Rûdaw’a konuşan HAK-PAR Genel Başkan Yardımcısı Mahsum Çelebi, Kürt partisi olarak 81 il ve bölgeden seçime katılacaklarını belirterek, “Bu seçim Kürtler açısından önem arz eden bir seçim. Çünkü bugüne kadar Kürtler adına siyaset yaptığını iddia eden partilerin hiç biri statü talebinde bulunmadı. HAK-PAR ise programında ve seçim beyannamesinde federasyonu hedef olarak belirleyen bir parti. Bu anlamda kendisini Kürt ve Kürdistani diye tanımlayan tüm çevreleri, şahsiyetleri HAK-PAR’ın etrafında toplanmaya ve oylarını partimize vermeye çağırıyorum” dedi.
HAK-PAR Parti Meclisi’nin Ocak ayında düzenlediği toplantıda hiç bir ittifaka ve adaya destek vermeme kararı aldığını ifade eden Çelebi, “Çünkü mevcut ittifakların hiç biri Kürtlere statü, anadilde eğitim hakkı, Kürtçenin resmi dil olması ve yerleşim yerlerinin gerçek isimlerinin iadesi gibi acil ve en makul hakları hakkında bir şey talep etmiyor” şeklinde konuştu.
Bu ittifaklar dışında kalan Kürt partilerle ittifak yapılması yönünde de karar alındığını aktaran Mahsum Çelebi, bu amaçla PDK-Kurd, Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK), Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK), Azadî Hareketi ve TDK TEVGER’e çağrıda bulunduklarını hatırlattı.
“Alternatif Kürt muhalefeti yaratmak adına HAK-PAR’ın durduğu yer önemli”
Çelebi, PAK ile TEVGER’in oylarını HAK-PAR’a vereceğini ve PDK-Kurd ile Azadî Hareketi’nin de ittifaka katılacaklarını açıkladığını belirterek, “Biz bu çağrıyı yaparken şunu da ifade etmiştik. Kürdistan’da HDP dışında bir Kürt muhalefetinin yaratılması açısından HAK-PAR’ın durduğu yer önemlidir. Elde ettiğimiz bu seçime katılma hakkına sahip çıkılmalı. Biz ittifak içerisinde gelin birlikte adaylarımızı birlikte belirleyelim diye çağrı yaptık. Hatta sayın Genel Başkamınız ‘gelin istediğiniz yerde size birinci sıradan adaylık için yer verelim’ şeklinde önerisi oldu. Kürt siyaseti açısından bu umut veren bir durumdur. Bu önümüzdeki seçimler için birlikte daha fazla çalışma imkanı yaratır. Bu Kürtlerin menfaatine olur” ifadelerini kullandı.
“Kürt gençlerinin durumu umut verici”
Türkiye’de “Z Kuşağı” denilen yeni neslin politikadan uzak durduğuna, mevcut adayları “bizi temsil etmiyorlar” diye desteklemediğine işaret eden Çelebi, Kürt gençleri açısından ise durumun biraz daha farklı olduğunu ve “milli bir bilincin geliştiğini” söyledi.
“Kim vaz geçerse geçsin bir Kürt gençleri olarak kendi temel hak ve özgürlüklerimizden vaz geçmeyeceğiz” diyen bir kuşağın geldiğini ifade eden HAK-PAR Genel Başkan Yardımcısı Çelebi, şu ifadeleri kullandı:
“Kürt gençlerinin doğru yolda olduğunu görüyoruz. Uzun zamandır HAK-PAR’a kadrolarının çoğunun genç olmadığı ile ilgili eleştiriler geliyordu. Ama biz son dönemde Diyarbakır’da toplantılar düzenledik, gençler katıldı, Gençlik Merkezi kurduk. Bununla ilgili çalışmalar devam ediyor. Sanırım önümüzdeki günlerde bu konuda kamuoyuna bir açıklamamız da olacak. Umut veren gelişmeler oluyor.
“Başkanımız da genç ve gençlere önem veriyor”
Bugün Türkiye demokratik kriterler açısından çok ileride olmasa da yine de mevcut olanaklar çerçevesinde Kürtlerin taleplerini Mecliste, siyaset arenasında dile getirmek ve çözebilmek için bir zemin var. Kürt gençler de HAK PAR da şunu diyor; taleplerimiz için silaha başvurmaya gerek yok. HAK PAR hiç bir gence silahı ve şiddeti önermiyor ve desteklemiyor. Sayın Genel Başkanımız Düzgün Kaplan da genç bir başkan ve bu yüzden gençlere çok önem veriyor.”
Çelebi, “HAK-PAR kendisine Kürt ve Kürdistani diyen bütün halkın ve gençlerin evidir. Onları HAK-PAR’a destek ve seçimde oy vermeye davet ediyoruz” dedi.
Bize bu eleştirileri yöneltenler neden TİP’e yöneltmiyor?
HAK-PAR hakkında “barajı aşmayacak, oylarımız boşa gidecek” şeklindeki ön yargı bulunduğunu kaydeden Çelebi, “Biz bu eleştirileri yöneltenlere şu yanıtı veriyoruz. Kendisini Kürt gören, Kürt evlatlarının kurduğu bir partiye getirilen bu şekilde bir eleştiri neden Türkiye İşçi Partisi’ne (TİP) getirilmiyor? Matematik herkes için aynıdır. Net bir şekilde ortaya çıktı ki TİP, Yeşil Sol Parti ile ayrı listelerde seçime girdiği illerde 15 milletvekilinin kaybedilmesine sebep olacak. Bize bu eleştirileri yöneltenler neden TİP’e yöneltmiyor. Türk soluna bu kadar müsamaha gösteren, sempati duyan arkadaşlar bize niye böyle bakıyor?” diye konuştu.
Sezai Temelli’nin Muş’tan, Cengiz Çandar’ın da Diyarbakır’dan aday gösterilmesi konusunun Kürt kamuoyunda eleştirildiğini vurgulayan Mahsum Çelebi, “Buna karşılık Kürtlerin haklarını talep eden alternatif bir Kürt muhalefeti ve partisinin varlığı hiç olmasa şapkamızı önümüze koyup iyice bir düşünmemize neden olacak ki bu da Kürtlerin menfaatine olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
