Ülkenin adeta kaderini belirleyecek seçimlere 2 hafta kaldı. 14 Mayıs Pazar günü gerçekleştirilecek seçimler dünya basınını da yakından ilgilendiriyor.
BBC Türkçe'ye konuşan uzmanlar, 14 Mayıs seçimlerine dair süreci ve cumhurbaşkanı adaylarını değerlendirdi.
Nottingham Üniversitesi Siyaset ve Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde Türk dış politikası uzmanı Dr. Natalie Martin, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nu 'Erdoğan'dan çok daha az kibirli bir lider' olarak tanımladı ve "Bu nedenle hem AB hem de İngiltere açısından daha öngörülebilir bir lider olarak görülüyor" dedi.
Martin'e göre Türkiye 2007 yılından bu yana 'otoriterleşti'. 14 Mayıs seçimlerinde 'istikrar ve güvenlik' beklentisinin Kılıçdaroğlu'nu bir adım öne çıkardığını belirten Martin, "Genel olarak istenen şey istikrar ve güvenlik. Dolayısıyla, örneğin eğer seçim sonuçları net olmazsa, hızlı bir şekilde kaos yaşanması tehlikesi var."
Dr. Natalie Martin, Türkiye’nin AB’ye katılım sürecinin en az 15 yıldır ilerlemediğini ve şu an olduğundan daha fazla ilerleme kaydedilmesi için liberal demokrat reformların uygulanması gerektiğini, Kılıçdaroğlu’nun bunu vaat ettiğini söylüyor:
“Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde Parlamenter Sistemi eski haline getirebilirse, Kopenhag Kriterleri'ni karşılayan başka reformlar uygulayabilirse o zaman AB'nin katılım sürecinde ilerlemeye istekli olmasını beklerim."
Londra Üniversitesi'nin Doğu ve Afrika Çalışmaları Okulu'nda (SOAS) Türkiye uzmanı Profesör William Hale, İngiltere’de insanların en azından bunun çok yakın bir yarış olacağını ve ilk defa Erdoğan’ın dişli bir rekabetle karşılaşacağını bildiğini söylüyor.
Hale, Türkiye'nin AB üyelik sürecinin seçimlerden sonraki 'en can alıcı konu' olacağını belirtiyor.
Millet İttifakı'nın Ortak Politikalar Metni ile Türkiye'de insan hakları konusunda ilerleme vadettiğini söyleyen Prof. Hale, "Bunu başarabilirlerse AB ile ilişkilerinde önemli bir engeli kaldırmış olacaklar" diyor ve ekliyor:
"Ancak şu da önemli, AB'nin de de bu konuda üzerine düşeni yapması, Yunanistan ile Türkiye ve Türkiye ile Kıbrıs arasındaki en önemli ihtilafları 'tarafsız, gerçekçi bir bakış açısı ile' ele alması gerektiğini düşünüyorum."
Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinde yaşanan duraksama sürecinin seçimlerden sonra nasıl ele alınacağı, Batılı müttefiklerinin yakından takip ettiği bir diğer konu.
AB'nin Batı Balkan ülkeleri ve Türkiye için hazırladığı 2022 Genişleme Raporu’nda Türkiye’deki demokratik kuruluşların fonksiyonlarında ciddi noksanlıklar olduğu belirtilmişti.
Raporda ilerlemenin görüldüğü nadir alanlardan biri olarak göç ve iltica politikasına işaret edilmişti.