Kobani ve Kobani kürtleri bir yıldır IŞİD çeteleri tarafından çepeçevre kuşatılmıştı. Güney Kürdistan’da ummadık yenilgilerle karşılaşan ve büyük kayıplar vererek güçlerinin büyük bölümünü Suriye’ye yönlendiren IŞİD geçen hafta ani bir şekilde, ağır silahlarla birlikte Kobani’ye saldırıya geçti. IŞİD çetelerinin Kobani’ye 5 km’lik bir mesafeye kadar yaklaştıkları ve birçok bölgede çatışmaların Türkiye sınırına kadar ulaştığı yerel kaynaklar ve bölgedeki gözlemciler tarafından aktarılıyor.
Halk Savunma Birlikleri (YPG) güçleri şehri savunan yegane güç konumunda ve IŞİD belasını defetmeye kararlılar. Ancak mücadele oldukça umutsuz görünüyor. Kobani’ye yakın bir mevzide yaralandıktan sonra tedavi olması için Türkiye’ye getirilen Afrinli genç bir YPG savaşçısı, Çarşamba günü (dün) gazetecilere yaptığı açıklamada Tal Xazal köyüne yönelik bir son dakika saldırısını durdururken, bir arkadaşının IŞİD tankının üzerine çıkarak tankın kabinine el patlayıcı madde atarak tankı imha ettiğini ve kendisinin de patlama sonucu şehit düştüğünü anlattı.
Aynı saldırıda yaralanan, kanlı bir bandajla sarılmış şişmiş ayakları, yine kanlı bir yastık ile hafifçe yükseltilmiş bir diğer savaşçı IŞİD’in en az 10 araçla saldırarak kendi birimini nasıl savaş dışı bıraktığını açıkladı.
IŞİD çeteleri, çoğunluğunu Haziran ayında Irak’a yaptıkları şok saldırılardan elde ettikleri modern silahlara ve zırhlı araçlara sahipler. Sonuç olarak böylesi bir gücün durdurulması, bilhassa eski Sovyet silahları ve ağır silah olarak yalnızca RPG roket atarlara sahip ve ağır mühimmata erişme yolları tamamen kapatılmış YPG güçleri için oldukça zor görünüyor.
Tal Xazal’da YPG güçlerinin sahte bir geri çekilmenin ardından pusu atarak iki IŞİD aracını imha ettiklerini söyleyen savaşçı, ancak IŞİD çetelerinin durdurulmasının ancak bir yoldaşlarının kendini feda ederek tankı imha etmesiyle gerçekleştiğini de ekledi. Çok zor durumda olduklarını ve bunu yaptıklarında IŞİD çetelerinin korktuklarını anlatan savaşçı tankın imha edilmeden önce köyü bombardımana tuttuğunu ve bir çok arkadaşını öldürdüğünü söyledi.
Savaş sırasında bir keskin nişancının kurşunuyla sol ayağından vurulan YPG gerillası tedavi olması için Türkiye’ye getirilmiş. IŞİD tankın imhasından sonra geri çekilmiş ve uzak bir mesafeden ağır silahlarla köyü bombardımana devam etmiş. Sonradan bildirildiğine göre, YPG’li gerillaların kahramanca mücadelesine rağmen IŞİD çeteleri daha sonra köyün kontrolünü ele geçirmişler.
Çarşamba günü (dün), bazı YPG gerillaları IŞİD’in Kobani’ye 2 yada 3 kilometre kadar yaklaştığını söylediler. Kobani şehrinin savunma bakanı İsmet Şeyh Hasan ise aynı gün telefonla yaptığı açıklamada IŞİD’in şehrin güney kenarından 7 km, doğu ve batı kenarlarından ise 12 km civarında bir mesafede olduğunu söyledi ve örgütün güney cephesine yoğunlaştığını ve şehre bakan yüksek yerleri ele geçirmeye çalıştığını ekledi.
Kobani, IŞİD’in ele geçirdiği bölgeleri birbirine bağlaması ve komşu Türkiye’ye petrol satışı ile yeni çetelerin Suriye’ye gelişini kolaylaştıracak sınır geçişlerini kontrol altına alması için büyük bir önem taşıyor.
