Eski Ekonomi Bakanı Ali Babacan ve 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün kuracağı belirtilen yeni partinin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’u iktidara taşıyan modeli örnek alacağı belirtildi. İddiaya göre, söz konusu parti ‘yetkileri azaltılmış bir cumhurbaşkanı’ modelini de Meclis’e getirmeyi planlıyor.
Birgün gazetesinden Hüseyin Şimşek’in kulis bilgilerine dayandırdığı haberine göre Babacan ve Gül, muhalefeti cumhurbaşkanlığı seçimlerini hedefler biçimde ‘Macron modeli’nde birleştirmeye çalışacak. Kulislerde, başarılı olunması halinde ‘iki yıllık bir sistem restorasyonu sürecine girme’ hedefinin de konuşulduğu belirtiliyor.
‘Cumhurbaşkanı Adayına Destek Verilecek’
Buna göre, Gül–Babacan ikilisi Millet İttifakı’na yönelecek; 24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde gündeme gelen ve tüm muhalefeti tek çatı altında birleştirmeyi hedefleyen ‘Macron Modeli’ni tekrar ortaya atacak. Yeni oluşumun bu amaçlarını muhalefet partileriyle de paylaştığı belirtiliyor. Yeni oluşumun planladığı modelde, belirlenen cumhurbaşkanı adayına AK Parti’den kopan oluşum da diğer muhalefet partileriyle birlikte destek verecek.
‘İki Yıl İçinde Tarafsız Cumhurbaşkanı’
Seçimlerden istenilen sonucun alınması durumunda ise iki yıllık bir “restorasyon” dönemine girilmesi planlanıyor. Bu dönemde ilk hedef hükümet sisteminin güncellenmesi olacak. Yeni oluşum, iki yıl içerisinde tarafsız, yetkileri azaltılmış bir Cumhurbaşkanı modelini Meclis’e getirecek ve buradan geçirmeye çalışacak. Meclis’in yetkilerini de aynı oranda artırmayı planlayan oluşum, istenilen sonucun alınmaması durumunda referandum seçeneğini masaya yatıracak.
‘Davutoğlu’nu Erdoğan Görevlendirdi’ İnancı
Babacan ve Gül’ün partide ‘eş başkan’ gibi hareket edeceği ancak Babacan’ın ‘bir adım önde’ olacağı belirtilirken, eski başbakan ve dışişleri bakanı Ahmet Davutoğlu’nun bu yapıdan uzak tutulacağı konuşuluyor. Haberde aktarılan kulis bilgilerine göre Babacan ve Gül, Davutoğlu’nun ‘Erdoğan tarafından teşkilattaki muhalif isimleri belirlemek üzere özel olarak görevlendirildiğini’ düşünüyor; Davutoğlu’nu bu nedenle oluşumlarının dışında tutuyor. Birgün’e göre, Babacan ve Gül Davutoğlu’nun teşkilat içerisindeki gücünün güçlü bir oluşum için yetmediğini de düşünüyor.