Katar Televizyonu'na konuşan Al Sani, özellikle Kuveyt Emiri Şeyh Sabah el-Ahmed el-Cabir es-Sabah'ın, Katar'a karşı haksız tedbirler alan söz konusu ülkelerin taleplerinin ne olduğuyla ilgili yoğun bir mesai harcadığını belirtti.
Katar Televizyonu'na konuşan Al Sani, özellikle Kuveyt Emiri Şeyh Sabah el-Ahmed el-Cabir es-Sabah'ın, Katar'a karşı haksız tedbirler alan söz konusu ülkelerin taleplerinin ne olduğuyla ilgili yoğun bir mesai harcadığını belirtti.
"Talepler net değil"
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el-Cubeyr'in "bir şikayet listesi üzerinde çalıştıkları ve bunu Katar'a teslim edecekleri" yönündeki açıklamalarıyla ilgili Al Sani, "Bu ülkelerin ne istediği belli değil. Taleplerden ve Körfez ülkeleri arasında kalması gereken bir anlaşmazlıktan bahsettiler, sonra bu ABD'ye iletilecek taleplere dönüştü, şimdi de hazırlanan şikayet listesinden bahsediyorlar. Bu taleplerin ne olduğu belli değil. Peki o halde bu anlaşmazlık ve bu tedbirler niye?" değerlendirmesinde bulundu.
"Vesayeti kabul etmeyiz"
"Anlaşmazlıklar tedbir alarak mı çözülür yoksa tedbirler diplomatik diyalog mekanizmalarının tükenmesinden sonra mı alınır?" sorusunu yönelten Al Sani, "Bu tedbirler, iddia ettikleri gibi, Katar'ın yanlış bir şeye yönelik politikasını değiştirmek ya da onu vesayet altına almak için alındıysa bunu kabul etmeyeceğimizi defalarca söyledik." diye konuştu.
Al Sani, Katar'ın stratejik seçeneğinin, çözüm için diyalog masasına oturulması ve meselenin olgun ve bilinçli bir şekilde ele alınması olduğunu vurguladı.
"Suçlamalar düzmece"
Söz konusu ülkelerin basın organlarının Katar'ı, terör örgütlerine 65 milyar dolar yardımda bulunmakla suçlamasına da değinen Al Sani, Katar aleyhindeki kampanyanın düzmece suçlamalar ile Katar Haber Ajansı'na (QNA) yönelik siber saldırıyla başladığını ve bunu iftiraların takip ettiğini sonrasında da söz konusu üç ülkenin Mısır'la iş birliği yaparak bu tedbirleri aldığını belirtti.
Al Sani, şöyle devam etti:
"Bu mesnetsiz suçlamaların barındırdığı çelişkiler, düzmece olduklarını ortaya koyuyor. Bu suçlamalara göre Katar, El-Kaide, IŞİD, Ahvaz ve İran'ı destekliyor. Bunların tamamı çelişki. Bu 65 milyar doların nereden çıktığını bilmek istiyorum. Bunu dayandırdıkları raporlar nerede? Bu kadar büyük bir meblağın, küresel ekonomik sistemde sessiz sedasız bir yerden başka bir yere aktarılması söz konusu olamaz."