Diğer cephelerden gelen haberler de çok fazla olumlu değil. Kobani’nin batısında konuşlanmış bir birlikten Çarşamba günü (dün) telefonla konuşan Muhammet Ahmet bulundukları bölgede 3 bin YPG gerillasının bulunduğunu ancak IŞİD çetelerinin sayısal olarak hala Kürt güçlerinden fazla olduklarını söyledi: “Çok fazlalar, 200’ünü öldürüyoruz onların yerine 400 geliyor.”
Muhammet’in en çok şikayet ettiği konu ordular arasındaki eşitsizlik. “Ağır silahları var, bizim yok, bu yüzden tek yapabileceğimiz onları durdurmak.” Bu durum, diğer Kürt liderler yardım etmedikçe pek değişecek gibi görünmüyor ve gidişat daha da kötüye gideceği yönünde.
Savunma Bakanı Hasan YPG’nin yeni mühimmat tedarik edemediğini ve daha önceden topladığı stoklarına güvendiğini söylüyor. Ancak IŞİD’in bu vahşi saldırılarının devamı halinde bu stokların daha ne kadar yetebileceği tartışma konusu. Bu yüzden YPG güçlerinin silah ve mühimmat takviyesi alması çok önemli.
ABD liderliğinde bu hafta gerçekleştirilen hava saldırıları görünürde küçük te olsa bir denge sağladı. Kobani’de bulunan Kürt yazar Mustafa Bahin hava saldırılarının YPG açısından olumsuz sonuçları olduğunu düşünüyor. IŞİD’i bir nebze de olsa zayıflatmasına rağmen hava saldırılarına önlem olarak IŞİD çetelerinin Rakka ve benzeri kalelerinden ayrılarak onun yerine Kürt şehirlerine yöneldiklerine dikkat çekiyor. Çarşamba günü gerçekleştirilen telefon konuşmasında, “Hava saldırılarının etkisi beklenildiği gibi gerçekleşmedi. IŞİD çetelerinin büyük bölümü bulundukları yerleri terkederek cepheye savaşmaya gittiler,” dedi.
Şeyh Hasan ise savaş saldırılarıyla ilgili olarak Mustafa Bahin’in düşüncelerini tekrar ederek hava saldırılarının sadece IŞİD çetelerinin aciliyet duygusunu çoğaltmaya yaradığını söyleyerek, “Kobani’yi hava saldırıları yoğunlaşmadan ele geçirmeye çalışıyorlar,” dedi.
Bugüne kadar, yaklaşık 130 bin Kürt Kobani’den kaçarak Türkiye’ye sığındılar. Ancak son günlerde, bilhassa IŞİD’in ilerleyişinin durdurulduğu şeklindeki haberler üzerine bir çoğu geri dönmeye başladılar. Geri dönenlerden bazıları, ailelerini Türkiye’de bıraktıklarını ve savaşmak için geri döndüklerini söylediler.
Bir çoğu askeri eğitim almamış olmalarına rağmen, ne batının ne de bir başkasının kendilerine yardım edemeyeceklerini anladıkları için bunu bir görev olarak gördüklerini söylüyorlar. “Müslümanlar ABD’nin umurunda değil,” diyen Mahmut Halil, Irak’ta ve Rojava’da Müslümanlar öldürülüyor ve uluslararası toplum hiçbir şey yapmıyor,” diyerek eleştiride bulundu.
Bir öğretmen ise ömrü boyunca silahla ateş edildiğini dahi görmediğini, ancak savaşanlara su ve yiyecek götürmek gibi vazifelerle arka planda da olsa destek sunacağını ifade etti. Bir evde 10 diğer aileyle birlikte uyuduktan sonra geri dönmeye hazırlanan orta yaşlı bir Kürt kadını riski ne olursa olsun döneceğini söyleyerek, “Öleceksem, en azından kendi evimde ölürüm,” diyor.
Nerinaazad Haber
