Bedirhan Epözdemir: Sessiz Çığlıklar

19.01.2025, Paz - 21:40

Bedirhan Epözdemir: Sessiz Çığlıklar
Haberi Paylaş
Duygularımızı en güzel yansıtan gözlerdir. Mutluluk-mutsuzluk, coşku ve sevinç , acı ve elem gözlerde okunur.
Gözlerle ilgili sözleri toplarsanız, kalın bir kitap olur. 
Eskiden ailede, toplumsal yaşamda, ticarette ve de siyasette bir bakışla istem ve görüşler anlatılır ve algılanırdı. 
Gizemlidir, çoğu kez gözler. Bakışlar, şifresi çözülmeyen bir bilmecenin anahtarıdır, adeta. Anlayan, anlar- bilen bilir, gözlerdeki acı ve hüznü veya sevinc ve coşkuyu. 
Anlayanlar için gözlerdeki bakışlar, olayları ve olguları sentezleştirerek, sonuçlarını analiz ederek önümüze serer. 
Gözler sözlü-sazlı değildir. Sessizlik dev bir ayna gibi sizi yönettir ve yönlendirir. Zaten gözlerin gizemli dünyasıda bundandır. 
Geçenlerde CHP’nin Sayın Genel Başkanı Özgür Özer’in basın mensupları ile yaptığı söyleşide, bir gazetecinin sorduğu soruya verdiği yanıt, ilgimi çekti ve çarpıcı geldi. DEM heyetinin ziyareti ve bu çabalarıyla ilgili olarak; “ Vereceğiniz yanıt ve kararın ölçüsü ne olacak” ? 
 Sayın Özgür Özer’in verdiği yanıt;
 - Kararımızı verirken şehit analarının gözlerindeki bakışları okuyup, ona göre davranacağız. 
Bu yanıtı yadırgadığımı sakın sanmayın. Özgür Bey elbetteki kendi açısında haklı. 
Elbetteki gönül isterdiki, Sayın Genel Başkan, Sosyal Demokrasinin evrensel normlarına göre bir yanıt versin. 
Kürt ve Türk analarının göz yaşlarının renginin aynı olduğunu ve acılarımızın ortaklığını hesap katarak bir açıklama yapsın. 
Ama burası Türkiye, şovenizimin şaha kalkıp, kökleştiği bir ülke. 
Ne empati, ne de sempati var. 
Anlaşılan, acılarıda, sevinçlerde ortaklaşmak için daha bir hayli mesafe katetmemiz lazım. 
Birilerinin kendi analarının gözlerinin içine bakarak karar vermeleri doğal hakları. 
Asıl benim üzerinde durmak istediğim, bizim adımıza karar verme yetkisini kendisinde bulanların, karar verirken analarımızın tarihimizi okuyan gözlerinin içine bakabilecekler mi? 
Göz göze gelmek, göz göze bakmak, gözlerin yansıttığı duyguları hesaba katarak adım atmak bir erdemdir. 
Kürd Analarının gözyaşları pınar oldu. Şimdi bu pınar kuruma ile yüz-yüze. 
Acı, özlem, baskı ve yoksulluk Kürd Analarını da vurdu. Üstelik “Bêbextçe”. 
Onları bir mezar taşına hasret bırakanlar, yıllar sonra evladının kemiğine sarılıp teselli arayan Kürd Anasının gözlerinin içine bakıp karar verebilecek birileri olur mu acaba? 
Söze gerek yok, gözlerin içine bakın yeter. 
Çünkü anlaşmak en çok da gözlerle olur. 
Gözleri konuşturup, göz yaşı dökenleri ortaklaştırırsak çözüm kolaylaşır. 
Ne güzel demiş, Khalil Gibran;  “Gözler, duyguların sessiz çığlıklarıdır" Sessiz çığlıklar güzel günlerin müjdecisi olacak.
Bu haber toplam: 1863 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:23:36:31
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x