İsrail Savunma Bakanı, İran ve Silah konularını görüşmek üzere Washington'a gitti
İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, İran’ın nükleer faaliyetleri ve bölgesel tehditleri ile silah sistemleri konularını görüşmek üzere Washington’a gitti.

İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, İran ile ilgili gelişmelerin yanı sıra çeşitli silah sistemleri ve stratejik güvenlik konularını görüşmek üzere ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth ile bir araya gelmek üzere dün Washington’a gitti.
Katz’ın temaslarında, ABD Savunma Bakanı Hegseth’in yanı sıra üst düzey Amerikalı savunma yetkilileriyle de görüşmeler gerçekleştirmesi bekleniyor. Hegseth, Trump yönetiminde özellikle İran ve Yemen’deki Husiler konusunda kilit isim olarak öne çıkarken, Gazze’de ateşkes müzakereleri veya savaş sonrası düzenlemeler konusunda daha az gündeme gelmişti.
İsrail, hava üstünlüğünü koruma amacıyla ABD’den yeni F-35 ve F-15EX savaş uçakları ile KC-46 yakıt ikmal uçakları ve çeşitli mühimmat sevkiyatları bekliyor. Savaş süresince ABD, İsrail çevresine yerleştirdiği donanma unsurları, Patriot ve THAAD hava savunma sistemleri ile İsrail’e yönelik hava tehditlerini bertaraf etmeye yardımcı olmuştu.
Katz’ın Washington temaslarında, İran’ın nükleer silah ve balistik füze programlarını yeniden canlandırma girişimlerine karşı Trump yönetimini daha sert bir tutum almaya ikna etmeye çalışacağı belirtiliyor.
Ziyaret kapsamında Katz’a, Savunma Bakanlığı Genel Direktörü Tümgeneral (emekli) Amir Baram, Genelkurmay Operasyonlar Dairesi eski başkanı Tümgeneral Oded Basiuk, Washington’daki görev süresi sona eren askeri ataşe Tümgeneral Hidai Zilberman ve Katz’ın askeri sekreteri Tuğgeneral Guy Marciano eşlik edecek.
Uzun süredir planlanan bu ziyaret, Katz’ın daha önce ABD’ye gitme girişimlerinin ve Hegseth’in İsrail’e yapması planlanan ancak iptal edilen ziyaretinin ardından gerçekleşiyor. Önceki ziyaret iptallerine dair resmi bir açıklama yapılmamış olsa da, İran ve Gazze meselelerinde iki ülke arasında zaman zaman görüş ayrılıkları yaşandığı öne sürülüyor.
Öte yandan Hegseth’in, ABD iç siyasetinde çeşitli skandallarla gündeme gelmesi ve görevde kalıp kalmayacağına dair soru işaretleri de son dönemde tartışmalara neden olmuştu.