CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın kızı, eski Adalet Partisi Milletvekili Nilüfer Gürsoy için düzenlenen cenaze törenine katıldı.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Özel, erken seçim mesajı verdi. Özel "Yarın karar alalım, iki ay sonra seçim olsun" dedi.
Özel, AKP ve MHP'ye işaret ederek "Biriniz yoksulluk konuşulsun istemiyorsunuz, diğeriniz Sinan Ateş" ifadesini kullandı.
"Hadi 17 Bin Lira Sen Al..."
Özel’in açıklamaları şöyle:
Sayın Cumhurbaşkanı’nın yaptığı teknik değerlendirme doğru. Erken seçim diye bir şey söz konusu değil seçimlerin yenilenmesi ya kendi kararıyla olur, o durumda bir daha aday olamıyor ya da Meclis’te 360 milletvekilinin kararıyla olur. O durumda geçen sefer YSK’nın verdiği karar ile bu dönem ikinci dönem kabul edildiği için bir kez daha aday olabiliyor. Bu yüzden Meclis’in bir karar alması durumunda seçimler yenilenebilir.
Bu ne zaman olsun derseniz, bizce yarın karar alınıp iki ay sonra hemen seçim olsun. Ama kendisinin yaptığı teknik değerlendirme ne kadar isabetliyse yaptığı siyasi değerlendirme de o kadar isabetsizdir. Diyor ki 4 yıl seçim yok herkes hesabını buna göre yapsın. E seçim yok diye asgari ücrete zam yok, en düşük emekli maaşı 10 bin lira. Geçen sene asgari ücrete 3 ayda bir zam yapmayı konuşanlar şimdi bu maaşla altı ay daha geçinsinler diyor. Bugünkü 17 bin lira ocak ayındaki 13 bin liraya denk geliyor ve 'Altı ay daha zam vermeyelim' diyor. Hadi 17 bin lira sen al da hesabını yap. Böyle bir hesap olmaz.
"Ben Demiyorum Meydanlar Diyor"
Bütün emekliler, bütün asgari ücretliler, bütün çiftçiler, bütün esnaf perişan durumda. Nasıl yapacağız hesabımızı? Parayı bol bol dağıtıp seçim ekonomisi uygulayıp, sonra milleti 4 sene ızdırap çektirmenin, acı reçete içirmenin nasıl bir savunulabilir bir tarafı var. Sen asgari ücrete zammı vermezsen geçim olmazsa seçim olur diyoruz. Ben demiyorum meydanlar seçim seçim diye bağırıyor. Erken seçim gündemini konuşana kadar meydandaki işçiler emekliler erken seçim diye bağırıyorlar. Çünkü seçim yok diye siz onları geçinemez halde bıraktınız.
Ben kendisiyle yaptığım görüşmede de bu dört ana başlığı da söyledim, çarelerini de söyledim. Bunun dışında ülkede demokrasi yönünde atılması gereken adımları da söyledim. O adımlar atılacak olursa ve milletin sıkıntılarına bir nebze olsa çare olunabilecek adımlar atılırsa… Ben söyledim 31 Mart yerel seçim sonuçlarını gerekçe yapıp 'Ben birinci partiyim haydi seçim' demeyeceğim. Ama millet isterse ne yapalım? Sen zam yapmadığın emekli, ürününü değerinde almadığın üreticiler isyan ediyorsa bunda bizim ne günahımız var? Tek günah sizin.
Vatandaşın sesini duyman gerekiyor, sizin memleketten Rize’den bağırdılar ‘geçinemiyoruz’ diye. Türkiye’nin dört bir yanı yoksulluktan perişan olmuşken bu kadar duyarsızlık olmaz. Hesabımızı kitabımızı millet neye göre yapıyorsa ona göre yapacağız kimse kusura bakınmayın