Rusya'nın Bağdat Büyükelçisi Elbrus Kotrashev, “Rusya Kürtlerin kültürel, etnik ve ekonomik haklarını almasını savunmaktadır. Ancak Kürt Özerk Bölgesi’nin talep ettiği bölgelerde Araplar yaşamaktadır. Bu da bir sorudur. Kürt müttefiklerin geleceğinden çok endişeliyim” dedi.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in eski Silahsızlanmadan Sorumlu Kıdemli Politika Danışmanı Dr. Rêbar Caf’ın moderatörlüğünü yaptığı “Ortadoğu'da Rusya: Öncelik ve Etkileri” başlıklı panelin konuğu Rusya'nın Bağdat Büyükelçisi Elbrus Kotrashev’di.
1998 yılından bu yana Ortadoğu üzerine çalışmaları olduğunu belirten Elbrus Kotrashev, 1999’da ilk kez Irak’a geldiğini söyledi.
Rusya'nın Irak Büyükelçisi Kotrashev, Ukrayna’da savaş olduğunu reddederek “özel bir askeri operasyon” olduğunu söyledi.
Rusya'nın zayıflatılması amacıyla Ukrayna’nın kullandığını savunan Kotrashev, "Bizim için varoluşsal bir sorun. Artık vatanımızın geleceği için mücadele ediyoruz. Bu çatışmada kaybetmemiz mümkün değil. Biz Batı’nın politikalarının kurbanıyız” dedi.
Kotrashev, görüşünü kanıtlamak için, “Bu bir savaş olsaydı, hiçbir batılı cumhurbaşkanı Kiev'i ziyaret etmeye cesaret edemezdi” dedi.
Kutrashev, Ukrayna'daki savaş hakkında "Şimdiye kadar Rusya'nın sahip olduğu tüm potansiyeli kullanmadık. Rusya tüm gücünü bu operasyonda kullanmadı. Eğer gerek görürse sonuç alması için daha fazla askeri güç kullanacaktır. Ukrayna’nın Dombbas’ta katliam yapacağı bilgisini aldığımız için askeri operasyon başlattık” dedi.
Ukrayna’da 2014 darbesi öncesine kadar iyi bir yönetimin olduğunu kaydeden Kotrashev, yeni yönetimin yeni Nazi politikalarıyla Rusça dilini yasakladığını ve oradaki etnik gruplar için tehdit olmaya başladığını kaydetti.
Elbrus Kotrashev, “Düşünün kü Irak’ta Kürtçe yasaklansın. Siz geçmişte Enfal’i yaşadığınızda sizi koruyacak büyük bir devlet yoktu. Ancak Rusya Ukrayna’daki Rusları korumak için harekete geçmiştir” dedi.
Kotrashev, Rusya açısından Ortadoğu’nun öneminin sadece askeri değil, ekonomik olarak da arttığını kaydetti.
Büyükelçi Ortadoğu’da özellikle Suriye’nin müttefik bir ülke olduğunu ve bu ülkenin sorunun çözümü için çare aradığını kaydetti.
“Rusya referandum sürecinde sessiz kaldı”
ABD’nin bölgede Rusya’yı engelleme politikasında başarılı olamadığını belirten, Kotrashev, ABD’nin ekonomik ablukaları silah olarak kullandığını belirtti.
Kotrashev, Kürdistan Bölgesi’nde yapılan bağımsızlık referandumunda Rusya’nın sesiz kaldığını belirterek “Bazen sesiz kalmak en büyük tavırdır. Ancak ABD’yi anlamak için referandum sonrasına bakmak gerekir. Tavrımızın iki taraftan birinin desteklenmesi olarak algılanmaması için sesiz kaldık. Irak’ın çeşitli sorunları var ancak kendi içerisinde siyasi diyalog ile çözme girişimlerini destekliyoruz. Bağdat-Erbil, Erbil-Süleymaniye, Şii-Sünni diyaloglarının hepsini destekliyoruz” diye konuştu.
“Suriye’deki Kürtlerin buradaki Kürtlerden farkı var”
Suriye ve Rojava’daki Kürtlere ilişkin gelen bir soruya da Elbrus Kotrashev, “Rusya büyük bir federasyondur ve zengin bir etnik topluma sahip bir ülkedir. Her etnik grubun haklarına kavuşmasından yanadır. Suriye’deki Kürtlerin buradaki (Kürdistan Bölgesi’nde) Kürtlerden farkı var. Irak’taki Kürtlerin yaşadığı yerler bellidir. Ancak Suriye’de Kürtlerin yaşadığı bölgeler Araplarla karışık. Rusya Kürtlerin kültürel, etnik ve ekonomik haklarını almasını savunmaktadır. Ancak Kürt Özerk Bölgesi’nin talep ettiği bölgelerde Araplar yaşamaktadır. Bu da bir sorudur. Kürt müttefiklerin geleceğinden çok endişeliyim. Kürtlerin kontrolündeki bölgelerde Arap aşiretler var, petrol var. Şam bu durumdan rahatsız ve her geçen gün sorun büyüyor. Biz çözüm için iki taraf ile konuşmaktayız. Türkiye ile Suriye arasındaki yakınlaşmanın Suriye'deki Kürtlere zarar vermemesini temenni ediyorum. Suriye'de Kürtlere karşı bir savaş olduğunda Amerikalılar orada değil” cevabını verdi.
Moskova’da Eylül ayında, Türkiye, Suriye ve Rusya’nın katılımı ile bir toplantı gerçekleştiğini belirten Kotrashev, bu toplantıda Suriye-Türkiye arasındaki ilişkilerin normalleşmesinin konuşulduğunu kaydetti.
Elbrus Kotrashev, Türkiye’nin Suriye topraklarındaki varlığının Şam-Ankara arasındaki diyalog ile çözüleceğini belirtti.
