Özerk Yönetimi yaptığı yazılı açıklamada, Hol Kampı’nda binlerce DAİŞ’li kadın ve çocuğun bulunduğunu kaydetti. “Türkiye sürekli bir şekilde bu kadınları kaçırmak ve dünyaya karşı şantaj aracı olarak kullanmak istemektedir” denilen açıklamada, şöyle devam edildi:
“Fakat Türkiye’nin bu yönlü girişimleri boşa çıkmıştır. 17 Temmuz 2020’de Türkiye, Moldovalı bir kadın ve çocuklarını kamptan ‘kurtardığını’ açıklamıştır. Bu durum, Türkiye tarafından DAİŞ’in bölgede diriltilmesi gibi tehlikeli bir amaç taşıdığını göstermektedir. Türkiye, bu kişilerin kampta zorla tutulduğunu ifade ederek IŞİD üyelerini kurtarmak istediğini açıkça ortaya koymuştur.”
Türkiye’nin sürekli IŞİD’lilerin tutulduğu yerleri hedef aldığı belirten açıklamada, “Eyn İsa Kampı ve Kobanê ile Cizre bölgesinde IŞİD’lilerin tutulduğu yerlere yapılan saldırılar bunu göstermektedir. Ayrıca ajanlar aracılığıyla IŞİD örgütü üyelerinin bulundukları cezaevlerinde isyan çıkarmaya teşvikler de yapmaktadır. Bahsi geçen durumlarla beraber Türkiye istihbaratının DAİŞ’li kadını Türkiye’ye ulaştırması, daha birçok IŞİD’linin Türkiye’ye götürülmeye ve burada yönlendirilmeye çalışılacağının itirafıdır. Türkiye istihbaratının bu konuda büyük bir çaba içinde olduğu ve finansman sağladığı açıktır” denildi.
Açıklamada, devamla şu ifadeler kullanıldı:
“Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi olarak bütün dünyayı, Türkiye’nin IŞİD üyelerini kaçırmasını, onları karşılamasını ve açık, gizli desteklerini görmeye çağırıyoruz. Türkiye’nin bu uygulamasının Suriye’yi, bölgeyi ve tüm dünyayı IŞİD terör örgütü tehlikesiyle karşı karşıya bırakacağını; bununla birlikte Demokratik Suriye Güçleri ile koordinasyon içinde olan Uluslararası Koalisyon güçlerinin çalışmalarını da sekteye uğratacağını vurguluyoruz. Bunu herkes böyle bilmeli ve bölge ve dünya barışı üzerinde tehlike oluşmaması için Türk devletini durdurmalıdır.”
Moldova Cumhurbaşkanı İgor Dodon, aileyi, Kişinev Uluslararası Havalimanı'nda Türkiye Kişinev Büyükelçiliği yetkilileriyle çiçekle karşılamıştı.
