ENKS’ten Tom Barrack’a Eleştiri: Yıkımın sebebi merkeziyetçi sistem

Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) Sözcüsü Faysal Yusuf, ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın Ortadoğu ve Balkanlar’da ademi merkeziyetçiliğin başarısız olduğu yönündeki ifadelerine sert tepki gösterdi.

Barrack’ın Irak, Lübnan ve eski Yugoslavya örnekleri üzerinden yaptığı değerlendirmelerin “temel bir gerçeği göz ardı ettiğini” belirten Yusuf, bölgedeki yıkımın nedeninin ademi merkeziyetçilik değil, rejimlerin uyguladığı baskıcı merkeziyetçi politikalar olduğunu söyledi.

“Yıkımı yaratan ademi merkeziyetçilik değil”

Yusuf, “O ülkelerde yaşanan krizleri yaratan, halkları ulusal haklarından mahrum eden, demokrasiyi reddeden katı merkeziyetçi anlayıştır. Bu anlayış bölünmelere ve çatışmalara yol açmıştır. Sykes-Picot’un yarattığı tahribatın bedelini halklar hâlâ ödüyor” dedi.

ENKS Sözcüsü, çözümün net olduğunu belirterek demokratik ademi merkeziyetçiliğin ve halkların kendi kendini yönetme kapasitesinin güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

“Eski sisteme geri dönüş yok”

Suriye’de ve bölgedeki diğer ülkelerde yönetim biçimleri üzerine tartışmaların sürebileceğini ancak “geçmişteki merkeziyetçi sisteme dönüşün mümkün olmadığını” ifade eden Yusuf, dünyanın birçok yerinde başarılı örneklerin bulunduğunu söyledi.

“Sayın Barrack da bilir ki, en istikrarlı ve kalkınmayı sağlayan yönetimler ademi merkeziyetçilik modelleridir” diye ekledi.

Tom Barrack ne demişti?

BAE merkezli The National gazetesine konuşan ABD’li diplomat Tom Barrack, Irak ve Suriye’de oluşturulan Kürt bölgesel yapılarının “beklenen istikrarı sağlamadığını” ileri sürmüş; süreci “Yugoslavya’nın parçalanmasına” benzetmişti.

Barrack ayrıca ABD’nin Kürt güçlerine verdiği desteği eleştirerek, “Farklı otonom Kürt yapıları yarattık ve onları kendi hallerine bıraktık. Çünkü bu daha kolaydı” ifadelerini kullanmıştı.

Diplomat, Irak’taki mevcut durumu “mutlak kaos” olarak nitelendirmiş, Haşdi Şabi’nin etkisi nedeniyle Başbakan Sudani’nin yetkilerinin sınırlı olduğunu söylemişti. Suriye’de yeni yönetimin İsrail’le tarihî bir anlaşmaya yakın olduğunu da öne sürmüştü.