Suriye'de Kürt ve Dürzileri dışlayan seçim ne kadar meşru?

Suriye’de Eylül ayında yapılması planlanan meclis seçimlerine, güvenlik gerekçeleri ve merkezi hükümet kontrolünün bulunmaması nedeniyle üç bölge dahil edilmeyecek.

Yüksek Seçim Kurulu Sözcüsü Hassan el Dağim, Dürzilerin çoğunlukta olduğu Süveyda ile ağırlıklı olarak Kürtlerin yaşadığı Haseke ve Rakka illerinde sandık kurulmayacağını duyurdu. El Dağim, 5 milyondan fazla nüfusun yaşadığı bu illerdeki milletvekili sandalyelerinin ise seçim yapılana kadar boş kalacağını belirtti.

Kürtlerin özerk yönetimi olan AANES, kararın demokratik olmadığını savunarak, “5 milyonu aşkın Suriyelinin yok sayılmasını meşrulaştırıyor” açıklaması yaptı. AANES, bu yaklaşımı kabul etmeyeceklerini ve kendi bölgeleri için bağlayıcı saymayacaklarını duyurdu.

Süveyda’daki Dürzi liderlerden Şeyh Hikmet Salman el Hicri ise Şam’ın kararına tepki göstererek ayrı bir Dürzi vilayeti talebini yineledi.

Uluslararası Endişeler

BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen, Süveyda’da sağlanan ateşkesin kırılgan olduğuna işaret ederek “Çatışmaların yeniden alevlenme riski her zaman var” uyarısında bulundu.

Almanya’daki uzmanlar da seçim sistemini eleştirdi. Ortadoğu uzmanı Birgit Schäbler, doğrudan seçimlerin altyapı ve savaşın yarattığı yıkım nedeniyle şu aşamada mümkün olmadığını söylerken, Heinrich Böll Vakfı’ndan Bente Scheller, azınlıkların dışlanmasının seçimlerin meşruiyetini zedelediğini ifade etti.

Tartışmalı Sistem

Geçiş dönemi Cumhurbaşkanı Ahmed el Şara, anayasa bildirgesiyle 210 sandalyeli meclisin üçte birini atama yetkisini kendisine vermişti. Geri kalan sandalyeler için yapılacak seçimler ise yine Şara’nın atadığı Yüksek Komite’nin denetiminde dolaylı şekilde gerçekleştirilecek.

Scheller’e göre bu durum Şara’nın meşruiyetini tartışmalı hale getirse de, “Seçimlerin yapılması, mevcut yönetime güvenin ya yeniden sağlanması ya da tamamen sarsılması açısından belirleyici olabilir.”