25 Eylül 2017'de gerçekleştirilen Kürdistan bağımsızlık referandumun yıldönümünde Erbil'de halka hitap eden Başkan Mesud Barzani, "Bu kutlu günde, geçtiğimiz yıl aynen bu günde siz kendi oylarınızla geleceğiniz için karar verdiniz ve iradenizi tüm dünyaya gösterdiniz. Oy kullanan o ellerinizi öpüyorum" dedi.
Her halkın kendi geleceğini tayin etmeye hakkı olduğunu söyleyen Başkan Barzani, "Siz de kendi geleceğinizi tayin etme karar verdiniz ama yanlış yorumladılar.
Size gelip sormaları gerekirdi. Niçin bağımsızlık istiyorsunuz? Bu milletin düşüncelerini niçin sormadınız? Bunca Enfal, katliam ve yaşanan zulümlerden sonra biz tek seferde bağımsızlık ilan edeceğiz demedik. Bu bir süreç işidir" ifadelerini kullandı.
Irak anayasasının uygulanması ve ortaklık hukukuna uygun hareket edilmesi durumunda şuan hiçbir sorunun yaşanmıyor olacağını vurgulayan Başkan Barzani şöyle devam etti:
"Bizi cezalandırmak istediler. Sınırlarımızı kapatıp bize saldırdılar. Bizim onurumuzu kırmak istediler ama biz de ölsek bile onurumuzu çiğnetmeyiz dedik.
Size ve tüm Peşmergelere teşekkür ediyorum. Bu süreçte tekrar anlaşıldı ki, silah ve ateşle hiçbir sorun çözülmez. Sorunlar diyalog ve barış içerisinde çözülür.
Biz yeniden tüm kesimlere barış elimizi uzatıyoruz. 100 yıl daha savaşsak dahi çözüm aynıdır ve savaşla hiçbir fayda sağlanamaz.
12 Mayıs'ta gerçekleştirilen Irak Parlamento seçimlerinde sizler verdiğiniz oylarla PDK'yi Kürdistan ve Irak'ta 1'inci parti yaptınız. Ve başımızı yükselttiniz
Benim çekincem vardı. Irak halkı Kürdistan halkını cezalandırmak isteyen siyasetçilere oy verip onları tekrar güçlü bir şekilde sandıktan çıkarırlar mı diye düşünüyordum ama Irak halkı Kürdistan'a düşmanlık yapanları cezalandırdı. Irak halkına çok teşekkür ediyorum.
Ölümsüz lider Mele Mustafa Barzani'nin bize vasiyeti ve nasihatidir: Halkların birbiriyle savaşması küfürdür. İktidarlar gelip geçer ama milletler kalır.
Ben her zaman söyledim. Kürdistan'a sığınanlar sorunları çözülene kadar burada misafirimiz olarak rahat bir şekilde yaşayacaklardır.
Biz diğer halklarla kardeşiz. Geçtiğimiz günlerde Iraklı siyasetçilerle yaptığımız toplantılarda da söyledim. Kürdistan halkının haklarını koruduğumuz gibi Basra halkının da, Irak'ta yaşayan diğer halkların haklarını da, Türkmenlerin haklarını da koruyup savunacağız.
Biz Kürdistan'da siyasi birlik sağlanması için çok mücadele ettik. Ve birliğimizi korumaya çalıştık ama bazı kesimler PDK'ye karşı duruş sergilediler. Birliğin bazı şartları vardır. Millet olmanın bazı şartları vardır. O şartlar yerine gelmediğinde birlik ortadan kalkar ve 16 Ekim'de yaşandığı gibi ihanete uğrarız.
Bu ayın 30'unda Kürdistan Parlamentosu seçimleri var. Sizin karar vereceğiniz gün. Nasıl bir Kürdistan istiyorsunuz? Güvenlik, istikrar, kalkınma, yapılandırma ve tüm hizmetlerin büyüyerek devam etmesini istiyor musunuz. Ben istediğinize inanıyorum.
Peşmergelerin kanına vefa olarak sandıkların başına gidip, 183'üncü listeye oy vereceğinize inanıyorum.
Biz size karşı dürüst olacağımıza dair söz veriyoruz. Sizin başınıza bir sıkıntı geldiğinde, tehlikeye düştüğünüzde biz canımızı veririz ve sizi yalnız bırakmayız.
Peşmergeye selam olsun. Peşmergeye inanın. Hepinizi en içten duygularla selamlıyorum.
Son olarak, geleceğe doğru yürüyün ve asla boyun eğmeyin diyorum.
