HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin TBMM Grup Toplantısı\'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulunuyor.
Sancar, açıklamasında \"Önümüzde seçimler var, bu seçimlerle ilgili de tartışmalar yayılıyor. Bunların merkezinde de partimiz var, partimizin kurduğu ittifaklar var. Ama partimizle ilgili spekülasyonlar da aynı hızla devam ediyor. Bizim ne dediğimize bakmak yerine adeta falcılığa soyunmuş, kah cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tutumumuzun ne olacağına dair senaryolar üretiyorlar\" dedi.
Cumhurbaşkanı adayında olması gereken nitelikleri açıklayan Sancar, \"Kendi adayımız için de bu niteliklere uygun isim arayışını başlattık. Dünkü MYK toplantımızda aldığımız kararın ikinci boyutu budur. Yani bu niteliklere sahip bir aday çıkarmak için mekanizmalarımızın işleyişini hızlandırma ve çalışmalarımızı yoğunlaştırma\" ifadelerini kullandı.
Sancar, \"Cumhurbaşkanı adayımızı belirleme mekanizmalarımız açık ve şeffaf bir tarzda çalışmalarına başlamıştır\" ifadelerini kullandı.
Sancar\'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Gezi tutuklularını, aslında Gezi rehinelerini demek daha doğru. Gezi rehinelerini ve ailelerini yürekten selamlıyorum. Gezi davasında özgürlükleri aylardır gasp edilen sevgili arkadaşlarımız için hemen özgürlük, ülke için hemen adalet ve acil demokrasi taleplerini duyurmak için buradalar. Bu sese ses olmaktan onur duyuyoruz.
Bir selamımız da cezaevi duvarlarının arkasındaki dostlarımıza, yoldaşlarımıza. Şahsi dostlarım olan ama bunun ötesinde birer mücadele insanı boyun eğmeyen bu arkadaşlar; Osman Kavala, Can Atalay, Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden sizlere de yürek dolusu selam olsun.
Bu iktidar darbeci bir iktidardır. Siyasete darbe yapıyor, basına darbe yapıyor, emekçiye darbe yapıyor, hak arayanlara darbe yapıyor. Bundan daha kapsamlı bir darbeci zihniyet olur mu? Ama hiçbir darbeci zihniyet ve yönetim başarılı olamamıştır. Sadece toplumlara ağır bedeller yaşatmış, ülkede büyük tahtibatlar yaratarak çekip gitmiştir. Bu iktidar da böyle olacaktır. Bu ülkeye verdiği zararları önlemek bizim boynumuzun borcudur.
HDP\'nin Seçim Stratejisi
Bizler güçlü çözüm programıyla, ortak mücadeleyle, ittifaklarla en güçlü seçeneği yaratmaya çalışıyoruz. Her gün yoksulluk, yolsuzluk, kriz, çatışma üreten bu tekçi düzenin karşısında gerçek alternatifi üretmek için gece gündüz uğraşıyoruz. Önümüzde seçimler var, bu seçimlerle ilgili de tartışmalar yayılıyor. Bunların merkezinde de partimiz var, partimizin kurduğu ittifaklar var.
Bunun boşuna olmadığını biliyoruz, Partimizin bütün bu tartışmaların merkezinde yer almasının elbette gerçek sebepleri var. Çünkü bir yandan ülkenini geleceğini aydınlık bir şekilde kurmak için mücadeleyi büyüten adres biziz. Öte yandan mücadele ortaklığıyla bu iktidara kaybetme korkusunu iliklerini kadar yaşatan da bizleriz. Ama partimizle ilgili spekülasyonlar da aynı hızla devam ediyor. Bizim ne dediğimize bakmak yerine adeta falcılığa soyunmuş, kah cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tutumumuzun ne olacağına dair senaryolar üretiyorlar, kah hangi adayı destekleyeceğimiz konusunda kehanetlerde bulunuyorlar. Oysa biz tutumumuzu vesileyle açıkça anlatıyoruz.
Seçimlere ilişkin tutumumuzu içeren bir metni 27 Eylül 2021\'de kamuoyuyla paylaştık. Burada seçim stratejimiz bütün açıklığıyla yer alıyor. Ne demiştik? Parlamento seçimleri için demokrasi ittifakı şiarıyla halklar ve barış ittifakı, kadın dayanışması ve ittifakı, ekoloji ittifakı anlayışı temelinde toplumsal ve siyasal muhalefet, emek, kadın ve gençlik hareketleriyle en geniş birlikteliği ve ortak mücadele zemini yaratma kararlılığımız var dedik.
İster HDP\'li ister başka bir aday olsun isimler yerine ilkelerin ve yöntemlerin tartışılmasının gerekli olduğunu açıkladık. Çünkü demokratik dönüşüm şahıslar aracılığıyla değil, ilkeler ve yöntemler üzerinde müzakere ve mutabakat yoluyla gerçekleşir. Seçilecek cumhurbaşkanı da rolünü ve işlevini ancak bu zeminde doğru bir şekilde yerine getirebilir.
