Pervin Buldan: Süreç yasal düzenlemeyle birlikte ilerler

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti Üyesi ve eski Eş Genel Başkan Pervin Buldan, 3 Kasım’da İmralı F Tipi Cezaevi’nde PKK lideri Abdullah Öcalan ile gerçekleştirilen görüşmenin detaylarını Mezopotamya Ajansı’na değerlendirdi. Yaklaşık üç saat süren görüşmede Öcalan’ın hem Türkiye iç siyasetine hem de bölgesel gelişmelere ilişkin kapsamlı değerlendirmelerde bulunduğunu belirten Buldan, “Sayın Öcalan, sürecin merkezinde yer alıyor ve barışın anahtarını elinde tutuyor” dedi.

“Kürt-Türk ilişkisi iki sütun gibi onarılmalı”

Buldan, Öcalan’ın “Türk-Kürt ilişkisinin bin yıllık iki sütun olarak değerlendirilmesi gerektiğini” söylediğini aktararak şu ifadeleri kullandı:

“Sayın Öcalan, bu iki halkın tarihsel bir birlikteliği olduğunu, ancak son yüzyılda bu bağın ciddi şekilde zedelendiğini belirtti. Ona göre çözüm, bu iki sütunun onarılmasıyla mümkün. Kürtlerle Türklerin yeniden eşitlik, özgürlük ve adalet temelinde bir arada yaşaması gerekiyor.”

Buldan, Öcalan’ın mesajlarının sadece Kürt sorunu bağlamında değil, Türkiye’nin demokratikleşme süreci açısından da önem taşıdığını ifade etti:

“Sayın Öcalan, meseleyi sadece bir kimlik ya da etnik sorun olarak değil, Türkiye’nin bütün yapısal krizleriyle bağlantılı bir demokratikleşme meselesi olarak ele alıyor.”

Uzun bir aradan sonra yapılan görüşmede Öcalan’ın moralinin yüksek olduğunu belirten Buldan, “Kendisi son derece berrak, kararlı ve çözüm odaklıydı. Sağlığı yerinde. Görüşme boyunca hem bölgesel gelişmeleri hem de Türkiye’nin iç siyasetini yakından izlediğini gördük” dedi.

“PKK’nin geri çekilme kararı Öcalan’ın yönlendirmesiyle alındı”

Buldan, PKK’nin bazı bölgelerden çekilme kararına ilişkin soruya şu yanıtı verdi:

“Sayın Öcalan, bu sürecin provokasyonlara açık olduğunu, çatışmaların çözümü zorlaştıracağını biliyor. Bu nedenle örgüte, diyalog ve müzakere ortamını koruyacak şekilde hareket edilmesi yönünde mesaj iletti. Geri çekilme kararı bu anlayışın bir sonucudur. Bu, sürecin pozitif ilerleyebilmesi için önemli bir adım.”

“Yasal düzenleme zaruri, süreç yasasız ilerlemez”

Buldan, çözüm sürecinin kalıcı hale gelmesi için yasal bir çerçeve gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:

“Geçmiş deneyimlerden gördük ki, süreç bir yasal zemine oturtulmadan kalıcı olamıyor. Öcalan da bu konuda net bir duruş sergiliyor. Yasal bir düzenleme, hem devletin hem de tarafların güvence altına alınmasını sağlar. Bu süreçte bir ‘entegrasyon yasası’ veya ‘barış yasası’ çıkarılmalı. Bu yasa çıktığında adımlar çok daha hızlı atılabilir.”

Buldan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) oluşturulan yeni “Sürece İlişkin İzleme Komisyonu”nun önemine de değinerek, “Komisyonun Öcalan’la doğrudan temas kurması gerekiyor. Barışın muhatabı odur. Dolayısıyla bu görüşme sürecin geleceği açısından belirleyici olur” dedi.

“Devlette çözüm iradesi var, Bahçeli’nin açıklamaları dikkat çekici”

Pervin Buldan, devletin bazı kurumlarında çözüm sürecine yönelik bir irade bulunduğunu belirterek, “Bu irade yalnızca DEM Parti’de değil, devletin farklı kesimlerinde de mevcut. Özellikle son dönemde MHP lideri Devlet Bahçeli’nin açıklamaları dikkat çekici. Artık Türkiye’nin kalıcı bir barış sürecine ihtiyacı olduğu gerçeği geniş bir kesim tarafından kabul ediliyor” dedi.

“Toplumun tüm kesimleri sorumluluk almalı”

Sürecin hassas yürütülmesi gerektiğini vurgulayan Buldan, “Bu mesele artık geriye gitmemeli. Tek bir insanın bile yaşamını yitirmediği bir dönem başladı. Bu, büyük bir fırsat. Toplumun tüm kesimleri—siyaset, medya, sivil toplum—bu sürece destek olmalı” çağrısında bulundu.

Buldan, “Barış sadece Kürtlerin değil, tüm Türkiye’nin ihtiyacı. Ekonomik krizden toplumsal gerilime kadar yaşadığımız her sorunun temelinde demokratik eksiklik yatıyor. Öcalan’ın perspektifi bu açıdan stratejik bir yol haritası sunuyor” ifadelerini kullandı.

“Sürecin hızlanması için uluslararası destek önemli”

Son olarak uluslararası toplumun da süreci yakından izlediğini söyleyen Buldan, “Avrupa’dan ve bölgedeki birçok aktörden sürecin yeniden canlanması yönünde destek mesajları alıyoruz. Fakat asıl irade Türkiye’dedir. Eğer devlet Öcalan’la doğrudan müzakere sürecini başlatırsa, barış artık sadece bir umut değil, somut bir gerçeklik haline gelir” dedi.