Şam–DSG görüşmeleri: Neden her Suriye planı Ankara’dan geçiyor?

Şam ile Demokratik Suriye Güçleri (DSG) arasında Amerikan desteğiyle yürütülen müzakerelerde ilerleme sinyalleri görülse de, gözler Ankara’da. Bölgesel aktörler de biliyor ki Suriye’de kalıcı bir çözümün kapısı, nihayetinde Türkiye’nin onayından geçiyor.

15 Ekim 2025 - 09:20
15 Ekim 2025 - 09:21
 0
Şam–DSG görüşmeleri: Neden her Suriye planı Ankara’dan geçiyor?

Suriye dosyası son haftalarda yeniden hareketlendi. ABD’nin teşvikiyle Şam yönetimi ile Demokratik Suriye Güçleri (DSG) arasında yürütülen görüşmeler hız kazanırken, Suriye Dışişleri Bakanı Esad el-Şeybani’nin kısa aralıklarla iki kez Ankara’ya yaptığı ziyaret, Türkiye’nin dosyadaki ağırlığını bir kez daha gösterdi.

Her ne kadar medya yansımalarında olumlu bir hava oluşsa da, özerk yönetim ve askeri kanatları Ankara’nın tutumunu dikkatle izliyor. Çünkü herkes biliyor: Türkiye’nin rızası olmadan hiçbir siyasi inisiyatifin başarı şansı yok.

Sözlü Anlaşmalar ve Temkinli Yakınlaşma

DSG Komutanı Mazlum Abdi, Şam ile bazı konularda “sözlü mutabakata” varıldığını açıkladı. Taraflar, DSG’nin ve “Asayiş” güçlerinin Suriye ordusuna bağlı ama idari açıdan özerk birlikler olarak entegre edilmesi konusunda anlaştı.

Buna karşın, yönetim sistemi, anayasa değişiklikleri ve petrol gelirlerinin paylaşımı gibi konular hâlâ çözümsüz.

Washington açısından öncelikler net: DSG’yi Suriye ordusuna entegre etmek ve gelecekteki bir iç çatışmanın önünü almak. Bu strateji, İsrail’in güvenliğiyle bağlantılı olan “Güney Suriye Anlaşması”nın uygulanmasıyla da doğrudan ilişkili.

Ankara’nın Pazarlık Gücü

Türkiye, Washington’la ilişkilerinde ticari mantıkla hareket ediyor. Erdoğan yönetimi, ABD’den siyasi destek alabilmek için bir dizi stratejik hamle yaptı:

• ABD’den sıvılaştırılmış doğal gaz alımını 20 yıllığına taahhüt etti.

• Türk Hava Yolları için Boeing uçakları sipariş etti.

• Nadir toprak elementlerinin çıkarılması konusunda ABD şirketlerine imtiyaz tanıdı.

Karşılığında Ankara, ABD’den Halkbank davasında sınırlı yaptırım uygulanmasını, CAATSA yaptırımlarının kaldırılmasını ve en önemlisi: Suriye dosyasının Türkiye’nin güvenlik vizyonuna uygun şekilde çözülmesini bekliyor.

“Türkiye Olmadan Olmaz”

Mazlum Abdi, son röportajında açık konuştu: “Türkiye olmadan Suriye’de anlaşmaya varılamaz.”

Bu söz, sadece DSG’nin değil, ABD’nin de farkında olduğu bir gerçeği yansıtıyor: Ankara’nın onayı olmadan hiçbir siyasi denklem çalışmaz.

Üçlü Denge Arayışı: ABD – Türkiye – Şam

Suriye heyetinin bir hafta içinde iki kez Ankara’yı ziyaret etmesi, Türkiye’nin belirleyici konumunu teyit etti.

Ancak DSG’ye yakın çevreler, Türk yanlısı “Suriye Milli Ordusu” gruplarının sahada ateşkesi ihlal ettiğini öne sürüyor. Buna karşılık Şam yönetimi, bu ihlalleri bazen bahane ederek “Ankara’yı ikna edin, biz hazırız” mesajı veriyor.

Bölgesel Uzlaşmaya Bağlı Bir Gelecek

Suriye sahasında çıkarlar Washington, Ankara ve Şam arasında çatışıyor.

ABD, nüfuzunu korumak isterken; Türkiye güvenlik hattını genişletme peşinde; Şam ise egemenliğini yeniden tesis etmek istiyor.

Karşılıklı güvensizlik ve çakışan hedefler, Suriye’de nihai anlaşmanın sadece iç aktörlerin değil, bölgesel güçlerin mutabakatına bağlı olduğunu gösteriyor.

Her şey düşünüldüğünde, çözümün adresi hâlâ aynı: Ankara.

 

Bu haber toplam 1526 kişi tarafından görüldü.
Son güncellenme: 11:22:17