ABD Başkanı Donald Trump ve Irak resmi gazetesinde yayımlanan terör örgütleri listesi, Irak Başbakanı Muhammed el Sudani üzerinde yeni siyasi baskılar yaratırken, Şii siyasi blokta da bölünmeleri gün yüzüne çıkardı.
Sudani’ye Yönelik Artan Baskı
Resmi gazetede Lübnan Hizbullahı ve Yemen’in Ensarullah hareketinin terör örgütü olarak tanınması ve Trump’ın Nobel Barış Ödülü adaylığı, Sudani’yi zor bir konuma soktu. Koordinasyon Çerçevesi içindeki bazı Şii partiler, söz konusu kararın Sudani’nin Şii partileri dış baskılardan korumakta yetersiz kaldığına işaret ettiğini düşünüyor.
Silahlı Gruplar ve Parlamento Muhalefeti
Irak parlamentosundaki 187 sandalyeden yaklaşık 70’ine sahip silahlı grupların siyasi kanadı, Sudani’ye açıkça karşı duruyor ve onun ikinci dönem başbakan olmasını engellemeyi planladığını belirtiyor. Bu gruplar, resmi gazetedeki kararın liderlik eksikliğini ortaya koyduğunu savunuyor.
ABD’nin Sudani Değerlendirmesi
ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, “Muhammed el Sudani yetenekli bir isim, ancak gerçek güce sahip değil ve güvenilir bir parlamento ittifakı kuramıyor; çünkü Halk Seferberlik Güçleri ve milletvekilleri önünü kesiyor” ifadelerini kullandı. Öte yandan, Trump’ın özel temsilcisi Mark Savaya, silahlı grupların devlet kontrolü dışında faaliyet göstermemesi gerektiğini vurguladı.
Al-Maliki İddiaları Yalanladı
Eski Başbakan Nuri el-Maliki’nin liderliğindeki Hukuk Devleti Koalisyonu sözcüsü Hisham el-Rikabi, Maliki’nin silahlı grupların kendi isteği dışında hareket ettiği yönünde ABD yetkililerine bilgi verdiği iddialarını yalanladı.
Terör Listesi Krizi
Krizin boyutu, 4 Aralık’ta resmi gazetede yayımlanan ve Hizbullah ile Ensarullah da dahil olmak üzere 24 kuruluşun mal varlıklarının dondurulmasını içeren kararın ardından arttı. Irak hükümeti daha sonra iki grubun listeye alınmasının “hata” olduğunu açıkladı ve konunun incelendiğini belirtti.
Bu gelişmeler, Irak’taki Şii siyasi sahadaki gerilimi artırırken, Sudani’nin Koordinasyon Çerçevesi içindeki birliği koruma ve Washington ile ilişkileri yönetme kapasitesine dair soru işaretlerini gündeme getirdi.