BASINA VE KAMUOYUNA
KKP olarak kapitalizme ve ekonomik krizin işsizler, işçiler ve yoksullar üzerindeki yıkıcı sosyal sonuçlarına karşı EMEK KAMPANYASI’nın startını veriyoruz!

Sayın kurum temsilcileri,
Bize destek vermeye gelen değerli dostlar
Ve Değerli basın emekçileri…..
Hoş geldiniz hepinizi saygıyla selamlıyoruz!
Türkiye ekonomisi zaten krizdeydi, Covit-19 ile birlikte kriz derinleşti, derinleşiyor. Sosyal sorunlar ağırlaşıyor, sözün bittiği yerdeyiz! Öyle ki;
Milyonlarca işsiz hayatta kalabilmek için çalışmak zorunda ama iş yok! Ve AKP iktidarının her alanda uyguladığı yandaş politikasında iş bulmak da çok zor! İşsiz bir iş bulsa da aldığı ücretle evine aş-ekmek götüremiyor! Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile on binlerce işçi emekçi ihraç edilmiş ve bir başka işte çalışması yasaklanarak ölüme terkedilmiş! Yüzyıllardır her alanda erkeklerle eşit haklar için mücadele veren emekçi kadın artık ucuz ve yedek emek gücü bile olamıyor. Üniversite bitiren asgari ücrete bile iş bulamıyor. Küçük esnaf siftah yapamadan dükkânı kapatıyor.
Kürdistan’da mevsimlik tarım işçileri her yıl artıyor. Ama hiçbir sosyal hakları yok. Her yıl yüzlerce işçi yollarda tarafik cinayetlerinde yaşamını yitiriyor. Ayrıca Türkiye kentlerinde ırkçı saldırılara uğruyor ve canlarını zor kurtarıyorlar.
Amed, Dilok, Wan, Riha’da yani Kürdistan’da tablo daha ağır. İki kişiden biri işsiz, 10 kişiden 7’si borçlu. Çünkü sömürgeci rejim; kaynakları üretim-istihdam yaratacak yatırım yerine güvenlik amaçlı yol-karakol-cezaevi yapımın da kullanmakta!
Milyonlarca işsiz, işçi, yoksul yaşamsal ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Sosyal kanser işsizlik, yoksulluk ve enflasyon tırmanıyor. Evde aş pişiremeyenlerin oranı artıyor! İşsizler, işçiler, kent yoksulları nefes alamıyor! Eşitsizlik uçurumu derinleşiyor, zengin daha zenginleşirken fakir daha da fakirleşiyor! Bir uçta yoksulluk diğer uçta milyarder sayısı artıyor. Bu tablo ağır sosyal sorun ve travmalara yol açıyor. İşsize, işçiye, evsize “yeter bıçak kemiğe dayandı” dedirttiriyor.
Kültürel, ahlaki değerlerde de yıkım derinleşiyor!
Yeterli gıdaya erişemeyip “açız aççç" diyerek intihara sürüklenenler… Halk pazarları kapanışında artık-çürük sebze meyve toplama ya da çöplükte yiyecek arama sorun ve utancını yaşayanlar… Bakkaldan “zeytinyağını bardakla, salçayı kaşıkla alanlar”... Yatağa aç girenler… Sokakta yatan evsizler… Çalışan ama çocuğunun eğitim masraflarını karşılayamayan işçi baba… Ve "bu ücretle geçinemiyoruz" diye yürüyen hatta intihar eden işçiler…. Maddi olduğu kadar manevi olarak da büyük bir yıkım yaşıyorlar. Ekonomik, sosyal sorunlarla paralel kültürel yıkım, toplumsal ahlaki değerlerde erozyon yaşanıyor! Toplumdan dışlanma genişliyor.
Devletin, işçi emekçilerin insanca ve onurluca yaşamasını sağlayacak iş, yeterli ücret ve sosyal haklarını karşılamak yerine sosyal yardım denilen ve “ne yaşatan ne öldüren” şeklindeki sadaka kültürü de maddi ve manevi yıkımı hızlandırıyor!
İktidar bu tabloyu; Libya, “Mavi Vatan”, Karadeniz “gaz müjdesi” Dağlık Karabağ ve Kürdistan Bölgesi ile Özerk Rojava’da “zafer” arayışları ile örtmek istedi ancak aradığını bulamadı. Tersine izlenen savaş siyaseti ekonomik krizi derinleştirdi, sosyal sorunları ağırlaştırdı. Yani işçinin, yoksulun gerçek gündemini değiştiremedi! AKP tabanındaki erimeyi, kopuşu durduramadı! Erdoğan ne zaman sokağa çıksa “işsizim, açım” feryatlarıyla karşılaşıyor. Çünkü işsizin, işçinin, yoksulun gerçek gündemi; işsizlik, enflasyon ve zam yağmurları…!
*Bu tablonun sorumlusu kapitalizm ve siyasi iktidarlarıdır. Buna karşı örgütlenmek, birlikte iş-ekmek-özgürlük mücadelesini geliştirmekten başka çıkar yol yoktur. Ya hep birlikte işsizliği, yoksulluğu, açlığı yaratan sömürgeci sömürü düzenine karşı mücadele edip insanca bir yaşam kuracağız ya da kapitalizmin çarkları arasında ezileceğiz.
*Kapitalistler, siyasal temsilcileri bilsinler ki; iş-aş-özgürlük yoksa kapitalist sömürü düzeninin ve sokağın da huzuru olmayacak! İşsizlerin, işçilerin, yoksulların kapitalizme karşı isyanı; demokratik bir hak olduğu kadar artık yaşayıp ayakta kalabilmenin de bir gereği haline geldi. O halde; zenginlik içinde yoksulluğu, açlığı bizlere reva gören, çalışma “kutsal” deyip milyonları işsiz bırakan kapitalist sömürü düzenine HAYIR diyelim!
KKP olarak kapitalizme ve ekonomik krizin işsizler, işçiler ve yoksullar üzerindeki yıkıcı sosyal sonuçlarına karşı EMEK KAMPANYASI’nın startını veriyoruz!
İş-Emek-Özgürlük adını verdiğimiz kampanyamızı; İş, İş, İş! 6 Saatlik İş! Herkese İş! sloganıyla sürdüreceğiz.
Sizleri;
Sosyal kansere dönüşen işsizlikle mücadeleye;
İşsizlerin, yoksulların, asgari ücretlilerin her an yaşadıkları SOSYAL ÖLÜM olan ağır sosyal sorunlara karşı mücadeleye destek vermeye çağırıyoruz!
Saygılarımızla!
03.06.2021
Kürdistan Komünist Partisi
Son güncellenme: 18:17:23