İngiltere, Kanada ve Avustralya Filistin devletini resmen tanıdı

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun New York’taki yıllık toplantısı öncesinde İngiltere ve Portekiz’in Filistin’i devlet olarak tanıma kararı, Orta Doğu diplomasisinde dengeleri değiştirebilecek yeni bir süreci başlattı. Fransa'nın da benzer yönde oy kullanması bekleniyor.

Bu gelişme, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun uluslararası alandaki diplomatik yalnızlığını derinleştirirken, İsrail’in Gazze’de Hamas’a yönelik süren askeri operasyonlarını ise şimdilik durdurmuş değil.

Londra'dan Sınırlı Tepkiler, Tel Aviv'den Sert Cevaplar

Uzmanlara göre, tanıma kararı sahadaki gerçekleri değiştirmeyecek. Londra merkezli ABD/Ortadoğu Projesi Başkanı Daniel Levy, “İsrail’in saldırıları bu denli ağır ve suç niteliğinde olmaya devam ederse, bu karar tansiyonu düşürmekte yetersiz kalır,” dedi.

Birleşik Krallık, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında soykırım iddialarını resmen dile getirmedi. Ancak bazı silah satışlarını askıya aldı. Buna rağmen, İsrail’in kullandığı F-35 savaş uçaklarının parçaları İngiltere’den tedarik edilmeye devam ediyor. Ayrıca, Netanyahu hükümetinde yer alan aşırı sağcı bakanlar Itamar Ben-Gvir ve Bezalel Smotrich’e yönelik bireysel yaptırımlar uygulandı.

Netanyahu: "Bu, Hamas’a Ödül, Kurbanlara Cezadır"

İsrail Başbakanı Netanyahu, kararı “Hamas’ın terörüne ödül, kurbanlara ceza” olarak nitelendirdi. Sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “Bugün İsrail’in sınırında kurulacak bir cihatçı devlet, yarın Britanya’yı tehdit eder,” ifadesini kullandı.

İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ise İngiltere, Kanada ve Avustralya’nın tanıma kararlarına tepki göstererek “derhal karşı önlemler” alınması çağrısında bulundu. Ben-Gvir, tanımayı “katillere ödül” olarak nitelendirdi ve Batı Şeria’da (Yehuda ve Samarya) tam egemenlik uygulanması ile “Filistin terör otoritesinin ezilmesi” gerektiğini savundu.

Ben-Gvir’in, bu yöndeki teklifini yakında hükümete sunacağı bildirildi.