Legal Siyasete ve Uzantılarına İmralı'dan Atanan Yöneticiler Guguk Kuşu Gibi

2 Ekim 2025 - 19:55
2 Ekim 2025 - 19:56
 0
Legal Siyasete ve Uzantılarına İmralı'dan Atanan Yöneticiler Guguk Kuşu Gibi

Yıllarca "Kürd'lerin sorunu var" dendiğinde yanıt olarak "Kürdler bu ülkede her şey oluyor. Daha ne istiyorsunuz" denirdi. Doğrudur, Kürd'ler anadilini, ulusal kimliğini evde bırakıp, ulusal taleplerini dile getirmediği sürece Türkiye'de her şey olur. Türkiye kurulduğu günden beri ulusal kimlik olmadan savunulan eşit vatandaşlık hakkı, Bahçeli'nin Öcalan ile başlattığı süreçte yeniden Kürd'lere lütuf olarak sunuluyor.

Kürd'ler birey olarak değil, ulus olarak kabul edilmelerinin yanında çarpıtılan tarihin doğru yazılmasını, anadili üzerindeki baskının kaldırılmasını, dağın - tepenin - akan suyun, velhasılı kendi kadim ülkelerinde ismi değiştirilen ne varsa hepsinin binlerce yıllık kadim isimleri ile aslına uygun olarak adlandırılmasını, inkârın son bulmasını, kendi kaderlerini tayin etme (birlikte kalmak ya da ayrılma) hakkının kendilerinde olmasını istiyor.

Ortadoğu yeniden dizayn edilirken iç ve dış politikada Türkiye'nin en önemli sorununun Kürd'ler olduğu bir kez daha ortaya çıkmasına rağmen bu gerçek görülmek istenmiyor. Bir zamanlar Bağımsız - Birleşik Kürdistan diyerek "Her evden bir şehit" isteyen Öcalan, bu uğurda yarım asır silahlı mücadele verdikten, binlerce insanın ölümünden, yüz binlercesinin yargılanıp ceza almasından, milyonlarca Kürd'ün batıya göç etmesinden sonra bugün pişkinlikle Kürdistan demekten bile imtina ediyor. Kürdistan diyenleri de ilkel milliyetçilik ile suçluyor.

Öcalan, Kürd halkının ulusal mücadelesine verdiği zararlardan dolayı suçludur. Söylendiği gibi de İmralı'da esir değildir. Tepe tepe kullanılan bu masala da artık kimse inanmıyor. Esir diyenlere sormak lazım: Öcalan esirse neden her dediğine uyulup işlediği suçlara ortak olundu? "Beni anlamıyorsunuz" diyerek sağa sola fırça attığına bakmayın. Özellikle Kandil ve DEM Parti'yi yönetenler, Öcalan'ın ne dediğini, ne yapmak istediğini çok iyi biliyor ve anlıyorlar.

Öcalan’ın en büyük rahatsızlığı, Güney Kürdistan’daki federe yapının varlığı ve kazanımları olduğu biliniyor. Bunun nedeni, Ortadoğu'da dengeler değiştikten sonra Rojava ile Güney Kürdistan arasındaki yapay sınır kalkarsa Kürd'lerin Akdeniz’e açılan kapıları yeniden açılacak. Türkiye'nin güneyde Suriye ve doğuda Irak ile komşuluklarının yerini, iç sömürge olmaktan kurtulan Kürt'ler alacak.

Tekçi düşünceyi ilke edinen partiler gibi Öcalan'ın da Kürd'ler söz konusu olduğunda kırmızı çizgileri var. Kürdistan'ın hangi parçasında olursa olsun ne özerklik, ne federasyon, ne de bağımsız devlet olsun istenmiyor. Bugün Kürd'lere karşı izlenen politika, kuruluş yıllarının "Böl ve yönet" politikasıdır. Asimile edilmeyen tek Kürd kalmayana kadar da bu politikayı devam ettirmek istiyorlar.

Öcalan da görevi gereği bugüne kadar Kürd'lerde ulusal bilincin gelişmesine, ulusal ilkeler ile örgütlenmelerine engel olmak için (iç infazlar dâhil) akla gelen her kötülüğü yaptı, hâlâ yapıyor. Ancak onun da son kullanma tarihi yakında bitecek. Bugün her dediğine "Amin" diyenler yerine yine devlet onaylı biri atandığında ona da "Biji Serok" diyecekler.

