MSD: Türkiye, DSG’nin Suriye ordusuna entegrasyonunu kolaylaştıracak

Demokratik Suriye Meclisi (MSD) Washington Temsilcisi Besam İshak, Rûdaw TV’ye yaptığı açıklamada, Şara’nın Washington ziyaretinin Suriye için hem devlet hem de halk olarak tarihi olduğunu, bu ziyaretin, 1946'dan bu yana bir Suriye devlet başkanının Beyaz Saray'a yaptığı ilk ziyaret olduğunu belirtti.

İshak, ziyaretin, hem Suriye için büyük bir sembolik kazanç hem de uluslararası meşruiyet kazanmayı başaran Ahmed Şara için kişisel bir kazanç olduğunu sözlerine ekledi.

DSG ile Suriye hükümeti arasında 10 Mart’ta varılan anlaşmanın Trump ve Şara arasındaki görüşmede ele alındığını belirten İshak, "Bu konu, toplantılarda güçlü bir şekilde gündemdeydi. Kuzeydoğu Suriye Özerk Yönetimi ve Demokratik Suriye Güçleri de bu toplantılarda güçlü bir şekilde yer aldı" dedi.

Bölgesel mutabakat ve Türkiye'nin rolü

Besam İshak, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın toplantıda bulunmasının sebebinin Rojava konusunun görüşülmesi ve Trump ile Şara arasında varılan anlaşma üzerinden bölgesel bir mutabakata ulaşmak olduğunu söyledi. İshak, görüşmeyi memnuniyetle karşıladıklarını, çünkü bunun "geçmişte Şam'dan kaynaklanan anlaşmaları uygulama konusundaki tereddüdü aşmak için bir fırsat" olduğunu vurguladı.

Besam İshak, geçmişte Şara ve DSG Genel Komutanı Mazlum Abdi arasında 10 Mart’ta imzalanan anlaşmayı takip etmek için bir komite kurulması konusunda anlaşmaya varıldığını, ancak Suriye hükümetinden kaynaklanan gecikmeler yaşandığını, bu gecikmelerin de Türkiye'nin müdahaleleriyle bağlantılı olduğunun düşünüldüğünü belirtti.

İshak, Washington'da Hakan Fidan’ın da katılımıyla bir toplantının gerçekleştirilmesinden ve Şara'nın görüşmelere devam etmek üzere Şam'a döneceğinin açıklanmasından memnun olduklarını, bunun arzu ettikleri bir gelişme olduğunu söyledi.

Garantör talebi

İshak, ABD yönetimiyle diyalog halinde olduklarını ve gelecek aşamaya ilişkin görüş ve taleplerini sürekli olarak ilettiklerini belirtti. Besam İshak, DSG ile Suriye ordusu arasındaki birleşme süreci için üçüncü bir taraf olarak bir garantörün olmasını tercih ettiklerini, ABD'nin veya garantör olabilecek başka bir ülkenin bu rolü üstlenebileceğini, ABD'nin bu rol için esasında uygun olduğunu kaydetti.

İshak, Suriye'de istikrarın yolunun DSG ile Suriye ordusu arasında sorunsuz bir birleşmeyi sağlamaktan geçtiğini belirtti. İshak, Washington'da Trump ve Şara arasında Hakan Fidan’ın da katılımıyla yapılan toplantıdan sonra "Türkiye'nin iki taraf arasındaki entegrasyon sürecini kolaylaştırmada olumlu bir rol oynayacağına" dair güvenceler bulunduğunu da sözlerine ekledi.  

Besam İshak, Şara ve Trump arasındaki görüşmenin "iki taraf arasındaki birleşme sürecini ilerletmede daha ileri bir adım" olmasını umduklarını belirtti ve Suriye Dışişleri Bakanlığı'ndan daha önce yapılan açıklamalarda "ademi merkeziyetçiliğin kendi bakış açılarından kabul edilebilir olduğunun" teyit edildiğini ekledi.

İshak, "ademi merkeziyetçiliğin şeklinin Suriyeliler arasındaki görüşmelerle kararlaştırılacağını" ifade ederek, "Suriye halkı savaşlardan ve çatışmalardan yoruldu ve herkesin arzu ettiği istikrar ve barışı sağlamak için birbiriyle işbirliği yapmaya hazır" dedi.

“Konuşulanların ayrıntılarını bilmiyoruz”

İshak, toplantılarda konuşulanların ayrıntılarını bilmediklerini, çünkü diplomatik görüşmelerin genellikle gizli tutulduğunu, ancak Trump'ın yapılan görüşmeler hakkındaki açıklamalarından ve iyimser tavrından olumlu bir izlenim edindiklerini belirtti.

Göstergelerin "Türkiye'nin iki taraf arasındaki birleşme sürecini ilerletmek için Şam hükümetiyle daha fazla işbirliği yapacağını" gösterdiğini ifade eden İshak, şu anda iki taraf arasında doğrudan bir askeri ilişki olmadığını, ancak ABD gibi arabulucular aracılığıyla diyalogların sürdüğünü söyledi. Besam İshak, "İstikrarlı bir Suriye'ye ulaşmak için görüşleri yakınlaştırmak adına" uluslararası diyaloğun gerekli olduğunu ve "Suriye ile uzun sınırlara sahip olan Türkiye'nin bu diyaloğun bir parçası olması gerektiğini" vurguladı.