Geçmişte yaptıklarını unutturmak ve seçimlerde milletin oyunu almak için altılı masanın söylediği nakaratları ittifaktan dışlanmalarına rağmen HDP'li yöneticiler birebir tekrar etme çabasında. Statükodan yana olan her iki ittifakın istediği Kürd kimliğini, anayasada eşitlik gibi hakları talep etmek yerine verilen haklarla yetinmek ve Kürd'lerin bu doğrultuda izin verildiği kadar siyaset yapmaları, kısaca Osmanlı'dan kalma "hak alınmaz, ancak verilir" mantığını beyinlere yerleştirmek.
Ülkede yaşayan her beş kişiyden ikisi Kürd olmasına rağmen bugüne kadar istenen hep buydu. Anlaşılan artık bu da yetmiyor.
Bakalım parti yöneticileri tabanın onayını almaya bile gerek görmeden, Türkiye partisi olduklarını kanıtlama pahasına, yapılacak her seçimde, kimleri aday gösterip Kürd'lerden oy vermelerini isteyecekler bekleyip göreceğiz.
Seçimlerde Kürd'lerin birlikte haraket etmesini isteyen parti tabanı bu adayları kabul etmiş, yada etmemiş kimin umurunda.
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.