'Neçirvan Barzani, Türkiye’nin DSG’ye yönelik tutumunun değişmesinde rol oynadı'
Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani, Türkiye’nin Rojava ve Demokratik Suriye Güçleri’ne (DSG) yönelik tutumunu yumuşatması amacıyla diplomatik temaslarını yoğunlaştırırken, eş zamanlı olarak ABD yönetimini de, Suriye Devlet Başkanı Ahmed Şara’nın benimsediği katı merkeziyetçi modelin ülke gerçekleriyle uyumlu olmadığına ikna etmeye çalışıyor.

Al-Monitor haber sitesinin aktardığına göre, son günlerde DSG Genel Komutanı Mazlum Abdi ile ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack arasında bir dizi görüşme gerçekleşti. Özellikle Süveyda vilayetinde yaşanan şiddetli çatışmalar, Kürtlerin Şam ile yürütülen müzakerelerdeki konumunu güçlendirmiş durumda.
Kaynaklara göre, Neçirvan Barzani, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile olan yakın ilişkilerini devreye sokarak, Ankara’nın DSG’ye karşı daha ılımlı bir yaklaşım benimsemesi için girişimlerde bulundu. Haberde, “Ocak ayından bu yana Türkiye, bu güçlere yönelik doğrudan saldırılarını durdurdu” bilgisine yer veriliyor.
Barzani aynı zamanda, Trump yönetimini, Ahmed Şara’nın otoriter ve merkezi yapıya dayalı devlet modelinin, çok uluslu ve çok mezhepli bir ülke olan Suriye’de işlevsel olmayacağına ikna etmeye çalışıyor. ABD’li bir yetkili, Barzani’yi “deneyimli ve etkili bir arabulucu” olarak tanımlıyor.
Fransa Devrede: Paris’te kritik zirve hazırlığı
Fransa, DSG ile Şam arasındaki diyaloğu kolaylaştırmak için diplomatik çabalarını artırmış durumda. Yakın zamanda Paris’te gerçekleştirilmesi planlanan bir görüşmede, Mazlum Abdi ile Tom Barrack’ın bir araya gelmesi bekleniyor. Görüşmenin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un da katılımıyla yapılabileceği belirtiliyor.
Toplantının temel hedefi, DSG ile Kürt sivil yapılarının Şam yönetimine entegrasyonu konusunda somut ilerleme sağlandığını duyurmak. Bu süreç, ABD’nin Suriye genelinde istikrarı sağlamak için Ahmed Şara yönetimiyle yürüttüğü stratejinin bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Barzani’nin tüm taraflarla diyaloğu sürdürdüğünü belirten kaynaklar, Kürt tarafının “ne federal ne de tamamen merkeziyetçi olmayan” bir yönetim modeli üzerinde ısrarcı olduğunu aktarıyor.
Süveyda çatışmaları: Kürtlerin elini güçlendirdi
Süveyda’da bir hafta süren çatışmalarda çoğunluğu Dürzi sivil ve silahlı milislerden oluşan binin üzerinde kişi hayatını kaybetti. Gelişmeler, Ahmed Şara yönetiminin güvenlik ve istikrar konularında ciddi zaaflar yaşadığını ortaya koyarken, DSG’nin müzakere masasındaki etkisini artırdığı belirtiliyor.
ABD’li kaynaklar, Mazlum Abdi ile Tom Barrack arasında yapılan son gizli görüşmelerde, DSG ile Şam yönetimi arasında idari bir uzlaşma zemini arandığını aktarıyor. Başlangıçta taraflar arasında önemli fikir ayrılıkları olsa da, Süveyda’daki gelişmelerin ardından Kürtlerin pozisyonu daha güçlü hale geldi.
19 Temmuz’da Ürdün’ün başkenti Amman’da gerçekleşen görüşmenin, 10 gün önce Şam’da yapılan toplantıya göre çok daha yapıcı geçtiği kaydediliyor.
9 Temmuz’daki ilk görüşmenin ardından, ABD Temsilcisi Tom Barrack, açık biçimde Ahmed Şara’nın merkeziyetçi modeline destek verdiklerini ve DSG’nin hızlı hareket etmemesi halinde Amerikan güçlerinin bölgedeki varlığının sürdürülemeyebileceğini Mazlum Abdi’ye iletti.
Bazı kaynaklar, ABD ve Türkiye’nin DSG’ye, Şam yönetimiyle anlaşmaları için 30 günlük bir süre tanıdığı yönündeki haberleri yalanladı. ABD Dışişleri Bakanlığı ise müzakerelerin halen sürdüğünü ve aktif şekilde ilerlediğini doğruladı.
Temel anlaşmazlık noktası ise değişmedi: Kürtler özerk bir yönetim talep ediyor; Ahmed Şara ise üniter ve merkezi bir devlet yapısında ısrarcı.
Geçmişteki mutabakatlar ve gelecekteki olasılıklar
Mart ayında, iktidarının ilk büyük güvenlik krizini yaşayan Ahmed Şara, Mazlum Abdi ile görüşerek, Rojava'daki özyönetim ile Şam arasında yönetimlerin birleştirilmesini öngören bir çerçeve anlaşmasına imza atmıştı. Aynı ay içinde, çoğu Alevi sivil olan binin üzerinde kişi çatışmalarda hayatını kaybetmişti.
Al-Monitor kaynaklarına göre, Süveyda’daki kriz yalnızca Şara’yı siyasi ve askeri açıdan zayıflatmakla kalmadı, Mazlum Abdi’ye de diplomatik güç kazandırdı. Bir kaynak, “Hiç kimse Ahmed Şara rejiminin uzun vadede ayakta kalabileceğini garanti edemez. Mazlum Abdi, halkını savunmasız bırakmak istemiyor” dedi.
Son güncellenme: 03:40:54