Süveyda’daki şiddet Kürtlerin elini güçlendirdi: DSG lideri ve ABD temsilcisi, Paris’te buluşacak

Suriye Kürtleri, geçici Devlet Başkanı Ahmed Şara’nın Süveyda’daki huzursuzlukla boğuştuğu bir dönemde Şam’la bütünleşme konusunda hâlâ tereddütlü.

22 Temmuz 2025 - 12:48
22 Temmuz 2025 - 12:51
 0
Süveyda’daki şiddet Kürtlerin elini güçlendirdi: DSG lideri ve ABD temsilcisi, Paris’te buluşacak

Suriye’nin geçici Devlet Başkanı Ahmed Şara, Süveyda’daki huzursuzlukla mücadele ederken, Kürtler Şam’la bütünleşme konusunda hâlâ temkinli davranıyor. Ancak son gelişmeler Kürtlerin pazarlık gücünü artırdı.

19 Temmuz’da Amman’da yapılan görüşmede, ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Genel Komutanı Mazlum Abdi bir araya geldi. Bu görüşme, 10 gün önce Şam’da gerçekleşen ilk yüz yüze buluşmalarına göre çok daha olumlu geçti. Toplantıya dair bilgi sahibi dört kaynağa göre, Süveyda’da çoğunluğu Dürzi olan bölgede süren mezhep çatışmaları, Kürtlerin masadaki konumunu geçici olarak güçlendirdi. Bir kaynak, “Barrack daha ılımlıydı, aralarındaki buzlar eridi,” dedi.

İki kaynağın aktardığına göre, Paris’te yapılması planlanan bir sonraki toplantıya Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un da katılması bekleniyor. Bu görüşmede, Kürtlerin sivil kurumları ve DSG’nin merkezi hükümete entegrasyonunda somut ilerlemeler açıklanması hedefleniyor. Fransa, tarihi bağları ve Kürtlere yakınlığı nedeniyle bu süreci kolaylaştırıyor.

Barrack, pazartesi günü Associated Press’e verdiği demeçte Süveyda’daki şiddetin DSG–Şam görüşmelerini “raydan çıkarmadığını” söyleyerek, önümüzdeki haftalarda bir “atılım” yaşanabileceği sinyalini verdi. ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan bir yetkili ise Al-Monitor’a yaptığı açıklamada Barrack’ın olası seyahatine ilişkin bilgi paylaşmadı ancak entegrasyon görüşmelerinin “aktif olarak devam ettiğini” doğruladı.

Kürtlerin pazarlık gücü, Mart ayında yaşanan kriz dönemine benzer şekilde yine yükselmiş durumda. O dönem, Sünni silahlı grupların rejim kalıntılarına misilleme olarak kıyı bölgelerine saldırması sonucu çoğunluğu Alevi olan 1000’den fazla sivil öldürülmüş, Şara ise uzun süre kaçındığı Abdi ile 10 Mart’ta görüşerek Kürt özerk yönetimi ve DSG’nin Şam’la bütünleşmesine dair bir çerçeve anlaşması imzalamıştı.

Ancak, Kürtler özerklik taleplerinden vazgeçmezken, Şara da merkeziyetçi devlet modelini sürdürmekte kararlı olduğu için somut ilerleme sağlanamadı. Barrack, 9 Temmuz’daki Abdi görüşmesinden sonra yaptığı açıklamalarda Şara’nın tutumunu destekleyerek federalizmin bölgede işe yaramayacağını söyledi ve DSG’nin hızlı hareket etmemesi durumunda ABD askerlerinin Suriye’de kalmayacağı uyarısında bulundu. Bir kaynak, “Mazlum’a sadece birkaç günü kaldığı, aksi takdirde Başkan Trump’ın DSG’ye karşı bir karar alabileceği söylendi. ‘Harika bir ortaktın ama şartlar değişti, gerçekleri kabul etmelisin’ denildi,” ifadesini kullandı.

