Süveyda’daki olaylar, Barrack’ın Suriye’ye yaklaşımını değiştirdi: İsrail’le barış, istikrarı sağlamaya yetmiyor
Süveyda’da varılan anlaşma, İsrail ile Suriye’deki yeni rejim arasında sağlanan ilk daha geniş kapsamlı ateşkes anlaşmasının bir parçası.

Cumartesi günü Süveyda’da sağlanan ateşkes, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Başkan Donald Trump’ın Suriye ve Lübnan özel temsilcisi Tom Barrack’ın öncülük ettiği Amerikan çabalarını, Süveyda’da yaşanan kanlı olaylara dahil olan tüm tarafları zorlu bir sınavla karşı karşıya bırakıyor.
Süveyda’daki anlaşma, çarşamba günü İsrail’in Şam’a düzenlediği hava saldırılarının ve ardından bedevi savaşçılarının Süveyda kentine yönelik saldırılarının ardından, İsrail ile Suriye’deki yeni rejim arasında varılan ilk daha kapsamlı ateşkesin parçası. Rubio'nun “atılım” olarak nitelendirdiği yeni anlaşmanın ardından, bedevi savaşçıları kentten çekildi ve Suriye hükümetine bağlı iç güvenlik güçleri vilayetin bazı bölgelerinde kontrolü devraldı.
Berrak, anlaşmanın ilk adımlarının uygulanmasına Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi ve Suriye Dışişleri Bakanı Ahmed el-Şeybani ile Amman’da yaptığı görüşmelerle eşlik etti. Ayrıca “Demokratik Suriye Güçleri” (DSG) komutanı Mazlum Abdi ile ayrı bir toplantı yaptı.
Yaşanan olaylar, Suriye’nin hâlâ istikrarlı olmadığını ve azınlıklar sorununu çözmenin Şam’dan farklı bir yaklaşım gerektirdiğini ortaya koydu. Bu nedenle Berrak, İsrail’in Suriye’deki dini ya da etnik toplulukları “koruyucu” gibi göstererek müdahale etmesini engellemek adına huzuru yeniden tesis etmeye ağırlık veriyor.
Washington, yedi ay önce yeni yönetimin temellerini güçlendirmeye odaklanmış ve Şam ile Tel Aviv arasında bir barış inşa etmeye öncelik vermişti. Bu strateji, iç gelişmelere —özellikle azınlıklarla ilişkiler gibi— fazla önem vermeden şekillendirildi. Washington, Suriye'nin kıyı bölgelerinde yaşanan olaylara çok dikkat etmedi; ancak Süveyda’da duvara tosladı.
Berrak, eylül ayı başında Amerikan “New York Times” gazetesine verdiği röportajda, demokrasiye geçiş ve kapsayıcı bir yönetimin Washington’un Şam’la ilişkilerindeki ölçütler arasında olmadığını belirtmişti. Ayrıca, geçmişte ABD’nin Orta Doğu ülkelerinde “ulus inşası” ve iç işlere müdahale çabalarını eleştirmişti.
Ancak Süveyda’daki olaylar, Barrack’ın görüşlerini büyük ölçüde değiştirdi. Barrack, Suriye’nin kritik bir dönemden geçtiğini kabul ederek, “Barış ve diyalog şimdi sağlanmalı, daha sonra değil,” dedi ve ülkenin “kritik bir yol ayrımında” olduğunu vurguladı.
Süveyda’daki çatışmalar sürerse, İsrail hava saldırılarını artırırsa ve Suriye yeniden iç savaşa sürüklenirse, tüm çabaların çökme riskiyle karşı karşıya olduğunu gören Berrak, İsrail-Suriye barışı umutlarının yok olacağını ve tüm bölgenin yeni bir savaş döngüsüne gireceğini fark etti.
Barrack’ın ulaştığı sonuç, şu an Süveyda’da sükunetin sağlanmasının olağanüstü önem taşıdığı yönünde. Bu sükunet, Rubio’nun ima ettiği gibi İsrail’in de dahil olduğu bazı anlayışlar üzerine inşa edilmiş gibi görünüyor. Bu anlayışlar, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun belirlediği kırmızı çizgileri —başta Güney Suriye’nin silahsız bölge ilan edilmesi— dikkate alıyor. Bunu gösteren işaretlerden biri, Şam’ın Süveyda’ya geçen haftaki gibi tank konvoylarıyla donatılmış ordu yerine hafif silahlı iç güvenlik güçleri göndermesidir.
Barrack, bir yandan İsrail’in kırmızı çizgileri arasında dolaşırken, diğer yandan rejimin yanında olduğunu vurguluyor. Bu nedenle, geçici Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şer’ tarafından “azınlıkların korunacağı” ve “herhangi bir taraftan gelen ihlallerin cezalandırılacağı” taahhüdünü aldıktan sonra, “tüm taraflara silah bırakma” çağrısını tekrar ediyor.
Peki Barrack, Suriye ve İsrail’i bir güvenlik anlaşması için yeniden iletişime geçmeye ikna edebilecek mi? Bu, Washington’dan daha büyük, daha kapsamlı bir çaba ve Suriye’de iç barışı sağlamak için yeni bir yaklaşım gerektirecek. Bu da, yeni rejimin karşı karşıya olduğu ve sadece askeri yollarla çözülemeyecek ciddi zorlukların daha geniş bir şekilde ele alınmasını gerektiriyor.(An Nahar)
Son güncellenme: 13:26:47