AK Parti Sözcüsü Çelik'ten 'süreç' açıklaması
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Çeşitli çevrelerden bir takım fikirler ortaya atılarak fesihle ilgili kafa karıştırmaya dönük adımlar atılmaya çalışıldı. Türkiye terörle mücadeledeki kararlılığından vazgeçmiş değildir. Vatandaşlarımızın güvenliği için birimlerimiz görev başındır. Bütün birimler tabii ki görev başındır. Terörsüz Türkiye süreci de büyük bir hassasiyetle yürütülecektir. Gerekli hassasiyet Cumhur İttifakı tarafından gösterilecektir. Odağımız Terör örgütünün feshidir. Terörsüz Türkiye ile Terörsüz bölgenin ortaya çıkmasıdır” dedi.

AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK), dün Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı.
Parti genel merkezindeki toplantı saat 16.50'de başladı. Toplantı yaklaşık 2 saat sürdü.
Toplantı sürerken AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, basın mensuplarına MYK'nın gündemine açıklamalarda bulundu, soruları cevapladı.
Suriye Süveyda'daki çatışmalara ilişkin konuşan Çelik:
"Suriye'de bir istikrarsızlık girişimi oluşturulmaya çalışıldı. Süveyda’da, İsrail yanlısı, siyonizm destekçisi bir Dürzi grubun öncülüğünde bir propaganda merkezi ve şiddet odağı, Suriye'nin istikrarına yönelik bir sabotaj girişiminde bulundu. Bu sabotaj girişimi, İsrail tarafından kendisi için bir fırsat olarak değerlendirildi. Soykırımcı Netanyahu hükümeti, Suriye’nin Genelkurmay Başkanlığı başta olmak üzere çeşitli birimlerine yönelik saldırılar gerçekleştirdi. Burada şunu net bir şekilde ifade etmek gerekir: Bölge barışı ve dünya barışı açısından bir numaralı tehdit, Netanyahu hükümetidir.
Eğer birileri İsrail’in güvenliğinin tehdit altında olduğunu söylüyorsa, bu kişiler aynı zamanda İsrail’in güvenliğini tehdit eden asıl unsurun Netanyahu hükümeti olduğunu da açıkça görmelidir. Dolayısıyla İsrail’in Suriye’yi bölmeye ve istikrarsızlaştırmaya yönelik her faaliyeti, Türkiye’nin milli güvenliği açısından doğrudan bir tehdit oluşturmaktadır. Biz, Suriye'nin toprak bütünlüğüne ve milli egemenliğine sonuna kadar sahip çıkılması gerektiğine inanıyoruz. Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine yönelik her olumsuz girişim, kardeş Suriye’ye sahip çıkma ilkemiz doğrultusunda tarafımızca kesin olarak reddedilmektedir. Aynı şekilde, oradaki her türlü istikrarsızlığın Türkiye'nin milli güvenliğini tehdit edecek sonuçlar doğuracağına inanıyor ve buna karşı net bir tutum alıyoruz.
Ayrıca, bazı Batılı yayın organlarında Suriye’deki gelişmelerin etnik ya da mezhepsel bir gerilim şeklinde yansıtıldığını görüyoruz. Bu yayınlarda, Suriye’deki meşru yönetim ve Cumhurbaşkanı, mezhep temelli bir anlayışla Dürzilere karşı bir girişim içerisinde olmakla itham edilmektedir. Ancak burada esas meseleyi doğru görmek gerekir. Suriye'de etnik ve mezhepsel krizleri tetiklemeye çalışanlar, aslında Suriye’nin iç dinamiklerinden ziyade, vekâlet savaşları aracılığıyla çeşitli projeleri hayata geçirmeye çalışan dış güçlerdir.
Görüntüde bir etnik ya da mezhepsel çatışma gibi yansıtılsa da, bu olayların arkasında büyük devletlerin yürüttüğü vekalet savaşları vardır. Nitekim Süveyda’daki Dürzi grup da doğrudan siyonizmin müdahalesini talep ederek, kim adına hareket ettiğini ve asıl amacının ne olduğunu açıkça ortaya koymuştur.” İfadelerini kullandı.
Süreç mesajı: Ağustos ayını boş geçirmeyeceğiz
Çelik, barış sürecine ilişkin şunları söyledi:
"Çeşitli çevrelerden bir takım fikirler ortaya atılarak fesihle ilgili kafa karıştırmaya dönük adımlar atılmaya çalışıldı. Türkiye terörle mücadeledeki kararlılığından vazgeçmiş değildir. Vatandaşlarımızın güvenliği için birimlerimiz görev başındır. Bütün birimler tabii ki görev başındır. Terörsüz Türkiye süreci de büyük bir hassasiyetle yürütülecektir.
Gerekli hassasiyet Cumhur İttifakı tarafından gösterilecektir. Odağımız Terör örgütünün feshidir. Terörsüz Türkiye ile Terörsüz bölgenin ortaya çıkmasıdır.
Çeşitli zamanlarda yapılan açıklamalarla Terörsüz Türkiye'ye dönük haksız eleştiriler oluyor bunlara cevap veririz ancak şu an silah bırakma sürecinin sağlıklı ilerlemesine odaklanmış bulunuyoruz. Ağustos ayını boş geçirmeyeceğiz. Türkiye buluşmaları adı altında kapsamlı toplantılar gerçekleştiriyoruz."
Komisyon süreci: Herkes sorumluluk almalı
Çelik sözlerini şöyle sürdürdü:
"Meclis başkanımız günler içinde bunu hayata geçirecek şekilde siyasi ziyaret trafiği yapıyor. Bunun kapsayıcı şekilde tüm unsurların kendisini gösterdiği şekilde yer almasıdır. Sayısı için Meclis Başkanlığı çalışma yaptırıyor. Meclis Başkanı'mız değerli çalışma yaptırıyor. Önemli olan herkesin gelip fikirlerini söylemesidir. Birtakım marjinal fikirler söz konusu. Bunların hepsi siyasetin doğasına aykırı. Bunlar siyasetsizleşmeyi derinleştiren fikirlerdir. Türkiye'nin meselesi ile ilgili bir konu konuşulurken herkes fikrini ortaya koyduğunda bunun hakkı verilmiş olur. Bir partinin bunun dışında kalıyorum demesi süreci zayıflatmaya dönük çalışmaları demektir. Şu parti oraya girmesin demek siyasetin zeminini zayıflatmaya yöneliktir. İtirazlarınızı ortaya koyarsınız, kabullerinizi ortaya koyarsınız. Bu tip büyük meselelerde herkesin bu meselenin parçası olarak sorumluluk alması, elini taşın altına koyması, itirazını ifade etmesi son derece kıymetli olur. Ortada tartışma yokken tartışmayı siyaset temelinden yapmayıp ihanet şeklinde yaftalama yapmak siyaseti zayıflatmak demektir."
Suriye'nin talepleri
Suriye hükümetinin Türkiye'den yardım talebine ilişkin ise Çelik şunları kaydetti:
"Suriye'nin güvenlik noktasındaki taleplerinde Türkiye olarak Suriye'ye yardımcı olacağımızı ifade ettik daha önce. Biz buna yardım bile demiyoruz, kardeşin kardeşe yardımı değil desteği olur. Kahraman TSK'mızın bu konuda deneyimi vardır. Mesele belli silahların verilmesi değil savunma kapasitesinin bütün unsurlarından bahsediyoruz."
Son güncellenme: 19:27:54