Suriye Askeri Operasyonlar Odası üyesi Dalati: Federalizm kımızı çizgimizdir

Suriye Askeri Operasyonlar Odası üyesi ve Ahrar El-Şam Hareketi Genel Komutan Yardımcısı Ahmed Dalati, federalizmin kendileri için kırmızı çizgi olduğunu söyledi.

06.01.2025, Pts - 14:22

Suriye Askeri Operasyonlar Odası üyesi Dalati: Federalizm kımızı çizgimizdir
Haberi PaylaÅŸ

Suriye Askeri Operasyonlar Odası üyesi ve Ahrar El-Şam Hareketi Genel Komutan Yardımcısı Ahmed Dalati, Rûdaw TV’den Nalin Hesen’in sorularını yanıtladı. Soru ve cevaplar şöyle:

Diyalogla başlayacağım. Ulusal diyalog konferansı ne zaman düzenlenecek?

Size ve tüm izleyicilerimize selamlar, teşekkürler. Başlangıçta, adı "Ulusal Diyalog" değil, "Ulusal Konferans"tır. Allah'ın izniyle önümüzdeki ay düzenlenecek. Şu anda Hazırlık Komitesi'nin duyurusuna yönelik hazırlıklar yapılıyor ki tüm Suriye halkı bileşenlerinin katılacağı çalışma programı düzenlensin ve konferans tarihi belirlensin. Bu ay içinde düzenlenecek.

Kaç kişi katılacak?

Suriye halkının tüm bileşen ve kesimlerinin bu konferansta temsil edilmesi için çalışacağız ve binden fazla kişinin katılması bekleniyor.

Kürtler, Türkmenler, Çerkezler, Süryaniler, Asuriler, Aleviler ve Dürziler için özel kontenjanlar var mı?

Evet, tüm dinler, toplumsal kesimler ve Suriye halkının bileşenleri temsil edilecek.

Siyasi partilerin ve silahlı grupların katılımı nasıl olacak?

Mevcut durumda gerçekten Suriye'de siyasi partiler yok, çünkü önceki rejim iktidarı tamamen Baas Partisi'nin çıkarı için ele geçirmişti. Silahlı gruplar için, Savunma Bakanlığı ilan edildi ve silahlı grupların kaldırılması ve Savunma Bakanlığı'na entegre edilmesi konusunda anlaşıldı, şu anda onun bir parçasılar. Şüphesiz, silahlı grupların temsilcileri konferansta olacak, böylece ülkenin kurtuluşuna katılanlar bu olayın bir parçası olacaklar.

Suriye'de siyasi partiler yok dedin ama İlerici Ulusal Cephe partileri ve ayrıca Suriye Kürt Ulusal Konseyi altındaki partiler ve diğer partiler de var.

Ulusal Konferans'ın temel amacı, yeni yönetim çerçevesinde Suriye'yi yasal boşluklardan çıkmaktır. Önceki rejim dönemine yasal ve resmi olarak son verilmelidir. Suriye'de gerçek siyasi hayat yoktu, bu nedenle anayasayı tartışıp net formüllere ulaşacağımız ve sakin bir siyasi hayata başlayacağımız bir geçiş dönemine ihtiyacımız var. Suriye'nin durumu büyük bir krizde, Suriye halkının yarısından fazlası ülke dışına göç etti ve içeridekiler bile bölgelerinden göç ettiler. Ayrıca nüfus sayımı gibi büyük yasal sorunlar var. Bu nedenle, bu durumları çözmek ve toplumu bu konuları net bir şekilde tartışabilecek şekilde hazırlamak için bir geçiş dönemine ihtiyacımız var.

Kürt Ulusal Konseyi ve DSG bu ulusal konferansa katılacak mı?

DSG için, şu ana kadar tutumları net değil, yeni Suriye yönetimine doğru bir şekilde katılacaklar mı katılmayacaklar mı? DSG ile sorunumuz belli, ayrılıkçı bir siyasi projeye ve dış gündemlere bağlılar. DSG bir şey, Kürtler başka bir şey. Kurtuluş savaşının başından beri, dış siyasi gündemlerinden vazgeçmeleri ve Suriye toplumunun bir parçası olmaları ve tüm bileşenlerin aynı haklara sahip olmaları için görüşmeler vardı ama şu ana kadar bu konuda son bir formüle ulaşamadık.

Bu konferans, kurucu konferans mı yoksa geçici parlamento mu olacak?

Son formülasyon, çalışma programını ve konferans senaryosunu tartışacak olan Hazırlık Komitesi tarafından belirlenecek, ancak genel olarak, yasal ve anayasal açıdan, rejim dönemine net bir şekilde son vermeye çalışacağız, sonra anayasanın tartışılacağı ve Suriye'de siyasi, toplumsal ve tüm yaşam alanlarının uygulanmasına başlanacağı yeni bir geçiş dönemi yasallaştıracağız.

Bu konferanstan ne tür kararlar çıkacak?

