Necip Fazıl Kısakürek, dersim hadisesini ele aldığı Son Devrin Din Mazlumları isimli kitabında çok çarpıcı ifadelere yer veriyor:
Babalarını arayan ve yanına gitmek istediklerini söyleyen iki masum çocuğun Hozat Kaymakamı tarafından süngületilerek babalarının yanına gönderilmesi...
Kendisinin öğretmen ve köy halkıyla alakasız bir şahıs olduğunu iddia ederek alevler içinden fırlamak isteyen bir gencin, kalasla itilip alevler içine atılması ve karşısında sigara içilmesi...
Buğday sapları üstünde yakılan, daha evvel kurşunlanmış bütün bir köy halkı...
Annesinin karnından sivri uçlu aletle çıkartıldıktan sonra yaşamakta devam eden ve hala topuğunda bu sivri uçlu aletin izini taşıyan çocuk...
Bir dere içinde boğazlanan ve bu fiili yerine getiren celladın bulunması bir hayli zorluğa yol açan yirmi masum...
Ve buna benzer daha neler, daha neler!..
Cesetleri değil, mânaları muhakeme ve idam eden tarih, bakalım bu 50.000, çocuk, genç, ihtiyar, kız, kadın, hasta, alil Müslüman cesedine karşılık kaç ferdin manası üzerinde ebedi idam kararı verecektir?
\"Alıntı: Necip Fazıl Kısakürek\'in Büyük Doğu Yayınları tarafından yayınlanmış olan Son Devrin Din Mazlumları