Şırnak’ın Cizre ilçesinde 3’üncü Melayê Cizîrî Sempozyumu düzenlendi. Sempozyuma çok sayıda akademisyen katıldı.
Artuklu Üniversitesi’nden Prof. Dr. Zahir Ertekin, “Şimdiye kadar yaptığımız araştırmalarla yaklaşık 800 klasik Kürt edebiyatçı ve şairinin olduğunu tespit ettik. 800 şairin Kürtçe yazdıklarını biliyoruz. Zazaki, Sorani, Lori ve Kurmanci yazdılar ancak büyük çoğunluğu Kurmanci yazdı. Sayının 800’den fazla olduğundan da eminiz. Gün geçmiyor ki yeni bir el yazması çıkmasın. Sürekli olarak yeni bir divan, akide, divançe ya da mevlütname ortaya çıkıyor” ifadelerini kullandı.
Şırnak’ın Cizre ilçesinde 3’üncü Melayê Cizîrî Sempozyumu düzenlendi. Sempozyuma çok sayıda akademisyen katıldı.
Sempozyuma katılanlardan Mardin Artuklu Üniversitesi Kürt Dili Ve Edebiyatı Bölümünden Prof. Dr. M. Zahir Ertekin, büyük Kürt şairi Melayê Cizîrî’nin klasik Kürt edebiyatında bir zirve olduğunu belirtti.
Klasik Kürt edebiyatının 10’uncu yüzyılda Baba Tahirê Uryan ile başladığını, Lori ve Gorani ile devam ettiğini ve 16 ile 17’inci yüzyılda da Kurmanci ile sürdüğünü kaydeden Prof. Ertekin, “Melayê Cizîrî’nin divanının ilk Kürtçe divan ve zirve olduğunu görüyoruz. Hem ilk, hem de zirve. Bu da bizde şu yoruma yol açtı: Cizîrî’den önce Kürtçe edebi bir çevrenin olması gerekiyor ki Melayê Cizîrî ondan istifa etmiş olsun ve okusun” dedi.
Prof. Ertekin, şöyle devam etti:
“Son dönemlerde Cizîrî’den önce Mele Mehmûd Hemidi adında bir şairin daha olduğunu öğrendik.
Şerefname’de de Mir Yewqûbê Zirkî diye bir şairden bahsediliyor ve öte yandan Şikriyê Bedlîsî de Cizîrî’den önce Kurmanci şiirler yazmıştı.
Melayê Cizîrî döneminde Sebûrî ve Feqiyê Teyran’ın ona muaşere yazdığını biliyoruz. Onlar birlikte şiirler yazdı ve Cizîrî’ye övdüler.
Şimdiye kadar yaptığımız araştırmalarla yaklaşık 800 klasik Kürt şairinin olduğunu tespit ettik.
800 şair ve edebiyatçının Kürtçe yazdıklarını biliyoruz. Zazaki, Sorani, Lori ve Kurmanci yazdılar ancak büyük çoğunluğu Kurmanci yazdı.
Sayının 800’den fazla olduğundan da eminiz. Gün geçmiyor ki yeni bir el yazması çıkmasın. Sürekli olarak yeni bir divan, akide, divançe ya da mevlütname ortaya çıkıyor.
Bugün artık yüzlerce Kürtçe klasik eser var ve onlardan faydalanıyoruz.”