Nasılsın Akıllım?
-Çok iyiyiz Akılsız can. Baksana genel doğruları tıkır tıkır gözle görülen yanlışa nasıl da kurban etmeyi başarıyoruz.
Peki din, iman, ahlak, insanlığın aklı buna nasıl müsaade edebiliyor Akıllım?
-Yahu Akılsız can, herkes kendi doğru bildiğine göremevzilenme kültürüne sahip olduğu için çok kolay oluyor.
Yahu gözle görülen genel yanlışı bir iki gerekçeyle bile olsa, sağa sola yuvarlamada karşı çıkan olmuyor mu tıkır tıkırlardan yol yordam dinlemeden yoruyorsunuz Akılım!
-Akılsız can, en bariz ve yalın gerekçe bile olsa iş görmez artık. Çünkü̈ her türlü̈ gerekçeli doğruları bile kendi doğru gördüğümüz gerekçelerimize kurban etmeyi basarmışız.
Desene bundandır ki, bu coğrafyada ’ben-sen' doğrularının tekerlemesiyle on yıllar birbirini kovaladı durdu. Çünkü diyorsun ki “yasadığımız bu coğrafyanın en gözde gelişmişlik düzeyi kısır çıkartezatlarıyla kuduran akıl saçmalığı iş görür” demeye getiriyorsun.
-Aman sende be Akılsız can! döner dolaşır benim yanlışımı görür, bana çatarsın! Bak Akılsız aklın yolcusu Akıllım, senin benim doğrularımızın teorik saçmalıklar yumağı, pratiğin yalın doğrularıylayoğrulmuş̧ hayat hikâyemiz tıkır tıkır devam ediyor diyorsun.
-Bak Akılsız can! Sen gel oraya buraya sert dalışlar yapmadan yumuşak dalışlarınla sorduğunu sor, bende yalın gerçeğimin yüzde bir kotasıyla sorduklarına cevap olayım.
ETME BE AKILLIM
Nasıl geçtiğini bir tarafa bırakırsam dahi, ‘nasıl gidiyordan’ söze girdiğim anda cebine doldurduğun bunca kırmızı kartlarla saha dışı edersin be Akıllım!
-Galiba yanlış anladın Akılsız can, neyin nasıl gidiyorlardan yumuşak girişlerle giriş yap derken çıkarımın can damardan giriş yap diye demedim. Çünkü çıkarıma dokunaklı dokunan her dokunuşu düşmanca bilmiş olurum.
Benim algılama algılarımda sorunlar yaşadığım doğrudur be Akıllım. Takdir edersin ki, geçmişinle devam eden gidişatının gel-gitlerine akıl fikir yetişmiyor artık be Akıllım.
-Biliyorum Akılsız can yoldaşım biliyorum, çünkü Aklını devre dışı bırakacak aktif ve seri üretim gerekçeleri devreye soktuk.
Biliyor musun Akıllım, sadece yarını kurtarmalıyım aklınla bunca akıl sahibi aklı nasıl işlevsiz kıldığını anlamadım anlamıyorum inan.
-Yok Akıllım yok rahat ol, çünkü seni ve senin gibiler hem anlamama hem meramını anlatmayacak bir şekle sokmuşuz. Yahu be Akıllım nasıl olmuş olanlar ne gibi sorunlar doğurduğunu bir anlata bilsem!
Biliyor musun Akılsız can, kafandaki akıl karışacak kadar bir veriye hala sahipse eğer, demek oluyor ki, yaptıklarımız ve de yapacaklarımız için hala tehlike var demektir.
-Aklın varlığı ve o var olanla düşünebilmek ne zaman tehlikeye dönüştü Akıllım?
Bak Akılsız can, on yılarca sorgulayan aklı devre dışı etmek için çabaladık durduk. İnanır mısın alabildiğince de bu konuda yol almayı başardık, tabiki toplumu uyarlayıp ayarlayan kırmızı kartlar sayesinde.
Örneğin aldığımız ve alacağımız tüm kararlar için, toplumsal kurumlaşmaları saf dışı etmek için olağan bir çaba sarf ettik. Mesela, işçi sendikalarına ayrılan türbin alanı boşalttık. Öğrenci kurumlaşmalara ayrılan bölümü titizlikle ve özenle sıfırladık. Alınmış ve alınacak kararlarımızın gidişatını eleştiren muhalifleri stada girişini yasakladık. Hak hukuk, evrensel değerler gibi, onun şunun isteyeceği değil, kendi istediğimiz şekilde toplumu yöneten bir yönetim kendimizce şiar edindik.
-Yani anlayacağın Akılsızım, iş görmez yaptıklarımızı bile, “beka sorunu var” diyerek, ne kadar iş görmez ihtimali varsa iş görür ihtimamlına dönüştürdük. Örneğin, dudaklarını aksi yönde kıpırdayanın ağzına beka sorunu var diye kırmızı kartı soktuk!
Anlayacağın Akılsızlığın önde giden akılsızım, gerçeği görünmeze dönüştürme adına elimizden geleni yaptık ve yapıyoruz. Bak Akılsız can, istersen neyi nasıl kendimize göre başardığımızı bir iki örnekle anlatayım:
Örneğin biri kalktı Kürt sorunu vardır diye dudaklarını mı oynattı, hemen kırmızıya boyanmış Beka sorunu denilen kartı çıkartıp sustururuz.
Suriye’de şöyledir böyledir şöyle böyle olmalılardanmı bahsedildi! Ya da lafı eveleyip geveleyip Libya’dan mı lafa girmek ister! Olur ki ekonomide baş gösteren gelişmeler ile ilgili gelişmelerden mı söz açmak ister?
İnan ki Akılsız can, hiçbirinin ne diyeceği pek önemli değil ve de olmuyor zaten! Zira milliyetçiliğin tüm boyutlarıyla sembolize olmuş kırmızı kartlarımızın etkileyici gücü çok verimli işliyor.
Velhasılıkelam her derde deva her soruna çare olabilir Beka sorunu diye gerekçeli kırmızı bir kartımız var var oldukça sen ve sizler akılsızlığınızla kalırsınız be akılsızım?
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.