Ağar-Yeşil suç örgütü iddianamesinde Kürtler yok!

Katliamlarla sonuçlanan \"Bin operasyon\"un mimarı Mehmet Ağar başta olmak üzere İbrahim Şahin, Mehmet Korkut Eken, Yeşil kod isimli Mahmut Yıldırım, Ayhan Çarkın\'ın da aralarında bulunduğu 19 kişi hakkında \"Suç işlemek amacıyla kuru.

08.02.2014, Cts - 10:17

Ağar-Yeşil suç örgütü iddianamesinde Kürtler yok!
Haberi Paylaş
Katliamlarla sonuçlanan \"Bin operasyon\"un mimarı Mehmet Ağar başta olmak üzere İbrahim Şahin, Mehmet Korkut Eken, Yeşil kod isimli Mahmut Yıldırım, Ayhan Çarkın\'ın da aralarında bulunduğu 19 kişi hakkında \"Suç işlemek amacıyla kurulan silahlı örgüt / teşekkül faaliyeti çerçevesinde adam öldürmek, adam öldürmeye iştirak etmek\" suçlamasıyla açılan davanın iddianamesi tamamlandı.

Ankara ve İstanbul\'da işlenen ve 18 kişinin katledildiği cinayetlerle ilgili hazırlanan ancak \"Fırat\'ın doğusuna\" (Kuzey Kürdistan) geçemeyen iddianamede, \"terörle mücadele\" adı altında kurulan çetenin Kürtlere yönelik işlediği suçlar görmezden gelindi.

Aralarında Mehmet Ağar, İbrahim Şahin, Mehmet Korkut Eken, Yeşil kod isimli Mahmut Yıldırım gibi birçok kişi hakkında “Suç işlemek amacıyla kurulan silahlı örgüt / teşekkül faaliyeti çerçevesinde adam öldürmek, adam öldürmeye iştirak etmekten” 1990’lı yıllarda yaşanan katliamların bir bölümüyle ilgili açılan davanın iddianamesi tamamlandı.

TMK 10. Madde ile görevli ve yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, Namık Erdoğan, Metin Vural, Recep Kuzucu, Behçet Cantürk, Savaş Buldan, Hacı Karay, Adnan Yıldırım, İsmail Karaalioğlu, Yusuf ekinci, Ömer Lütfi Topal, Hikmet Babataş, Medet Serhat, Feyzi Aslan, Lazem Esmaeli, Asker Smitko, Tarık Ümit, Salih Aslan ve Faik Candan cinayetlerine ilişkin hazırlanan iddianame TMK 10. madde ile görevli ve yetkili Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi\'ne iletildi.

18 kişinin öldürülmesinden sorumlu olarak Mehmet Ağar, İbrahim Şahin, Mehmet Korkut Eken, Ayhan Çarkın, Ayhan Akça, Ziya Bandırmalıoğlu, Ercan Ersoy, Ahmet Demirel, Ayhan Özkan, Seyfettin Alp, Enver Ulu, Uğur Şahin, Alper Tekdemir, Yusuf Yüksel, Abbas Semih Sueri, Lokman Külünk, Mahmut Yıldırım (Yeşil), Nurettin Güven ile Muhsin Korman, hakkında açılan davanın ilk duruşması 16 Nisan’da TMK 10. madde ile görevli ve yetkili Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.

SUÇLAR SADECE ANKARA VE İSTANBUL\'DA İŞLENMİŞ!

“Suç işlemek amacıyla kurulan silahlı örgüt / teşekkül faaliyeti çerçevesinde adam öldürmek, adam öldürmeye iştirak etmek” suçlamasıyla haklarında dava açılan Mehmet Ağar, İbrahim Şahin, Korkut Eken ve beraberindekilerin 1996 ve öncesinde işlenen suçlardan sorumlu tutulduğu iddianamede tüm sanıklar hakkındaki suç işleme yeri olarak Ankara, İstanbul ve çevresi olarak belirtildi.

İddianamede Ağar’ın 1993 yılında Emniyet Genel Müdürü olduktan sonra İbrahim Şahin’i Özel Harekat Daire Başkan Vekilliğine getirdiği ve Eken’i de yanına müşavir olarak aldığı belirtilerek, özel harekatçı polisler Ayhan Çarkın, Ercan Ersoy, Oğuz Yorulmaz, Enver Ulu, Mustafa Altunok, Ziya Bandırmalıoğlu ve Ayhan Akça ile uyuşturucu ticaretinden aranan Yaşar Öz, Sami Hoştan, Ankara Bahçelievler’deki 7 TİP’li gencin katliam sanığı Haluk Kırcı, kumarhane işletmecisi Ali Fevzi Bir, 3 Kasım 1996’da Susurluk’taki kazada hayatını kaybeden Abdullah Çatlı ve Abdulgani Kızılkaya’nın da oluşan örgüt içerisinde yer aldıkları kaydedildi.

YASADIŞILIK DİZ BOYU

“Mehmet Ağar, İbrahim Şahin, Mehmet Korkut Eken ve diğer bir kısım örgüt mensuplarının terörle mücadele adı altında yola çıkıp bir süre sonra yasaların kendilerine verdiği yetkileri tam bir sorumsuzluk içinde ve kendi çıkarlarını gözeterek her türlü yasa dışılığı meşru sayıp amaçlarına ulaşmak için her yöntemi uygun olarak benimseyerek yanlarına kamu görevlisi olmayan kumarhane işleticisi, uyuşturucu kaçakçısı ile katliam sanığı ve hükümlüsünü de alarak tam bir dayanışma ve işbirliği içinde hareket edip, çeteleşme sürecine girdikleri” ifade edilen iddianamede haklarında açılan davalar hatırlatıldı.