Middle East Eye’ın iddiasına göre, Türk ve ABD yetkilileri geçen hafta DSG’ye Şam hükümetine katılması için 30 günlük bir ültimatom verdi. Ancak Al-Monitor’a konuşan kaynaklar, böyle bir ültimatomun söz konusu olmadığını belirtti.

Irak Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani de Ankara ile yakın ilişkilerini kullanarak Kürtler adına lobi yapıyor. Ocak ayından bu yana Türkiye, PKK ile barış sürecine odaklanırken DSG’ye yönelik saldırılarını durdurmuş durumda. Barzani ayrıca Trump yönetimini, Şara’nın katı üniter devlet vizyonunun Suriye gibi çeşitli bir ülke için gerçekçi olmadığına ikna etmeye çalışıyor.

ABD’nin DSG üzerindeki baskısı ise giderek artıyor. Mayıs ayında Trump ile Şara’nın Riyad’da yaptığı görüşmenin ardından, Barrack ABD’nin Suriye özel temsilcisi olarak atanmış ve süreç hızlanmıştı.

9 Temmuz’daki toplantıya katılan Suriye Dışişleri Bakanı Esad el-Şeybani, DSG’ye ay sonuna kadar Deyrezzor’dan çekilmesi için süre vermişti. Abdi bu talebi reddetti ve toplantı gergin sona erdi; Barrack’ın toplantıyı terk ettiği bildirildi.

Kaynaklar, Süveyda’daki krizin Abdi’ye zaman kazandırdığını belirtiyor. Bir kaynak, “Neden ayak direttiğini anlayabiliyorum. Kimse Şara’nın uzun süre iktidarda kalacağına garanti veremez. Mazlum, halkını savunmasız bırakmak istemiyor,” dedi.

Şara’nın Dürziler ile Sünni Bedevi kabileler arasındaki çatışmaları bastıramaması, Mart ayındaki Alevi katliamlarından daha büyük bir darbe oldu. İsrail’in Dürzilerin yanında çatışmaya müdahil olması, Şara’yı Süveyda’dan çekilmeye zorladı. Kabileler arasında da Şara’nın İsrail ve Dürziler karşısındaki tavrına öfke büyüyor.

Çatışmalarda 1000’den fazla kişi hayatını kaybetti, tüm tarafların ciddi hak ihlalleri yaptığı bildirildi. Barrack’ın hafta sonu duyurduğu kırılgan ateşkes şimdilik korunuyor. Şara’nın kuvvetleri yeniden Süveyda’ya konuşlanırken, her iki taraftan sivillerin tahliyesi planlanıyor.

Pazartesi günü düzenlediği basın toplantısında Barrack, “Suriye yetkilileri ihlallerden sorumlu tutulmalı,” dedi. Associated Press’e verdiği demeçte ise, “Katliamlar ve intikam saldırıları kabul edilemez. Ancak mevcut Suriye hükümeti, sınırlı kaynaklarla, farklılıkları olan bir toplumu bir araya getirme çabasında elinden geleni yapıyor,” diye konuştu.

İsrail’in Suriye’ye saldırılarını da eleştiren Barrack, “Güçlü Arap devletleri İsrail için tehdit olarak görülüyor. Tüm azınlıklar, ‘Birlikte ve merkezileşmiş olarak daha iyi durumdayız,’ diyecek kadar akıllı,” ifadelerini kullandı. Ancak bir kaynak, geçen haftaki kanlı olayların merkeziyetçiliğin baskıyla sağlanamayacağını, taraflar arasında uzlaşmaya ihtiyaç olduğunu gösterdiğini söyledi.

Üstelik Şara’nın kuvvetleri Dürzilere karşı bile zorlanırken, ABD tarafından eğitilmiş ve donatılmış DSG’ye karşı daha da zayıf kalacağı değerlendiriliyor.

 

Bu haber toplam 9544 kişi tarafından görüldü.
Son güncellenme: 19:04:17