Çünkü gerçekten de referandum oylanmasıyla ilgili Hayır mührünü neye dayanarak Evet mührüne tercih edeceğimle ilgili bir çıkmaz içindeyim.Ya da tam tersi, Evet mührünü hangi gereksiz gerekçelerle başı ucu belirsiz Hayır’a tercih edeceğim konusunu da bir türlü çözemedim! 'Anasına bak kızını al” diye bir deyim var halk arasında. Şimdi Kürtler kalkıp da AKP ve Erdoğan’a bakıp -Kürt halkına karşı geride bıraktığımız yüz yılın kirlilikleri üzerinde taşıyan CHP ve artıklarını mı alacak?
Kendi kişisel düşüncemi açık ve net söylersem, CHP'nin, Perinceklerin, Çölaşanların, bilim adamlığından siyasi oryantalliğe terfi eden İlber Ortaylıların ve “on binlerce Kürt evladının faili meçhulleri benim kabulümdür,” diyen Meral Akşenerlerin, iflah olmaz İlyas Salmanların, insanlığın özünden uzaklaşmış Özdillerin-Kürt bayrağın asılmasını kıyamet sebebi sayan solcu geçinen kırıkların, Kürt halkı ve Kürt gençlerini devleti işlevsizleştirmeye çağırıp ama diğer taraftan Büyük Millet Meclisi’ni işlevleştirmek adına gecesini gündüzüne katan HDP'nin, HAYIR dualarını neden AKP'nin Evet ’ine tercih edeceğime bir türlü ikna olamıyorum!
Peki, tek bayrak, tek millet gibi tekleri sıralayan AKP ile, mezarlıklardaki Kürtlere bile büyük bir düşmanlık duyan MHP gibilerin EVET’lerini hangi sebeple Hayır’a tercih konusunda kendimi ikna edeceğim? Açık ve net söylemek gerekirse, partisever ya da kişisever olmayıp gerçek anlamıyla yurtsever olan bir Kürt vatandaşın neden ve neye dayanarak Hayır’ı Evet tercihine ya da Evet’i, Hayır tercihine tercih edeceğini anlamaktan ciddi anlamda zorluk çeker.
Çünkü bin bir olumsuzlukları kendi içinde barındıran her iki tarafın, Kürdün boynuna takmak istenilen onun Hayır’ı ya da şunun Evet’inin hiçbir tarafında yoktur! Ama buna rağmen Kürt halkı adına siyaset yapan Kürtlerin siyasi abiler ise başkalarının arzu ve özlemlerine hitap eden EVET ya da HAYIR madalyasının peşinde koşmaya devam ediyorlar!
İşin özüne bakılrsa,demokratik hak bağlamında kendine özgü geleceğiyle değil, onun ya da şunun istem ve arzularını gerçekleşme gayreti içindeler!. Yani sözün kısası, dünün yetmezlikleriyle mayalanan Kürt siyaseti, bugünümüzle de onun bunun Hayır ve Evet’iyle boy gösterisi yapıyor. Evetciler Kürt halkını inkâr ediyor, Hayırcılar ise, Kürdün ölüsüne Fatiha bile okumuyor. Buna rağmen, Kürtlerin siyasi abileri işi gücü bırakmış, Kürt halkını ikisinden birisine tercihe zorluyor…
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.