Mazlum Abdi’den DSG ve Şam İlişkilerine Dair Açıklama

DSG Genel Komutanı Mazlum Abdî, bölgede yaşanan gelişmelere dair Mezopotamya Ajansı’na (MA) önemli değerlendirmelerde bulundu. Abdî, Şam ile askeri konularda mutabakata varıldığını ancak temel meseleler çözülmeden genel bir anlaşmanın mümkün olmayacağını söyledi. DSG’nin Suriye ordusuna katılımının hem ordunun gücünü artıracağını hem de bölgeye huzur getireceğini vurguladı.

Stratejik konumu, yeraltı kaynakları ve demografik yapısıyla Ortadoğu’da önemli bir noktada bulunan Rojava, hem iç hem dış siyasetin gündeminde yer alıyor. ABD Başkanı Donald Trump ile Suriye Geçici Hükümeti Cumhurbaşkanı Ahmed El Şara’nın 10 Kasım’da yaptığı görüşmede de bölgenin durumu ele alındı. Toplantıda, DSG’nin Suriye entegrasyon sürecine nasıl dahil edileceği konusu gündem başlıklarından biri oldu.

Mazlum Abdî, Federe Kürdistan Bölgesi’nin Duhok kentinde düzenlenen 6’ncı Ortadoğu Barış ve Güvenlik Forumu’na katılarak, Şam diyaloğu, ulusal birlik ve barış süreci hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Abdî, Duhok ziyaretini “yeni bir sürecin başlangıcı” olarak nitelendirdi ve “Sıcak bir şekilde karşılandık, Güney Kürdistan ile ilişkilerimiz yeni bir boyut kazanacak” dedi. Başkan Mesud Barzanî ve Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzanî ile yapılan görüşmeleri ise “ortak konular ve ulusal birlik gündemi üzerine verimli istişareler” olarak değerlendirdi.

Sêmelka Kapısı ve ekonomik işbirlikleriyle ilgili soruları yanıtlayan Abdî, “Suriye’nin yeniden inşasında Güney Kürdistan’ın güçlü bir rolü olmalı. Biz kardeşiz ve komşuyuz” ifadelerini kullandı.

Kürt partileri arasındaki demokratik birliğe de değinen Abdî, Mayıs ayında düzenlenen konferans ve oluşturulan heyetle Kürtlerin haklarının anayasa ve müzakere süreçlerinde korunmasının önemine dikkat çekti. Ancak Şam hükümetinin heyetle görüşmemesini “askeri ve güvenlik konularının öncelikli olduğu gerekçesiyle” eleştirdi.

ABD ve Suriye Geçici Hükümeti ile yürütülen görüşmeler hakkında da konuşan Abdî, Washington toplantısının olumlu geçtiğini ve DSG’nin fedakarlıklarının dile getirildiğini belirtti. Türkiye’nin toplantılarda bazı şikayetlerini dile getirdiğini ancak bu kez daha ılımlı bir yaklaşım sergilendiğini ifade etti.

Abdî, Şam ile yürütülen görüşmelerde en büyük ilerlemenin ateşkes konusunda olduğunu, ancak anayasa ve hükümet katılımı gibi temel meselelerin çözülmeden genel bir anlaşmanın mümkün olmadığını söyledi. DSG’nin Suriye ordusuna katılımıyla ilgili olarak ise, “DSG savaşçılarının emeğinin boşa gitmemesini istiyoruz. Suriye ordusunu güçlendirecek ve bölgeye huzur getirecek” dedi.

Özerk Yönetim’in yeni anayasa çağrılarıyla ilgili olarak Abdî, mevcut anayasanın 10 Mart İttifakı’yla uyumlu hale getirilmesi ve tüm tarafların katılacağı yeni bir anayasa komitesinin oluşturulmasının önemine dikkat çekti. Ayrıca, Dürziler, Aleviler ve diğer topluluklarla ilişkilerin iyi olduğunu belirterek, “Suriye’de herkesin görüşmelere katılması gerekiyor ki kalıcı bir çözüm sağlansın” dedi.