Özerk Yönetim yetkilisi: 10 Mart Anlaşması uluslararası destekle hayata geçirilecek
Rojava Özerk Yönetimi yetkilisi Abd Hamed el-Mehbaş, DSG ile Şam yönetimi arasında 10 Mart’ta imzalanan anlaşmanın başarısı için ABD, Fransa ve Suudi Arabistan başta olmak üzere uluslararası ve Arap düzeyinde yoğun çaba yürütüldüğünü söyledi.
Rojava (Kuzey ve Doğu Suriye) Özerk Yönetimi Müzakere Komitesi Eş Başkanı Abd Hamed el-Mehbaş, Perşembe günü yaptığı açıklamada, Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Genel Komutanı Mazlum Abdi ile Suriye Geçiş Dönemi Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara arasında 10 Mart’ta imzalanan anlaşmanın hayata geçirilmesi için uluslararası ve Arap girişimlerin sürdüğünü belirtti.
El-Mehbaş, ABD ve Fransa’nın yanı sıra Suudi Arabistan öncülüğündeki bölgesel ve Arap ülkelerinin, DSG ile Şam arasında kapsamlı bir uzlaşıya varılması yönünde aktif rol oynadığını ifade etti.
Anlaşmanın başarısının esas olarak “sahada pratik ve etkili bir şekilde uygulanmasına” bağlı olduğunu vurgulayan el-Mehbaş, bu sürecin yakından takip edildiğini söyledi.
“Nefret Söylemini Reddediyoruz”
Rojava’nın Tabka kentinde düzenlenen Müzakere Komitesi toplantısı kapsamında konuşan el-Mehbaş, taraflardan gelen her türlü nefret söylemini sert bir dille kınadı.
“Elimizde net bir tutum var: Her türlü kışkırtmayı reddediyoruz. Medyada ve dini alanlarda nefret söylemini teşvik eden aktörlerin hesap vermesi gerektiğine inanıyoruz,” dedi.
Demokratik ve Katılımcı Sistem Vurgusu
El-Mehbaş, Suriye’nin bugün demokratik, sivil ve katılımcı bir yönetime acil ihtiyaç duyduğunu belirterek, tüm Suriyelilerin haklarını güvence altına alan ve vatandaşlığı eşitliğin temeli olarak kabul eden ulusal bir anayasanın önemine dikkat çekti.
Yerinden Edilenlerin Dönüşü “Ulusal Öncelik”
Yerinden edilmiş Suriyelilerin geri dönüşünün “ahlaki ve ulusal bir öncelik” olduğunu söyleyen el-Mehbaş, milyonlarca insanın evlerinden zorla çıkarıldığını ve onların dönüşü olmadan Suriye’nin yeniden inşasının mümkün olmadığını ifade etti.
“Elinden edilenlerin geri dönüşü sadece insani bir yükümlülük değildir,” diyen el-Mehbaş, “aynı zamanda ulusal bir siyasi haktır ve gelecekteki herhangi bir ulusal projenin başarısının temel göstergelerinden biridir” değerlendirmesinde bulundu.
El-Mehbaş’ın açıklamaları, DSG ile Şam yönetimi arasında yürütülen sürecin yalnızca iç dinamiklerle değil, aynı zamanda güçlü uluslararası ve bölgesel destekle şekillendiğini ortaya koyuyor.
Son güncellenme: 17:04:10
