Öcalan’ın Yerel Yönetim mesajı: Kürt dosyası ve Suriye’de çözüm bekleyen başlıklar

İmralı’da tutuklu PKK lideri Abdullah Öcalan’a yapılan parlamento heyeti ziyaretinin özet tutanağının yayımlanması, Türkiye’de ve Suriye’nin kuzeyinde yerel yönetim ve çözüm süreci tartışmalarını yeniden alevlendirdi.

10 Aralık 2025 - 09:18
10 Aralık 2025 - 09:18
 0
Öcalan’ın Yerel Yönetim mesajı: Kürt dosyası ve Suriye’de çözüm bekleyen başlıklar

İmralı’da tutuklu bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan’a yapılan parlamento ziyaretiyle ilgili özet tutanağın yayımlanması, Türkiye’de olduğu kadar Kuzey ve Doğu Suriye’deki(Rojava) yerel yönetim tartışmalarını da yeniden gündeme taşıdı. Tutanakta Öcalan’ın, Suriye’nin birlik yapısını desteklediği, buna paralel olarak Kürt bölgelerinde demokratik yerel yönetim ve sivil güvenlik birimleri bulunması gerektiğini vurguladığı aktarıldı.

Heyette, iktidar blokunu oluşturan AK Parti ve MHP’den milletvekillerinin yanı sıra Kürt siyasi hareketiyle ilişkili DEM Partisi’nden temsilciler de yer aldı. Ancak DEM Partisi ile CHP, yalnızca özet bir metnin yayımlanmasını eleştirerek tutanağın tamamının açıklanmasını istedi. Partinin açıklamasında, özet metnin “bağlamdan kopuk ifadeler içerdiği ve Öcalan’ın tutumunu eksik yansıttığı” belirtildi.

Öcalan’dan ‘birlikte Suriye’ vurgusu

Özet tutanakta Öcalan’ın, “Suriye’nin birliğini” desteklediği ancak Kürtlerin yönettiği bölgelerde yerel demokratik yönetime sahip olmaları gerektiği aktarıldı. Bu ifadeler, sınırlı bir yerel özerklik ve sivil güvenlik birimlerinin varlığına işaret olarak yorumlandı. Ancak metinde, ABD’nin sahadaki ana ortağı olan Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) geleceğine ilişkin herhangi bir detay yer almadı.

DEM Partili heyet üyesi, daha önce Öcalan’ın “DSG’nin geleceğine ilişkin herhangi bir dönüşümün ancak Suriye demokratikleşirse mümkün olabileceğini” söylediğini açıklamıştı.

Türkiye’de çözüm sürecine dönüş arayışları

Ziyaret, PKK’nin Mayıs ayında örgütü feshedip silahsızlanacağını açıklamasıyla ivme kazanan yeni çözüm süreci tartışmalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor. Ankara, Öcalan’ın DSG üzerindeki etkisini kullanarak örgütün Suriye’deki kolunun Suriye ordusuna entegre edilmesini ve zaman içinde tasfiye edilmesini hedefliyor.

DSG ise kendi siyasi ve askeri yapısını korumakta ısrarlı. Örgüt, yerel özerkliğin kaldırılması hâlinde, bölgelerinin Suriye hükümeti yanlısı milisler tarafından hedef alınacağından endişe ediyor.

Görüşme sırasında Öcalan’dan DSG’ye yönelik yeni bir çağrı yapması da istendi; ancak Öcalan, iç barış sürecinde somut adımlar atıldıktan sonra her bölge için ayrı talimat verilebileceğini söyledi. Kürt siyasi hareketi ise anayasal güvence, siyasi tutukluların serbest bırakılması ve görüşme koşullarının eşitliği gibi taleplerini koruyor.

Öcalan, DSG’nin komutanı Mazlum Abdi için “yakın ve güvenilir müttefik” ifadelerini kullanırken, Suriye’deki İsrail faaliyetlerine yönelik uyarıda bulundu.

Ankara–Şam–Washington hattında Kürt dosyası

MHP lideri Devlet Bahçeli, yayımlanan özet tutanağı “makul, olumlu ve güvenilir” olarak tanımlayarak sürecin adım adım ilerlediğini söyledi. Buna karşılık, Kürt siyasi hareketiyle bağlantılı PKK’nin sözcülerinden Zagros Hiwa, sürecin gerçek bir müzakere niteliği taşımadığını, atılan adımların “sözlü taahhütler” seviyesinde olduğunu belirtti.

2025 yılında PKK’nin silahlı mücadeleyi durdurması ve parlamentoda çözüm sürecini izlemek üzere komisyon kurulması önemli gelişmeler olarak yorumlandı. Ancak KCK, Öcalan’ın durumu ve Kürtlerin anayasal haklarının güvence altına alınması gibi temel başlıkların çözülmeden sürecin başlamayacağını vurguluyor.

Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da son açıklamasında, DSG içindeki yabancı unsurların çıkarılmasını talep ederek örgütün “PKK’nin Suriye uzantısı” olduğu yönündeki Ankara söylemini yeniden öne çıkardı. Bu talebin, olası bir yeni Türk askeri operasyonuna zemin hazırlayabileceği değerlendiriliyor.

Washington’un DSG’ye verdiği destek ve Şam yönetiminin askeri kapasitesindeki zayıflık nedeniyle, DSG bugün Ankara, Şam ve Washington arasında bir pazarlık konusu olarak kalmaya devam ediyor. Bu durum, Türkiye’deki çözüm süreci ve Suriye’nin geleceği açısından kritik başlıkların hâlen çözümsüz olduğunu gösteriyor.

 

Bu haber toplam 1324 kişi tarafından görüldü.
Son güncellenme: 10:18:32