MSD’den Süveyda açıklaması

Demokratik Suriye Meclisi (MSD), Süveyda’da son günlerde yaşanan silahlı çatışmalar ve şiddet olaylarına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.

22 Temmuz 2025 - 13:56
22 Temmuz 2025 - 13:56
 0
MSD’den Süveyda açıklaması

 Demokratik Suriye Meclisi (MSD), Süveyda’da son günlerde yaşanan silahlı çatışmalar ve şiddet olaylarına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Demokratik Suriye Meclisi (MSD) olarak, Süveyda’da sivillere yönelik gerçekleşen silahlı çatışmaları ve şiddet olaylarını büyük bir endişeyle takip ediyoruz. Bu gelişmeler, ülkeyi daha derin krizlere sürükleme riski taşımakta; siyasi çıkmaz, birleşik bir ulusal devletin yokluğu ile birlikte mezhepsel ve bölgesel iç çatışmaların önünü açmaktadır.

Bugün Süveyda’da yaşanan olaylar münferit değil, ülkenin siyasi ve kurumsal yapısındaki genel çöküşün doğrudan bir yansımasıdır. Bu çöküş, onlarca yıldır süren ötekileştirme, baskı politikaları ve ulusal bileşenlerin göz ardı edilmesinin bir sonucudur. Ayrıca, merkezi yönetimin sorumluluklarını yerine getirmemesi ve iç barışı tesis etme yönünde çaba göstermemesiyle de doğrudan ilişkilidir.

MSD olarak bu tehlikeli gelişmelerin Suriye’nin birliği ve toprak bütünlüğünü doğrudan tehdit ettiğini vurguluyoruz. Aynı zamanda, uluslararası insan hakları hukuku, temel özgürlükler ve Suriyelilerin onurlu yaşam hakkı da açıkça ihlal edilmektedir. Bu durum, mevcut sistemin ne kadar kırılgan olduğunu da gözler önüne sermektedir. Bu nedenle, ülke genelinde benzer güvenlik olaylarının tekrar yaşanmasını önlemek ve çatışmaların kaynağını ortadan kaldırmak için acil siyasi çözümlere ihtiyaç vardır.

Bu çerçevede ve ulusal-ahlaki sorumluluğumuz gereği aşağıdaki hususların altını çiziyoruz:

1. Süveyda ve Suriye’nin diğer bölgelerinde iç barışı tehdit eden her türlü şiddet, silahlı çatışma ve güvenlik kaosunu kınıyoruz. Bu düşmanca eylemler kimden gelirse gelsin derhal durdurulmalı; bağımsız ve şeffaf bir soruşturma başlatılarak faillerden hesap sorulmalıdır.

2. Kapsayıcı bir ulusal diyalog süreci derhal başlatılmalıdır. Bu süreç, tüm demokratik ulusal güçlerin katılımıyla geniş tabanlı bir ulusal konferansa dönüştürülmelidir. Konferansın amacı, geçiş adaletine dayanan, ademi merkeziyetçi ve demokratik bir sistemin kurulması ve Suriye halkının tüm bileşenlerinin aktif katılımını sağlayacak yeni bir siyasi projenin oluşturulması olmalıdır.

3. Suriye’nin mezhepsel ve bölgesel uçurumlara sürüklenmemesi gerektiğini önemle vurguluyoruz. Böyle bir gelişme, devletin ve toplumun çok kültürlü yapısını tehdit eder; ortak yaşam ve toplumsal barışın geleceği üzerinde yıkıcı etkiler yaratır.

4. İç barışı ve ortak yaşamı tehdit eden çatışmaları ve gerginlikleri körükleyen söylemler, medya dili ve siyasi provokasyonlar derhal durdurulmalıdır. Ulusal güvenin inşası, diyalog ve toplumsal çeşitliliğe saygı ile mümkündür.

5. Tüm iç, bölgesel ve uluslararası siyasi ve askeri taraflar, mevcut duruma ilişkin yasal, siyasi ve ahlaki sorumluluklarını yerine getirmelidir. Uluslararası hukuk normlarına riayet edilmeli; çatışmaları körükleyen ya da kendi dar çıkarları için kullanan her türlü rol ve müdahale açıkça reddedilmelidir.

6. Suriye’de herhangi bir siyasi çözüm, tüm Suriyelileri kapsayıcı ve ulusal uzlaşıya dayalı olmalıdır. Bu süreç; diyalog, karşılıklı anlayış ve ortak yaşam ilkelerine dayanmalı; şiddet, ötekileştirme ve dış müdahaleler üzerine kurulmamalıdır. Ancak bu şekilde eşit yurttaşlık, hukukun üstünlüğü ve çok kültürlü, çok uluslu ve çok inançlı bir Suriye inşa edilebilir.

Son olarak, bu tarihî dönemeçte tüm ulusal güçleri, yeni bir ulusal bilinç ve iç barışın inşası için sorumluluk almaya çağırıyoruz. Aklın ve sağduyunun sesi ön planda tutulmalı; provokasyonlara ve parçalanmaya son verilmelidir. Suriye’yi savaş ve yıkım tünelinden çıkaracak, halkına özgürlük, adalet ve istikrar getirecek ulusal demokratik projelere doğru kararlı adımlar atılmalıdır.”

 

Bu haber toplam 3959 kişi tarafından görüldü.
Son güncellenme: 20:07:43