Defalarca söyledik bunu ama tekrar edelim. Sırf bu spekülasyon meraklılarına bir cevap olsun ve boşuna uğraşmaya devam etmesinler.
Doğrudan diyalog ve açık müzakereyle cumhurbaşkanlığı seçiminde ortak aday fikrine açığız. Müzakere için önerdiğimiz başlıklar da ortada. Bu çerçevede siyasal muhalefete ve demokrasi güçlerine çağrı yapmış olduk. Bu çağrımıza karşılık bulamazsak dedik diğer seçenekler üzerinde çalışmaya devam edeceğiz. Yani bizler önerimizi yaptık, çağrıda bulunduk, şimdi bir kenara geçip oturuyoruz demedik. Türkiye\'de demokratik dönüşüme giden yolu açmak için siyasi sorumluluğun bilincinde bir tavır geliştirdik. Maalesef bu önerimiz hak ettiği derecede tartışılmadı. Ya özünden saptırıldı ya da kulak arkası edildi.
Öneri ve çağrımızın karşılık bulmaması halinde cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendi adayımızla girmemizin en önemli seçenek olarak gündemimizde yer aldığını sık sık hatırlatmak zorunda kaldık.
Dünkü MYK toplantımızın en önemli gündem maddesi buydu. Cumhurbaşkankanlığı seçimi konusunda halklarımızla paylaşma kararı aldık. Bu kararın birbirini tamamlayan iki boyutu var arkadaşlar. Öncelikle bu geçiş süreci son derece kritik, cumhurbaşkanlığı seçimi hayati önemde. Bunun farkındayız ama aynı zamanda demokratik sorumluluğu da dikkate alan bir parti olarak hareket ettik.
Cumhurbaşkanı Adayının Nitelikleri
Cumhurbaşkanı adayında aradığımız nitelikleri belirledik, aslında yeni değil bu belirleme. Ama yine de hatırlatıyoruz.
-Geçiş sürecinin gerekliliklerini yerine getirebilecek, demokratik dönüşümün önünü açabilecek bir aday profili çıkardık.
- Bir defa güçlü demokrasiden yana olacak cumhurbaşkanı adayı. Yani sadece Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yerine Parlamenter Sistemi öyle ya da böyle geçirmenin yeterli olmadığını söylüyoruz.
-Yerel demokrasi ile tamamlanmış güçlü bir demokrasi talep ediyoruz. Parlamenter Sistem talebimiz de bunun içinde yer alıyor. Talebimiz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi\'nin lağvedilmesidir, ilga edilmesidir, bunu talep ediyoruz.
- Şüphesiz tarafsız ve bağımsız yargı da taleplerimiz arasında yer alıyor. Siyasi dava ve hükümlerin bütün neticleri ile birlikte geçersiz kılınmasını talep ediyoruz. Bir cumhurbaşkanı adayı bunu taahhüt etmeli, güçlül bir şekilde topluma güvence vermeli.
- Kayyum rejimini değil, halk iradesini tereddütsüz savunacak ve bunun hayata geçmesi için de sorumluluk alacak.
- Kürt sorununda demokratik çözüme inanacak, bunun gereklerini yerine getireceğine dair bir samimi duruş sergileyecek ve sorumluluk üstlenmeye hazır olacak.
- Dış politikada barışcıl yolu izlemek, böyle bir cumhurbaşkanı adayı için bizler tarafından vazgeçilmez niteliklerden biridir.
- Kadına özgürlük ve eşitlik vazgeçilmezimizdir. Bu konuda en ufak bir tereddüte hiçbir şekilde müsamahamız olmaz.
- Ekonomide adalet kapsamlı bir başlıktır, sosyal adalet bu programın temelidir. Bu da yine bir cumhurbaşkanı adayının savunması gereken bir program olacaktır.
- Kamu yönetiminde liyakat yine bir başlık. Doğaya, ekolojik sisteme saygılı ve duyarlı olmak da böyle bir cumhurbaşkanı adayı açısından bizler açısından vazgeçilmezdir.
- Gençler için özgür yaşam konusunda da sadece sloganlar değil, somut programlar ve çok güçlü bir plan ortaya koymasını bekliyoruz.
- Şüphesiz bütün bunların bir sonucu da demokratik, çoğulcu ve sivil bir anayasayı hedef alarak önüne koymalı.
\"İsim Arayışını Başlattık\"
Adayın bu nitelikleri taşıması gerektiğini söylüyoruz. Kendi adayımız için de bu niteliklere uygun isim arayışını başlattık. Dünkü MYK toplantımızda aldığımız kararın ikinci boyutu budur. Yani bu niteliklere sahip bir aday çıkarmak için mekanizmalarımızın işleyişini hızlandırma ve çalışmalarımızı yoğunlaştırma. Şimdi bu yola girdik. Kendi adayımızı çıkarma çalışmalarımızı kamuoyunun bilgisi ve kontrolü, katılımı yöntemiyle yürüteceğiz.
Cumhurbaşkanı adayımızı belirleme mekanizmalarımız açık ve şeffaf bir tarzda çalışmalarına başlamıştır.\"
