Gazze'de Yaşanan Kirli Savaşın İsrail'de Protesto Edildiği Gibi Kirli Hendek Savaşını Türkiye'de Kimse Protesto Etmedi

''Türkiye'de aylarca ilçeleri sıraya koyarak sürdürülen Kirli Savaş'ı televizyon kanallarından seyretti. Kirli Savaş Birleşmiş Milletler gündemine gelmediği gibi Tel Aviv'de olduğu gibi yeri geldiğinde savaşa karşı olduklarını açıklayan, barışı savunan çok sayıda örgüt ve kişiler olmasına rağmen ne İstanbul'da ne de diasporada yaşayanlar sokağa çıkıp Kirli Hendek Savaşı'nı protesto etmediler. ''

24 Eylül 2025 - 11:45
24 Eylül 2025 - 11:45
 0
Gazze'de Yaşanan Kirli Savaşın İsrail'de Protesto Edildiği Gibi Kirli Hendek Savaşını Türkiye'de Kimse Protesto Etmedi
Diyarbakır Sur ilçesi hendek savaşı döneminden bir görüntü/VOA

Öne çıkarılan haklı nedenler olsa dahi, halkın zarar göreceği ve yenilgi ile sonuçlanacağı başından belli olan  her savaş kirlidir. Her Kirli savaşın arkasında da sonuçtan nemalanan karanlık güçler vardır.

Bu güne kadar Gazze'de yürütülen savaşta kirlidir.

İran mollalarının beslediği ve terör örgütü olarak kabul edilen Hamas Örgütü'ne bağlı İslami Cihad militanları İsrail'de yapılan bir konseri izlemek için toplanan sivil halka ateş açıp bir kısmını öldürüp bir kısmını esir alarak bu savaşı başlattılar.

Ellerinde kaleşnikof  ve soba borularından bozma uyduruk roketlerle yenilecekleri başından belli olan ve bedelini Gazze halkının ödeyeceği savaşı aylarca devam ettirdiler. Yapılan saldırıya hazırlıklı olan Netanyahu yönetimi bu fırsatı değerlendirerek vakit kaybetmeden karşı saldırıyı başlatarak üstün silah gücü ile Gazze halkının üstüne kabus gibi çöktü.

Hamas Örgütü'ne bağlı İzzeddin el-Kassam Tugayları arasında, Gazze Şeridi'nde iki yıla yakın devam eden savaşta 2000'e yakın  İsrail vatandaşı ile 65.000 Filistinli hayatını kaybetmiş, yüz binin çok üstünde yaralı var. Ölen ve yaralı sayısı geçen gün artıyor.

2 milyon Filistinli ağır bombardıman ile harap olan Gazze’yi, sınıra yakın yerlerde yaşayan 500 bin İsrail vatandaşı saldırılardan korunmak amacı ile evlerini terk etmek zorunda kaldı. Birleşmiş Milletlerin "Kıtlık" ilan ettiği Gazze'de ölen insanlar toplu mezarlara gömüldü.

Yine Birleşmiş Milletler Bağımsız Uluslararası Araştırma Komisyonu (COI) Başkanı yaptığı açıklamada Gazze'de halka karşı "soykırım" işlendiğini söyledi.

Yerle bir edildikten ve ekmeğe muhtaç hale geldikten sonra göç etmek zorunda bırakılan Gazze halkının durumu ve savaşı değerlendirmek için nihayet Birleşmiş Milletler'de toplantı yapıldı. Yapılan toplantıda bu güne kadar Gazze halkının yaşadığı acıları görmezden gelen, yürütülen kirli savaşa kayıtsız kalan Avrupa ülkelerindeki yöneticilerin Filistin Devleti'ni daha yeni tanımaları ile  ne kadar iki yüzlü olduklarına bir kez daha şahit olduk.

Öyle ya da böyle ateşkes sağlanacak ve bu savaşta bitecek. Gazze’de yaşanan kirli savaşta unutulmaması ve ders alınması gereken güzel şeylerde oldu.

Dünyanın hemen her yerinde diasporada yaşayan Filistinliler ve diğer halklarla beraber yapılan gösterilere katılmak ile Yahudiler yetinmedi. Hamas’ın nereye düşeceği belli olmayan, rastgele attığı roketler ile  savaşın devam ettirdiği ortamında Tel Aviv'de yaşayan yüzbinlerce Yahudi meydanlara çıkarak Netanyahu yönetimini, Kirli savaşı ve Gazze'de yaşananları protesto ettiler. Savaşa karşı çıkan Yahudiler her gün "İsrail'e ölüm" diyen Hamas Örgütü  için değil, Gazze halkına yaşatılan zulmün bitmesi için sokağa çıktılar.

Gazze'de yaşanan Kirli Savaş ister istemez kirli Hendek Savaşı'nı akıllara getiriyor. Gazze’de ki kirli savaşta halka yaşatılan acıları Hendek Savaşı'nda Sur, Cizre, Silvan ve Nusaybin gibi ilçeleri sıraya bildirilerek aylarca yapılan müdahaleleri, sürdürülen yıkım ve yaşanan acılarla dolu olayları her akşam saatlerce izlediğimiz televizyon haberlerinden neredeyse ezbere biliyoruz.

Hendek kazarak gerçekleşmesinin mümkün olamayacağı bilinmesine rağmen "Özyönetim" diyerek daha buluğ çağındaki çocuklara hendek kazdırıp, eline kaleşnikof vererek kazılan hendekleri koruma görevi verildi. Kaleşnikoflu bu çocuklar gerilla savaşı için özel eğitimli ve özel donanımlı Türk Güvenlik Güçleri'nin  karşına konuldu.

Günlerce süren çatışmaların sıraya bindirildiği ilçelerde sokağa çıkmak yasaklandığı  için ellerinde beyaz bez sarılı sopalarla dışarı çıkanlar daha beş-on adım atmadan yaşlı, kadın, çocuk demeden keskin nişancılar tarafından vuruldular. Bazı aileler vurulan yakınlarının akıbetini uğramamak için korkudan dışarı çıkıp ölülerini  evden içeriye alamadılar. Sokakta kalan ölülerini aç kalan sokak hayvanları parçalayıp yemesinler diye sabah-akşam pencere önlerinde  nöbet tuttular.

Ölen çocuklarını göremediklerini için kokmasın diye günlerce buzdolabında sakladılar.

Yarım asırlık savaşı Kandil'den yöneten beş kişiden biri olan Duran Kalkan'ın Kirli Hendek Savaşı'ndan sonra yaptığı "Devletin bu kadar zalim olduğunu bilmiyorduk" açıklaması yaşanan olaylardan çok daha fazla acı verdi.

Türkiye'de aylarca ilçeleri sıraya koyarak sürdürülen Kirli Savaş'ı televizyon kanallarından seyretti. Kirli Savaş Birleşmiş Milletler gündemine gelmediği gibi Tel Aviv'de olduğu gibi yeri geldiğinde savaşa karşı olduklarını açıklayan, barışı savunan çok sayıda örgüt ve kişiler  olmasına rağmen ne İstanbul'da ne de diasporada yaşayanlar sokağa çıkıp Kirli Hendek Savaşı'nı protesto etmediler. Bunun nedenleri üzerinde durmak ve araştırmak gerekiyor. 

A.Güllüoğlu

Bu yazı toplam 955 kişi tarafından görüldü.
Son güncellenme: 12:46:01