Bu konu Hazırlık ve Hukuk Komitesi'ne bırakıldı. Beklenen kararlardan bazıları: Baas Partisi'nin feshedilmesi, güvenlik kurumlarının ve eski bozuk sistemiyle ordunun feshedilmesi ve geçiş döneminin organizasyonlarıyla ilgili öneriler, uzman komitelerinin kurulması ve anayasa tartışması için ortamın hazırlanması gibi.

Rejime karşı sizinle savaşan Suriyeli olmayan şahsiyetler katılacak mı?

Daha önce söylediğim gibi temsiliyet tüm Suriyeli kesimler için olacak.

Ben Suriyeli olmayanlardan bahsediyorum.

Anlıyorum. Kurtuluş operasyonuna katılan askeri grupların temsilcileri konferansta temsil edilecek.

Bu yabancı mücahitlerin Suriye silahlı kuvvetlerinde vatandaşlığa alınmasını ve görevlendirilmesini savunuyorsunuz. Nedeni nedir?

Neden çok basit, bu kişiler başından beri Suriye devrimine katıldılar, bizimle birlikte kurban verdiler ve davamızı kendi davaları yaptılar. Pratikte Suriye toplumunun bir parçası oldular ve şimdi onların temel ortaklar olarak Suriye'deki varlığı normal bir şey, devletin genel ulusal politikasına ve koyduğu çerçevelere bağlı kaldıkları sürece. Bu bizim için doğal bir şey.

Peki, neden YPG güçleri içindeki Suriyeli olmayan silahlı güçlere karşısınız?

Siyasi projeleri ve dış gündemlere olan bağlılıkları nedeniyle. Onlara dedik ki: Dış gündemlere olan bağlılıktan ve bağımsız bir Kürt devleti ya da federal hükümet kurma çağrılarından vazgeçin. Bu siyasi öneriler tüm Suriyelilerin kırmızı çizgisini ihlal ediyor ve bölgesel güvenliğe tehdit oluşturuyor.

Federalizm sizin için kırmızı çizgi mi?

Kesinlikle, şüphesiz.

Neden?

Tekrar söylüyorum, eğer bir grup için federalizmi kabul edersek, bildiğiniz gibi Suriye halkı etnik ve ayrıca dini ve mezhepsel olarak çeşitli bileşenlere sahip. Bu nedenle, bir bileşenin bağımsız bir yönetim kurmasına izin verilirse, diğer bileşenler de aynı şeyi isteyecek ve böylece bölünmeye doğru gideceğiz. Ayrıca, bu doğal olarak dış proje ve gündemlerle bağlantılı ve bölgesel ve güvenlik krizine neden olacak.

Rejimin uyguladığı zulüm ve baskı dönemine ve bunun Suriye halkı üzerindeki etkilerine son vermek istiyoruz.

Suriye halkı yaralı, toplumsal ve insani sorunlar ve acılar çok derin ve geçmişte yaşanan her şeyin sonuçlarını çözebileceğimiz sakin ve güvenli bir ortama ihtiyaç var. Federalizm bunu sağlamıyor, aksine siyasi iç kriz ve diğer krizler yaratacak, bölgeyi tehdit edecek ve dış ülkelerin müdahalesi için bahane olacak, yani sağlıksız bir ortam oluşturuyor.

Önceki gibi merkezi bir sistemi mi destekliyorsunuz?

Kesinlikle.

Suriye merkezi mi olacak?

Merkezi kalacak, bu tüm Suriyelilerin çıkarına.

Ama Kürtler Suriye'de ikinci en büyük millet, bu sorunu anayasal olarak nasıl çözeceksiniz?

Pratik olalım, etnik, ulusal ya da dini açıdan tartışmaya girmek yanlış bir yaklaşım. Onlar Suriyelidir ve hak ve sorumluluk sahibi olacaklar. Kürtler, tüm Suriye'nin çocukları gibi, Suriye rejimi tarafından ezildiler, onlara karşı suçlar işlendi ve temel haklarından mahrum bırakıldılar.

Onların büyük bir kısmı rejimi destekledi ve PKK'nın temsil ettiğini iddia ettiği yanlış durum, bölge için güvenlik krizlerine neden oldu. Rejimin Suriyelilere karşı işlediği suçlarda onlarla ortağız. Onlara bakış açımız şu: Onları Suriye toplumunun asli bir parçası olarak görüyoruz. Etnik veya dini perspektifle tartışmaya girdiğimizde, bölünme ve parçalanma senaryosuna doğru gidiyoruz, bu da hiçbir Suriyelinin çıkarına değil.

Sizce Suriye'deki Kürt sorununun anayasal çözümü nedir?

Kürt sorunu ne anlamda?

Hakları, siyasi sorun ve kültürel hakları.

Suriye halkı tarafından tartışılacak ve kabul edilecek yasa ve anayasa çerçevesinde her Suriyelinin sahip olduğu aynı haklara ve her Suriyelinin sorumluluklarına sahip olacaklar. "Kürtlerin hakkı nerede?", "Türkmenlerin hakkı nerede?", "Sünnilerin hakkı nerede?", "Hristiyanların hakkı nerede?" açısından tartışmaya girmek, bizi sonsuz bir tünele sokacak.

