Özçelik: Bu süreç, bir çözüm sürecinden çok, bir oyalama ve öteleme süreci izlenimini veriyor

PWK'nın Danimarka’daki yönetici ve üyelerinin yanı sıra, PDK (Kürdistan Demokrat Partisi), PDK-İran, Kürdistan Devrimci Emekçiler Örgütü, HAK-PAR, PDK-Bakur, Kürdistan Demokrat Partisi-Suriye, Kürt İlerici Demokrat Partisi-Suriye (Partiya Peşveru), Suriye'deki Kürt Demokrat Partisi-El Parti, Kürdistan’ın Geleceği Hareketi-Suriye ile Kürt siyasetçi ve aydınları seminere katıldılar. PSK ile Kürt Demokrat Birlik Partisi (El Wehde) de mesaj gönderdiler.

Seminerin başlangıcında, PWK MYK üyesi Mirza Akar seminerin amacı ve içeriği hakkında kısa bilgiler verdi. Ardından, Kürdistan şehitleri için saygı duruşunda bulunuldu.

Saygı duruşunun ardından PWK Avrupa Meclisi Başkanı Merd Baran Boskan Kürtçe’nin Kirmancki/Zazaki lehçesiyle, seminerin amacı ve diasporada yapılan çalışmalara dair kısa bir konuşma yaptı.

Ardından, Mustafa Özçelik seminerine başladı. Seminer, PWK MYK üyesi Mirza Akar’ın moderatörlüğünde yürütüldü.

Mustafa Özçelik, seminerde PWK'nın kuruluş süreci, PWK hakkındaki kapatma davası ve PWK'nın Kürdistan'daki çalışmaları hakkında bilgiler verdi. Ayrıca Mustafa Özçelik, Kuzey Kürdistan'daki "yeni süreç", Rojava, Güney ve Doğu Kürdistan'daki durum ve PWK'nın diasporadaki siyasetine dair PWK'nın görüş ve önerilerini dile getirdi.

Mustafa Özçelik, "mevcut süreç" hakkında şunları söyledi: "Şu anda kapalı kapılar ardında, şeffaf olmayan bir şekilde, kimsenin ne olduğunu ve ne olacağını bilmediği bir biçimde Türkiye Devleti ile Öcalan arasında görüşmeler mevcuttur. Elbette biz PKK'nın silah bırakmasından yanayız; PKK'nın silah bırakması, Kürdistan'ın dört parçasındaki halkımızın menfaatinedir. Öcalan için Umut Hakkı'nın uygulanmasından, Selahattin Demirtaş ve tüm siyasi tutukluların serbest bırakılmasından, siyasi düşünce ve çalışmalarından dolayı ceza alan kişilerin özgürleşmelerinden; ülkesini terk etmek zorunda kalanların ve silah bırakacak gerillaların özgürce ülkelerine dönmesinden yanayız. Ancak maalesef ne Erdoğan, Bahçeli ve Türkiye Devleti yetkililerinin açıklamaları ne de Öcalan'ın açıklamaları, bu süreci barış, çözüm, demokrasi ve özgürlük süreci olarak tanımlamamız için elimize hiçbir işaret vermiyor.

Biz diyoruz ki, Kuzey Kürdistan ve Türkiye'de yaşayan yaklaşık 30 milyon Kürt'ün kaderi, Öcalan ve Türkiye Devleti arasında kapalı kapılar ardında sürdürülen bu görüşmelere hapsedilmemelidir.

Bugüne kadarki açıklama ve tutumlar, bu sürecin, bir çözüm sürecinden çok, bir oyalama ve öteleme süreci olduğuna dair kanaatleri güçlendirmektedir.

Türkiye Devleti, Türkiye'deki derin devletin onayıyla ve Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın onayıyla, Devlet Bahçeli'nin eliyle 'Terörsüz Türkiye' adıyla bir proje başlattı. Bize göre bu projenin temel amacı, Batı Kürdistan'da (Rojava) Öcalan'ın yardımıyla Kürt halkının siyasi ve ulusal haklarını, siyasi bir statüyü elde etmesinin ve korunmasının önünü kesmektir; eğer bu olmazsa da bu hak ve kazanımları en düşük düzeyde sınırlandırmak ve aynı zamanda Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı şansını güçlendirmektir."

Mustafa Özçelik, Kuzey Kürdistan'da ulusal, yurtsever işbirliği ve ittifak ile Kürdistan'ın dört parçası arasındaki koordinasyonun önem ve gerekliliğine ve dikkat çekti. İçinden geçilen bu süreç ve durum için, Mustafa Özçelik, Kuzey Kürdistan'da hem Kürdistani stratejik bir ittifakın, hem de Kürt milletinin acil talepleri temelinde geniş bir işbirliğinin önemini vurguladı.

Mustafa Özçelik, Kuzey Kürdistan'da güçlü bir partinin inşası için tüm Kürdistani, özgürlükçü ve demokrat kadroları, PWK'nın yeni siyaset ve kültürüne destek olmaya çağırdı.

Mustafa Özçelik, Rojava Kürdistanı’ndaki tüm Kürt tarafların katılımıyla 26 Nisan 2025'te Qamişlo'da belirlenen program ve heyete PWK'nın desteğini bir kez daha dile getirdi. Mustafa Özçelik, "Bugün, tüm dünya Kürtlerinin, Rojava Kürdistan'daki halkımızın ulusal, coğrafik, siyasi bir statü elde edebilmesi için destek olması gerekir" dedi.

Mustafa Özçelik, Güney Kürdistan'daki federal kazanımı tüm dünya Kürtlerinin kazanımı olarak tanımladı ve Güney Kürdistan'ın Peşmerge gücünü, ekonomisini, güvenliğini ve diplomasisini birleştirecek ortak bir hükümetin kurulmasının önem ve gerekliliğine dikkat çekti.

Mustafa Özçelik, Doğu Kürdistan'daki kardeşlerimizin kapısına tarihi fırsatların gelebileceğini ve halkımızın bu fırsatlardan yararlanabilmesi için her şeyden önce Kürtler arası birliğin sağlanması gerektiğini söyledi.

Seminerin ikinci bölümünde, katılımcılar sorularını yönelttiler, görüş ve fikirlerini dile getirdiler ve Mustafa Özçelik de bu soruları yanıtladı.

Kürdistan Yurtseverler Partisi (PWK) Basın Bürosu