The Guardian gazetesinin aktardığına göre, İsrail, Hizbullah ile karşılıklı saldırıların 8 Ekim 2023'ten bu yana devam ettiği Lübnan sınırının yakınlarında, İsrail'in kuzeyinden tahliye edilen İsraillilerin evlerine geri dönmesini de 'savaş hedeflerinin' arasına ekleme kararı aldı. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamaya göre, İsrail güvenlik kabinesi, söz konusu kararı dün akşam yaptığı toplantıda onayladı.
İsrail ve Hizbullah arasında, Lübnan'ın güneyindeki sınır bölgesinde karşılıklı saldırılar dolayısıyla İsrail'in kuzeyindeki kasabalarda yaşayanlar, buradan tahliye edilmişti.
Gallant: İsraillilerin evlerine dönmesinin tek yolu askeri eylem
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant da bu bağlamda dün ABD Başkanı Joe Biden'ın Kıdemli Danışmanı Amos Hochstein ile bir araya geldi. İsrail'de yapılan görüşmede, 'Lübnan sınırındaki çatışmalara' ilişkin gelişmelerin ele alındığı belirtildi. Gallant, Hochstein ile görüşmesinde, "Hizbullah kendisini Hamas'a bağlamaya devam ettikçe ve çatışmayı bitirmeyi reddettikçe anlaşma ihtimali tükeniyor" diye konuştu.
Bakan Gallant'ın ofisinden yapılan açıklamaya göre, İsrail Savunma Bakanı, "Dolayısıyla, İsrail'in kuzeyinde yaşayanların evlerine dönmesini sağlamak için geriye kalan tek yol askeri eylemden geçiyor" ifadelerini kullandı. Hochstein ise yaptıkları görüşmede, Hizbullah'a karşı İsrail'in başlatacağı olası bir harekatın, İsrail'in kuzeyinden tahliye edilen kişilerin evlerine dönmesini sağlamayacağına işaret etti. Konuya aşina bir kaynak, basına yaptığı açıklamada, Hochstein'ın böyle bir hamlenin bölgesel bir savaş riskini beraberinde getireceğini söylediğini aktardı. İsrail'in The Times of Israel gazetesinin aktardığına göre, Hochstein, ABD'nin Hizbullah'la yaşanan gerilime diplomatik bir çözümü desteklediğini, bunun Gazze Şeridi'nde ateşkes ya da başka bir yolla olabileceğini söyledi.
İsrail Başbakanı Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamaya göre, Başbakan Netanyahu da Hochstein ile görüşmesinde, kuzeyden tahliye edilen 60 bin kişinin evlerine dönmesinin oradaki 'güvenlik durumunda temel bir değişiklik olmadan' mümkün olmayacağını savundu.