Ama ben Suriye'nin ikinci en büyük milletinden bahsediyorum, örneğin Kürtçe dili?

Sen yine aynı noktaya dönüyorsun, sana açıkça cevap veriyorum: Onlar Suriyeli olacak ve aynı hak ve sorumluluklara sahip olacaklar.

Kürtçeyi Suriye'de resmi dil olarak kabul edecek misiniz?

Bu konu anayasa tartışması sırasında ve anayasayı tartışacak komitelerde ele alınacak.

Birleşmiş Milletler, Amerika ve Avrupa ülkeleri Kürtlerin ve diğer bileşenlerin de Suriye'nin yeni yönetimine katılması gerektiğini vurguluyorlar, buna nasıl bakıyorsunuz?

Bizim ülkemiz ve halkımıza karşı nasıl davranacağımızı bize söylemeleri için hiçbir iç veya dış gücü beklemeyeceğiz. Suriyeli olarak, tüm Suriyelilerin ortak olmasını istiyoruz. Bu, herhangi bir iç veya dış gücün siyasi meşruiyeti veya desteği için değil; çünkü bunlar bizim inançlarımız ve ülkemiz ile halkımız için olan anlayışımızdır.

Federalizm ya da merkeziyetçilik, bu hem Suriye Kürdistanı'nda hem de Suriye'nin güneyindeki Süveyda ilinde isteniyor. Suriye içinde federalizm ya da merkeziyetçilik talebi var. Bu konuda görüşünüz nedir?

Hayır, Dürzilerden hiç kimse ne federalizm ne de merkeziyetçilik istedi. Hiçbir şekilde federalizme ya da etnik, ulusal ve dini temelde hiçbir durumun meşrulaştırılmasına izin vermeyeceğiz. Bu tüm Suriyeliler için kırmızı çizgidir. Umuyoruz ki diğer tüm bileşenler de sorumluluk sahibi olurlar ve varlıklarıyla ülkelerinin inşasına katılırlar. Kendilerine bağlı oldukları dini ya da ulusal perspektiften değil, tüm Suriye'ye birleşik bir coğrafya ve birleşik bir halk olarak bakarlar. Diyalog ve görüşme yoluyla, herkesin hak ve sorumluluklarda eşit olduğu, siyasi ve toplumsal yaşamı ifade etme hakkına sahip olduğu birleşik bir anayasaya ulaşalım. Tüm Suriyelilerin çıkarına olan budur. Başka bir yöntem üzerinde çalışanlar tüm Suriyelilerin çıkarlarına karşı çalışıyor demektir.

Dışlanacak mı bunlar?

Suriye'nin iradesine karşı bir proje sunan zaten kendini bunun dışına çıkarmış olur. Bizim onu dışlamamıza gerek olmayacak.

Türkiye'ye yakın Suriye Ulusal Ordusu gruplarının Tişrin Barajı ve Kobani'ye yönelik saldırıları devam ediyor, neden buna karşı tutumunuz yok?

Meydana gelen çatışmalar, özgürleştirmeden sonraki coğrafi durum değişikliğinin bir sonucudur. DSG içindeki bazı unsurlar farklıdır ve farklı tutum ve gündemleri vardır. Bazıları bizimle anlaşıyor, bazıları anlaşmayı bozmaya çalışıyor. Doğal olarak şu anda Fırat'ın doğusundaki sorun ve DSG’nin oradaki varlığını çözmek için askeri bir karşı karşıya gelme veya çatışma kararı almadık. Bunu diyalog ve müzakere yoluyla yapıyoruz ve bu konuyu takip ettiğimiz kanallar var.

DSG içinde hangi taraf sizinle anlaşıyor?

DSG yönetimiyle özel kanallar aracılığıyla iletişim kuruyoruz.

Yönetim sizinle anlaştı mı?

Görüşmeler ve diyalog gerçekleşiyor. DSG ve doğu bölgeleriyle ilgili sorunu çözmek için askeri çatışma değil, görüşme ve müzakereyle ilgili yöntemi kullanıyoruz.

Ahmed Şera ile DSG yönetimi arasındaki son toplantıda ne üzerinde anlaşıldı?

Görüşmelerin ayrıntıları bende yok. Birçok toplantı yapılıyor ve resmi bir anlaşma olduğunda duyurulacak.

Yani bu toplantılar devam ediyor?

Ä°letiÅŸim devam ediyor.

Gruplarınızı Ulusal Diyalog Konferansı'nda ya da Ulusal Konferans'ta feshedecek misiniz?

Evet, kesinlikle. Doğal olarak, bağlı olduğumuz Askeri Operasyonlar Yönetimi altındaki silahlı gruplar olarak, resmi olarak feshedileceğiz ve savaşçılar ve yetenekleri Savunma Bakanlığı çerçevesine girecek.

Savaşçılarınızın sayısı ne kadar?

Savunma Bakanlığı'nın kurulmasından sonra, doğal olarak bakanlığın kendisi katılacak güçlerin sayısını açıklayacak.

 

Rudaw
Bu haber toplam: 12379 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:00:17:07
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x