11 yaşında çocuğun infaz fotoğrafları!
<i><b>Mardin\'in Midyat İlçesi Çalpınar (Sitê) Köyü’nde, 14 Ekim 1995 tarihinde asker ve korucular tarafından 2 PKK\'li ile birlikte infaz edilen 11 yaşındaki Fatma Erkan\'a ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı\'na başvuruda bulunan.
Mardin\'in Midyat İlçesi Çalpınar (Sitê) Köyü’nde, 14 Ekim 1995 tarihinde asker ve korucular tarafından 2 PKK\'li ile birlikte infaz edilen 11 yaşındaki Fatma Erkan\'a ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı\'na başvuruda bulunan İHD Diyarbakır Şubesi Hukuk Komisyonu üyesi avukat Rahşan Bataray Saman, infazı belgeleyen önemli bilgilere ulaştı. Dosyada bugüne kadar Erkan ailesini teselli edebilecek tek bir resmi dahi bulunmayan Fatma\'ya ait infaz sonrası çekilen fotoğraflar yer aldı.
20 yıl sonra ortaya çıkan resimlerde küçük çocuğu ısrarla \"Örgüt üyesi\" olarak gösteren Midyat Cumhuriyet Savcısı Atilla Cengiz\'in de belirttiği gibi, üst kısmında açık kahverengi gömlek, alt kısmında karışık renkli etek ile pembe eşofman görülüyor. Yine çıplak olan ayaklarının her iki yanına savrulmuş terlikleri olan Erkan\'ın infaz değil çatışmada öldüğünün kanıtlanması için ise hemen yanına toprağa bulanmış bir adet kaleşnikof silahın konulması dikkat çekiyor. Kim olduğu bilinmesine rağmen kayıtlara \"Kimliği belirsiz kadın terörist\" ve \"Kimliği belirsiz kız terörist\" diye geçen Erkan\'ın, Diyarbakır İl Nüfus Müdürü Mehmet Sait Demirelli\'nin imzası ile hazırlanan Aile Tablosu\'nda 11 yaşında olduğu ortaya çıktı. Ölümü 2010 yılına kadar kayıtlara dahi geçmeyen küçük kız ile ilgili ilk kayıt ailenin DNA talebinin ardından Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı\'nın 9 Haziran 2010 tarih ve 1995/4743 soruşturma numaralı ölüm tutanağı ile tanzim edildiği görüldü.
“Fatma dışarıda çocuklarla oynuyordu”
Olay ile ilgili yürütülen soruşturma kapsamında 3 Eylül 2009 tarihinde CMK 250. Madde ile yetkili Cumhuriyet Savcısı Lokman Doğan\'a ifade veren Fatma Erkan\'ın dedesi İzzet Erkan, boşaltılan köylerine eşi ve torunu Fatma ile birlikte bir aylığına gittiğini belirterek, \"Fatma evin dışında çocuklarla oynuyordu. Hava yeni kararmıştı. Bir ara silah sesleri işittik. Ancak dışarı çıkmadık. Kimseyi göremedik. Kaldığımız evdeki akrabalarımızın yanından dışarı çıkmadık. Sabaha kadar evden dışarı çıkmadık. Sabah askerler geldi. Köylüleri topladı. Jandarma komutanı yüzbaşı bize bir çocuk cenazesi bulduklarını söyledi. Bizde cenazeye gidip baktık. Fatma\'nın silahla vurulmuş olduğunu gördük. Cenazeyi bize köye savcı geldikten sonra teslim ettiler. Aynı köye defin ettik. Jandarma komutanı bize torunumuzun teröristlerle birlikte olduğunu, bu nedenle vurulduğunu söyledi. Ben kendisine ayağında terlikli terörist mi olur? Bu yaşta terörist mi olur? dedim. Bütün gece bizimle aynı evde kalmıştır. Gündüzleri de sürekli bizim yanımızdaydı. Hiç köyün dışında araziye çıkmazdı. Çocuktu. 8-9 yaşlarındaydı. Okul çağına girmişti ancak okula yazılmamıştı. Ninesinin koynunda yatardı. Herhangi bir şekilde silah temin etmesi mümkün değildi\" dedi.
Nerina Azad
Bu haber toplam: 5524 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:03:12:54