Yeni adaylar içinde en güçlü olanı şimdilik cezaevinde olan Demirtaş. S.S. Süreyya'nın kulağına fısıldadığı "Seni başkan yaptırmayacağız" sözünü yüksek sesle dillendirdiği için Erdoğan "Hesabını İmralı'ya verecek" demişti. Anlaşılan Erdoğan'ın dediği hesabı Demirtaş İmralı'ya vermiş. "Seni başkan yaptırmayacağız" diyen Demirtaş bugün "Yeni paradigma; Türkiye Cumhuriyeti Devleti Kürd'lerin de devletidir. Artık hiçbir Kürd, Türkiye'nin karşıtı, düşmanı, tehdidi olmayacak. Türkiye gibi büyük ve güçlü bir devlet, bütün Kürd'lerin de devleti olacak" diyor.

"Erdoğan, Bahçeli ve Öcalan'a Allah hepsine uzun ömürler versin. Kürd-Türk barışı için inisiyatif almış bu üç liderin başarılı olması için elimden gelenin fazlasını yapacağım" diyerek duasını da ediyor.

Dedikleri gibi "Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür." Aynı Demirtaş bir zamanlar "Anayasada özerk Kurdistan deseler, Kurdçe anadilde eğitim serbesttir diye açıklama yapsalar ve bunun karşılığında da anayasanın bir maddesine başkanlık yazsalar biz o anayasaya evet demeyiz" diyeli yıllar oldu.
Bir zamanlar elinde yağlı urgan ile miting meydanlarında "Çocuk katili" diyerek kürsüden bağıran Bahçeli bugün "PKK'nin kurucu önderi Abdullah Öcalan'a teşekkür ediyor ve şükranlarını sunuyor."

İmralı'dan atanmış çiçeği burnunda milletvekili Cengiz Çandar sürece katkıda bulunmak için "Türkiye için en büyük şans Abdullah Öcalan'ın İsrail karşıtı olmasıdır" diyor.
Yukarıda yazmaya çalıştığım, Kürd'lere adım adım uygulanan "Böl ve yönet" politikasıdır.
Dün "Bütün halklar kardeştir" diyerek DEM Parti'nin yurtsever tabanını ulusal mücadeleden koparmak için CHP'nin peşine taktılar. Şimdi AKP'nin peşinden giderek aynı şey yapılmak isteniyor. Buna karşı çıkmanın yolu, ulusal haklara sahip çıkarak ulusal ilkeleri savunmaktır. Türkiye tek parti döneminde de Kürd'lere bireysel haklar tanımıştı. Bugün yeni bir şeymiş gibi bireysel haklar yeniden gündeme getiriliyor.
Sürecin ne olduğunu Bahçeli söyledi: "ÇÖZÜM VEYA AÇILIM SÜRECİ YOKTUR. SİLAHLAR YA GÖMÜLECEK YA DA SİLAH TUTANLAR GÖMÜLECEKTİR" demesine rağmen Öcalan ve DEM Parti'yi yönetenlerin marifeti ile süreçten beklentiler abartıldı. Kürd'ler ulusal hakları yerine bireysel haklarla yetinsin isteniyor. Buna rağmen tek başına kirli savaşa son verecek olsa bu süreç desteklenmelidir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile çekilen resimde DEM Parti'yi yönetenlerin yüz ifadeleri aklıma Guguk Kuşu'nu getirdi. Bilindiği gibi kuluçka paraziti de denilen Guguk Kuşları yuva yapmazlar. Her zaman yaptıkları tek yumurtayı diğer kuşların yuvalarına bırakırlar. Yuvada ilk çatlayan yumurta da Guguk Kuşu'nun yumurtasıdır. Yumurtadan çıkan bu yavru üçkâğıtçıdır. Aynı zamanda beleşçi ve asalaktır. Çıkarcıdır, aidiyet duygusu da yoktur. Daha gözleri açılmadan kendisinden sonra çıkan yavruları yuvadan atar. Palazlanan Guguk Kuşu'nun kendi yavruları olmadığını anlaşıldığında da çoktan iş işten geçmiş olur...

Bu yazı toplam 1231 kişi tarafından görüldü.
Son güncellenme: 21:55:56