Ağar ve Sedat Bucak’ın yargılama tarihlerindeki milletvekili dokunulmazlıkları nedeniyle haklarındaki davaların ayrı tutulduğu kaydedilen iddianamede, Susurluk kazasına atıfta bulunularak, “çeteleşmeye gittikleri” ve TCK’nın 313. maddesindeki suç oluşturmasının ötesinde Anayasa’nın 6. maddesindeki “Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasa’dan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz” hükmüne karşın bir örgütlenme ve yetki kullanımı yoluna gittikleri belirtildi.

İddianamede “terörle mücadele” adı altında da olsa hukuk dışı bir örgütlenmeyle devletin meşru güçleri gibi güç kullanılarak yürürlükteki yasalar yerine “kendi güç ve kuralları ile sözde yasalar oluşturmanın” devleti, hukuk devleti olmaktan çıkararak, her türlü yasadışılığın egemen olduğu sistem oluşturulduğu ifade edildi.

Kurulan çeteyle birlikte hukukun ihlal edilerek hukuk devletinin bütünü ile ortadan kalkması sonucunun doğurduğu göz önüne alınarak “cürüm işlemek için teşekkül/örgüt kurma” suçunu düzenleyen TCK’nun 313. maddesine isabetsizlik bulunmadığı dile getirilen iddianamede, Mehmet Ağar’ın Yaşar Öz adına düzenlenmiş sahte pasaport ile Abdullah Çatlı adına düzenlenen özel silah taşıma belgelerini imzaladığı ve Öz’ü “emniyet operasyonlarında kullanılan bir kişi olması” nedeniyle İstanbul Emniyeti’nden serbest bıraktırdığı da hatırlatıldı. Ağar’ın firari sanık olarak ve aynı zamanda Interpol tarafından aranan Çatlı adına düzenlenen sahte kimlik ve bu sahte kimlikle emniyet içerisinde “uzman” birisi olarak gösterildiği kaydedilen iddianamede, Çatlı’ya yurt içi ve yurt dışında sağlanan kolaylıklara dikkat çekildi.

AĞAR ÇETEYİ KORUDU

Ağar hakkında iddianamede yer alanlar bununla da sınırlı değil. Kumarhane işletmecisi ve uyuşturucu ticareti nedeniyle hükümlü olduğu belirtilen Sami Hoştan’ın adına düzenlenen silah taşıma ruhsatı hususunda da Ağar’ın imzası bulunduğu ifade edilen iddianamede, İbrahim Şahin’in MİT elemanı Tarık Ümit olayının araştırılmasını tehditle engelleyerek, araştırmanın ve olayın ortaya çıkarılmasının önüne geçtiği kaydedildi. Ağar’ın ise tüm bu olanlara ve suç örgütünün faaliyetlerine göz yumduğu, mensuplarını da koruduğu ifade edildi.

Ağar’ın, 28 Temmuz 1996 yılında otomobili taranarak öldürülen Ömer Lütfi Topal cinayeti sorumluları olarak gözaltına alınan Ayhan Çarkın, Ercan Ersoy, Oğuz Yorulmaz adlı özel harekat polisleriyle Sami Hoştan ve Ali Fevzi Bir’i İstanbul’dan Ankara’ya getirterek “suçla ilgili belge elde edilmediği” gerekçesiyle serbest bıraktırdığı aktarılan iddianamede, bu olayda da hiçbir biçimde adli evrak tanzim etmeyerek, koruduğuna yer verildi.

DOSYALAR BİRLEŞTİ

Ağar, Şahin, Eken, Çarkın, Bandırmalıoğlu, Akça, Ersoy, Demirel, Tekdemir, Ayhan Özkan, Seyfettin Lap ve Uğur Şahin’in Abdulmecit Baskın cinayeti nedeniyle halen yargılandıkları kaydedilen iddianamede, “1994-1995 yıllarında Ankara7da gerçekleşen Altındağ İlçe Nüfus Müdürü Abdulmecit Baskın, Av. Yusuf Ziya Ekinci, Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı Namık Erdoğan ve Av. Faik Candan’ın öldürülmesi eylemleri ile aynı dönemlerde İstanbul Hendek ve Bolu Yığılca’da da gerçekleştirilen Behçet Cantürk, Recep Kuzucu, Savaş Buldan, Hacı Karay, Adnan Yıldırım, Lazem Esmaeli ve Asger Simitko’nun öldürülmesi, 1995 yılından beri kayıp olan MİT elemanı Tarık Ümit ile ilgili suçlama ve anlatımların bulunduğu, aralarında fiili ve hukuki irtibat bulunduğu soruşturma evrakları Ankara TMK 10.madde ile yetkili ve görevli Cumhuriyet Başsavcıvekilliği’nin 2011/129 sayılı soruşturma dosyasıyla birleştirildiği anlaşılmıştır” denildi.

YA KÜRTLERE YÖNELİK SUÇLAR?

“Tertemiz Kürt halkına zulmettik” diyen eski özel harekat polislerinden Ayhan Çarkın’ın katliamlardaki MGK kararları, Mehmet Ağar, Süleyman Demirel ve Tansu Çiller, Korkut Eken hakkındaki anlatımları, Kürt işverenlerine yönelik katliamlar, Kürtlere yönelik işlenen suçlara dair hiçbir şey iddianamede yer almıyor. Kürdistan’da işlenen pek çok kayıp ya da faili meçhul olarak adlandırılan suçlara iddianamede yer verilmedi.
Nerina Azad
Bu haber toplam: 3602 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:03:04:25
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x