Öcalan, “Cizre niye harap olsun? Güzel bir Kürt sarayı, kültürel merkez yapacağım” ifadelerini kullanıyor.

Mahir Çayan ve Deniz Gezmiş vurgusu

Röportajda Mahir Çayan ve Deniz Gezmiş’ten de bahseden Öcalan, onların Türkiye’ye dair “güzellik, aşk ve dürüstlükten” söz ettiğini belirterek şunları söylüyor:

“Kendim için sosyalleşmeyi, siyasallaşmayı istedim. Ankara’ya geldiğimde Çankaya’ya giden piknikler vardı, çay bahçeleri vardı. Oralarda bir güzel bira içmek istedim. Türkiye’nin güzelliklerini paylaşmak istedim... Deniz Gezmişler, Mahir Çayanlar hep güzelliklerden, aşktan bahsediyorlardı. Ben şu anda güzel bir Türkiye için yanıp tutuşuyorum ve açıkça söyleyeceğim yani: Bu işi artık ben çözeceğim.”

Diyalog ve çözüm mesajı

Röportajda Fatih Altaylı’nın, “var mı böyle bir niyetiniz?” sorusuna Öcalan’ın verdiği “her zaman olmuştur” yanıtı da dikkat çekiyor.

Röportajın yayımlanması, özellikle son dönemde yeniden gündeme gelen “çözüm süreci” tartışmaları bağlamında yeni bir yankı yarattı.